29 Eylül Dünya Kalp Günü’ne yaklaşırken sık görülen kalp hastalıklarını, önemli riskleri, beslenme ve egzersiz önerilerini inceledik. Bu konudaki sorularımızı; Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Avrupa Kalp Damar Cerrahisi Birliği ve Türk Kardiyoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Barış Çaynak yanıtladı.
En sık karşılaşılan kalp hastalıkları nedir?
Ülkemizde en sık görülen kalp hastalıkları arasında damar tıkanıklığı, kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, miyokard enfarktüsü, kalp ritminin bozukluğu ile ortaya çıkan kalp hastalıkları, kalp karıncıklarının genişlemesi gibi rahatsızlıkları sayabiliriz.
Kalp hastalıklarına yol açan etkenler ve diğer hastalıklar nedir?
Kalp damar hastalıklarının en önemli sebeplerinden biri, şeker hastalığı. Diyabet hastaları, kalp damarlarında darlık oluşma riski taşır. Şeker hastalarının yakın takipte tutularak ve gerekirse insülin iğnesi yapılarak, uzun dönemli şekerlerinin sabit tutulması lazım. Aksi takdirde, şeker hastalarının kalp damar tıkanıklığı yaşaması kaçınılmaz olur. Bir diğer damar tıkanıklığı sebebi ise günümüzün en yaygın sorunlarından biri olan obezite. Obezite sorunu yaşayan kişilerin, özellikle bel çevresinin genişlemesiyle birlikte kalp damar hastalıkları yaşama riski artar. Hipertansiyon dediğimiz tansiyon yüksekliği de bir diğer kalp hastalığı nedeni. Tansiyon yüksekliğinde, damar cidarına olan basınç etkisinden dolayı damar tıkanıklığı gelişir veya aort damarında yüksek basınca bağlı olarak genişleme meydana gelebilir. Sigara kullanımı da çok ciddi kalp risklerini beraberinde getirir. Guatr olarak adlandırdığımız tiroid hastalıkları, kalp çarpıntısı yapar ve ritim bozukluklarına neden olur. Özetleyecek olursak kalp hastalıkları, bütün organ sistemlerini ilgilendirdiği için diğer hastalıklar yönünden mutlaka araştırmalı. Özellikle şeker hastaları, kalp damar hastalıkları yönünden dikkatle incelenmeli.
Kalp hastalıklarında genetik faktörler etkili mi?
Genetik, kalp damar hastalıklarının en önemli nedenlerden biri. Ailede veya yakın akrabalarınızda kalp krizi geçiren, stent takılan veya inme geçiren kişiler varsa, siz de bu riski taşıyabilirsiniz. Bu hastalıkların yakınlarınızda erken yaşta görülmesi, sizin de erken yaşta yaşayabileceğiniz anlamına gelir. Burada dikkat edilmesi gereken şey, ek risk faktörlerinin azaltılması. Mesela sigaradan başlayabiliriz. Genetik olarak risk altındaysanız sigara kullanımı bırakılmalı, düzenli egzersiz yapmalı, kolesterol takip edilmeli. Bu durumda damar darlığını erken tespit etmek de çok önemli. Özellikle tüm kalp damarlarını görüntülemek üzere, tomografi ile anjiyo işlemi yapılabiliyor. Klasik bir anjiyodan farklı olarak bu işlemde, sadece bir tomografide tüm kalp damarları görülebiliyor. Genetik olarak riskli ve ek riskler taşıyan kişileri, tomografi anjiyo ile takip etmek ve mevcut durumu tespit etmek gerekiyor.
Nasıl bir rahatsızlık yaşanırsa bir uzmana danışılmasını öneriyorsunuz?
Kalp damar hastalıkları çoğu zaman belirti vermez. Hastalar, direkt kalp kriziyle hastaneye başvurur. Kimi hastalarda, efor esnasında göğüste baskı hissi, kola yayılan ve çeneye vuran ağrı veya yemekten sonra hazımsızlıkla birlikte oluşan bu tür ağrılar belirti olarak tanımlanır ve mutlaka kalp kontrolü yaptırmak gerekir. Özellikle genetik olarak risk altında olan kişilerin, bu durumlarda bir uzmana danışmasını öneriyoruz.
Kalp sağlığı konusunda bilinç ne düzeyde, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Özellikle internet ve sosyal medyanın gücüyle birlikte, halkımız kalp hastalıkları konusunda bilinçlendi. Kalp sağlığı konusundaki en önemli şey erken teşhis. Erken teşhis için mutlaka bilinçli bir hasta olmanız ve düzenli aralıklarla kontrollerinizi yaptırmak lazım. Tabii bu konuda bilinçli de olsak sigara kullanımı çok yaygın, bilip de yapmadığımız çok şey var. Düzenli egzersiz yapmak maalesef çok yaygın değil. Bilinçli olmanın yanında, sağlıklı yaşam için gereken çabayı da göstermek gerekiyor.
Kalp sağlığı için spor ve beslenme önerilerinizi alabilir miyiz?
Kalp damar sağlığı için en ideal spor, kardiyo egzersizler. Kalp hızını yavaş yavaş artıran ve belirli bir hıza ulaştıktan sonra o hızda tutup ardından tekrar yavaşlamasını sağlayan bu egzersizlere örnek olarak yürüyüşü, yüzmeyi ve bisiklete binmeyi verebiliriz. Bu egzersizleri düşük bir tempoda başlamak, belli bir tempoya ulaştıktan sonra bu tempoyu 20 dakika sürdürmek ve soğumayla sonlandırmak şeklinde yapmak gerekir. Başka sporlar yapsanız bile bu tip kardiyo egzersizlerle bedeninizi desteklemeniz önemli. Yüksek tansiyon hastalarına, halı saha maçı gibi bir anda kalp hızını arttıracak egzersizleri önermiyoruz. Çünkü düzenli spor yapmadan, sadece haftanın bir günü aşırı efor gerektiren bir spor yapmak hayati risk taşıyor.
Beslenme konusunda ise en önemli tehlike karbonhidrat tüketimi. Şeker hastalığına yol açması ve bel çevresini genişletmesi nedeniyle, karbonhidrat açısından zayıf bir beslenme tipi öneriyoruz. Kan yağlarını belirli aralıklarla ölçtürmek önemli. Özellikle risk grubundaysanız veya yaptırdığınız kalp testlerinde bir darlık başlangıcı görüldüyse sıkı kontrol altında tutulmanız ve gerekirse ilaç tedavisi olmanız lazım.