Kanser Günü’nde kansere dair son gelişmeler

Kanser Günü’nde kansere dair son gelişmeler

4 Şubat, 2005 yılından bu yana “Dünya Kanser Günü” olarak kabul ediliyor. Birçok kişi kanserin tanı ve tedavisi üzerine gelişmeleri yakından takip ediyor. Biz de son gelişmeleri yazımıza taşıyoruz. 

“4 Şubat Dünya Kanser Günü” ilk kez 2005 yılında Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) tarafından kabul görüyor. Aynı yıl ülkemizde de Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği tarafından özel bir gün olarak kabul ediliyor. Bu özel günde gerek dünyada gerek Türkiye’de kanser konusunda farkındalık kampanyaları düzenleniyor, özel haberlere imza atılıyor.

Kanser hastalığını son derece önemseyen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yakın zamanda yaptığı açıklamada dünya genelinde kanser vakalarının 2050 yılına kadar yüzde 75'ten fazla artacağı tahminini duyurdu.

Dünyada, 2023 yılı kayıtlarına göre yılda yaklaşık 19,5 milyon, Türkiye'de ise 250 bin kişiye kanser tanısı konuluyor. Kanser sıklığı dünya genelindeki hemen her ülkede yıllık yüzde 1-2 oranında artış gösteriyor. Bu noktada kanser tanı ve tedavisindeki gelişmeler de büyük bir kitle tarafından önemle takip ediliyor.

Kanser hastalığında tıp dünyasına göre en bilinen risk faktörü ise yaş olarak kabul ediliyor. Yaş ilerledikçe kansere yakalanma ihtimali de artıyor. Yaş dışında da özellikle sigara ile ailevi kanser öyküsü en önemli risk faktörlerinden. Bazı kimyasallara maruz kalmak da kanser açısından bir risk faktörü. Güneşten alınan ultraviyole ışığı ile beraber yüksek dozda radyasyon da kanser riskini artırıyor.

Erken tanı ve tedavideki gelişmeler sayesinde artık tedavi edilebilir hastalık kategorisinde olan kanserde yaşam süresi de akıllı ilaçlar ve diğer yöntemlerle uzayabiliyor. 

 Eskiden tedavisi mümkün olmayan kanser türlerinde veya ileri evre kanserlerde dahi bugün hastalığın uzun vadede de olsa kontrolü sağlanabiliyor.
Eskiden tedavisi mümkün olmayan kanser türlerinde veya ileri evre kanserlerde dahi bugün hastalığın uzun vadede de olsa kontrolü sağlanabiliyor.

Tanı ve tedavi konusunda yapılan çalışmalar

Kanser tedavisinde önümüzdeki birkaç yıl içinde teknolojinin ve bilimsel araştırmaların desteğiyle önemli gelişmeler yaşanması olası. Tedavinin başarısı kadar tanı tekniklerinin geliştirilmesi ve tanı sayesinde zaman kazanmak da çok önemli. Örneğin bugüne kadar kanser hastalığının tanısı konulduktan sonra kullanılan yeni nesil dizileme analizleri, artık sağlıklı bireylerin taranması için de kullanılıyor. Bu yöntemle kanser hücrelerine ait DNA parçacıklarını saptamak ve bunun üzerine o tanının kesinleştirilmesi yönünde girişimlere başlamak mümkün.

Eskiden tedavisi mümkün olmayan kanser türlerinde veya ileri evre kanserlerde dahi bugün hastalığın uzun vadede de olsa kontrolü sağlanabiliyor. Kanser tedavisinde son yıllarda hem yaşam süresini uzatan hem de kalitesini artıran gelişmeler dört başlık altında toplanabilir.

Akıllı İlaçlar: Klasik kemoterapi ilaçları, sadece kanserli hücrelerin çoğalmasını önlemekle kalmıyor, aynı zamanda sağlıklı hücrelerin de çoğalmalarına engel olabiliyordu. Bu nedenle kemoterapinin ağır yan etkileri olarak saç dökülmesi, bulantı-kusma, yoğun halsizlik görülüyordu. Modern tıp sadece kanserli hücreleri hedefleyen “akıllı ilaçlar” geliştirdi. Bu tedavi yöntemi son 10 yılın kanser tedavisindeki en önemli gelişmeler arasında. Tedavideki başarı oranını yüzde 15 kadar artıran hedefe yönelik ilaçlar; meme kanseri, bağırsak kanseri, akciğer kanseri ve renal hücreli (böbrek) kanserler başta olmak üzere pek çok kanser türünde uygulanıyor. 

Akciğer kanseri tedavisinde başarıyla uygulanan immünoterapi diğer kanser türleri için de umut vaat ediyor.
Akciğer kanseri tedavisinde başarıyla uygulanan immünoterapi diğer kanser türleri için de umut vaat ediyor.

İmmünoterapi: Onkolojik tedavilerde son birkaç yılda ön plana çıkan immünoterapi tedavisi, kanserde ana yöntem olarak kullanılıyor. İmmünoterapi yöntemiyle uzun sürmesi planlanan klinik yararı sağlayabiliyor. Örneğin melanom tedavisinde test edilen çalışmalar, hızla diğer kanser türlerinde de deneme amacıyla uygulanmaya başladı. Akciğer kanseri tedavisinde başarıyla uygulanan immünoterapi diğer kanser türleri için de umut vaat ediyor.

Kişiselleştirilmiş tedavinin hasta açısından çok önemli avantajları bulunuyor.
Kişiselleştirilmiş tedavinin hasta açısından çok önemli avantajları bulunuyor.

Kişiselleştirilmiş Tedavi: Onkoloji alanındaki bir diğer önemli gelişme de kişiselleştirilmiş tedavi. Bu tedavi yöntemiyle kişinin ve tümörün genetik özelliklerine göre tedavi seçimi belirlenebiliyor. Kişiselleştirilmiş tedavinin çok önemli avantajları bulunuyor. Bu tedavi yönteminin etkinliği yüksek ve yan etkisi az oluyor. Böylelikle hastanın yaşam kalitesi artıyor. Aynı kanser türlerinde bile moleküler düzeyde farklılık olabiliyor. Bu yöntemle kişinin ve tümörün genetik özellikleri belirlenerek o hastalık için en uygun ilaç seçiliyor. 

Hastalara önleyici ilaç tedavisi uygulanarak kanser oluşmadan engellenmesi planlanıyor.
Hastalara önleyici ilaç tedavisi uygulanarak kanser oluşmadan engellenmesi planlanıyor.

Kanseri Önleyici İlaç Tedavisi: Onkoloji alanındaki önemli gelişmelerden biri de kanser önleyici ilaç tedavisi. Bakıldığında tüm hastalıklar için geçerli olan bir cümle var: “En iyi ilaç hastalığı önlemek.” Bu gelişmeler ışığında meme ve yumurtalık kanseri gibi hastalıklarda yüksek risk grupları saptanıyor ve bu hastalara önleyici ilaç tedavisi uygulanabiliyor.

Beklenen gelişmeler neler

  • Tıp dünyası, günbegün yeni çalışmalarla, yöntem ve ilaçlarla hastalıklara çözüm arıyor. Önümüzdeki yıllarda şu gelişmelerin izinde kansere yönelik tedavi yöntemleri uygulanması planlanıyor:
  • Geçmiş senelerde başlayan ve kanser hücresi üzerindeki değişik mutasyonları saptayarak hücrelere yönelik bölünmeyi, mutasyonlar üzerinden durduran ilaçların geliştirilmesi.
  • Damardan verilen ve bağışıklık sistemi üzerinde çalışan immünoterapi ilaçları ile nokta atışı tedavi.
  • Damardan verilerek radyasyon yayan ilaçlar ile tedavi.
  • Radyoterapi cihazlarındaki yenilikler sayesinde isabetli ve etkili tedavi.
  • MRNA aşılarının kanser hastalığının tedavisinde kullanılmasıyla ilgili çalışmaların olumlu sonuçlanıp uygulamaya alınması.

Son yıllardan umut veren birkaç haber

İngiltere'de kemoterapiden çok daha hafif bir kanser ilacı, çocuklara uygulanmaya başlandı. Blina isimli ilaç, yetişkinleri tedavi etmek için ruhsatlandırılmış olsa da uzmanlar bunun çocuklarda da güvenle kullanılabileceğini kanıtlamayı umuyor. Hastane ortamı dışında da uygulanabilen ilaç sayesinde hastalar evde aileleriyle daha fazla zaman geçirebiliyor.

Dünyaca ünlü bilim insanı Dr. Canan Dağdeviren, MIT (Massachusetts Institute of Technology) Media Lab'deki ekibiyle meme kanserinin teşhisinde çok başarılı bir buluşa imza attı. Giyilebilir ultrason tarama cihazı, sütyen içine takılarak kadınların kolayca ve sık sık tarama yapıp olası kanser vakalarını erken teşhis etmesine olanak sağlıyor. Cihaz ABD'de patent aldı.

Şeffaflaştırılan ölmüş fareler, kanser araştırmalarında çığır açabilir. Almanya'da bilim insanlarının, şeffaf bir forma dönüştürdüğü ölmüş farelerde kullanılan görüntüleme yöntemiyle, daha önce tespit edilemeyecek kadar küçük tümörler görüntülenebiliyor.

Kaynaklar :

Anadolu Ajansı

NTV

BBC Türkçe

dunyakansergunu.org