Motosikletle yola çıkmanın en güzel yanı, rotanın seni nereye savuracağını asla tam olarak bilememek…
Bazen rüzgâr seni dağların arasına sürükler, bazen bir köy kahvesinin önünde çay molasına... Bazen de, tıpkı bizim başımıza geldiği gibi, seni yer altındaki bembeyaz bir cennete götürür: Kaklık Mağarası’na.
Pamukkale’nin ihtişamıyla yarışan bu mağara, travertenleri yukarıda değil, yerin metrelerce altında saklıyor. Fotoğraflar ne kadar etkileyici olursa olsun, içeri adım attığınız anda yüzünüze çarpan sıcak buhar, duvarlardan süzülen şifalı su ve doğanın bir heykeltıraş gibi işlediği beyaz oluşumlar bambaşka bir deneyim sunuyor.
Bu yazıda hem motosiklet yolculuğumuzun ruhunu hem de Kaklık Mağarası’nın gizemli atmosferini tüm detaylarıyla anlatacağız.
Kaklık Mağarası Nerede?
Kaklık Mağarası, Denizli’nin Honaz ilçesine bağlı Kaklık Mahallesi’nde, Pamukkale’ye yaklaşık 30 dakika mesafede.
Yolun en güzel yanı ise şu:
Asfalt sakin, trafik neredeyse yok, virajlar ise “beni seviyorsan gel” der gibi. Motosikletle giderken çevredeki bozkır bir anda kayalığa, kaya bir anda yeşile, yeşil tekrar sarıya dönüyor. Bu coğrafyanın renk geçişleri bile ayrı bir görsel şölen.
Kaklık Mağarası’nı Eşsiz Kılan Doğal Mucize
İçeri adım atar atmaz hem bir mağaraya hem de travertenlerle kaplı bir açık hava yapısına girmiş gibi hissettiriyor. Bilimsel karşılığı şu: Mağara aslında bir çökme dolini ve içinden akan mineralli su, yüzyıllardır duvarları traverten gibi beyaza boyuyor.
Ama his olarak karşılığı çok daha farklı:
- Duvarlardan sürekli sıcak su damlıyor,
- Havada asılı duran hafif bir sıcak buhar var,
- Taban boyunca ahşap yürüyüş yolu buharın içinde kayboluyor,
- Yukarıdan süzülen ışık su buharına çarptığında mağarayı sanki sisli bir film sahnesine çeviriyor.
Burası gerçekten “yer altındaki Pamukkale” tanımını fazlasıyla hak ediyor.
Bu küçük mağara, beklediğinizden çok daha fazlasını sunuyor aslında. Birkaç merdivenden aşağı doğru indiğinizde sizi karşılayan damlataşlar, doğanın sanatı gibi. Duvardaki sarkıtlar ve dikitler, yıllar içinde suyun oluşturduğu bu harika manzarayı gözler önüne seriyor.
İçerideki suyun berraklığı o kadar etkileyici ki; beyaz travertenlerle buluşunca anlatacak kelime yok.
Ziyaret Edecekler İçin Altın Tavsiyeler
✔ Mağara girişinde geniş bir otopark var
✔ Mağara çok nemli. İçeride kameranın, gözlüğün vb. buğulanması kaçınılmaz. Yanınıza bez almak çok işe yarıyor.
✔ Mağara içerisinde gezerken kullanılan ahşap platform kaygan olabilir. Çok ıslak alanlar var, bot tabanı iyi olmalı.
✔ Fotoğraf ve video çekmek için harika. Suyun, buharın ve doğal ışığın oluşturduğu atmosfer motosiklet hesaplarının tam sevdiği türden dramatik bir görüntü veriyor.
✔ Kısa molalık, ama etkisi uzun. Mağarayı gezmek 15–20 dakika sürüyor ama bıraktığı his çok daha uzun kalıyor.
Giriş Ücreti, Ziyaret Saatleri ve Küçük Bilgiler
Mağara genellikle 08:00 – 19:00 arası açık.
Giriş ücreti oldukça ekonomik.
İçerdeki sıcak suyun romatizmal rahatsızlıklara iyi geldiğine inanılıyor.
Mineralli suyun sürekli akması, travertenlerin her zaman canlı kalmasını sağlıyor.
Bu rota hem yol hem hedef açısından doyurucu. Yol rahat, trafik az, çevre doğallığını koruyor.
Hedef ise klasik bir turistik nokta değil; doğanın gizli sakladığı bir sürpriz.
Eğer uzun yolun ardından hem serinlemek hem de farklı bir atmosfer yaşamak istiyorsanız Kaklık Mağarası tam bir “enerji toplama” noktası.
Motosiklet sürmek, aslında biraz da kendini yolun akışına bırakmaktır.
Bizim için de bu gezi de öyle oldu. Yol bizi Kaklık Mağarası’na götürdü ve yerin altındaki bu pamuksu dünya, bize doğanın ne kadar sabırlı, ne kadar yaratıcı olabileceğini bir kez daha gösterdi.
Pamukkale rotası planlayanlar, Kaklık Mağarası’nı es geçmeyin. Burası küçük ama etkisi büyük bir durak.
Kaklık Mağarasında gözümüzü ve ruhumuzu doyurduk ama yollar bizi bekler … Motosikletimize atlayıp bir sonraki durağımıza doğru yola çıkıyoruz. Bir sonraki durağımızdaki maceramız için yine Qblog'ta burada buluşalım.
Gezilerimizi anlık olarak takip etmek isteyenler için Quick Routes hesabını takip etmeyi unutmayın. Sağlıcakla kalın.
