Yapay zeka ve sigortacılıkta hasar süreci

Yapay zeka ve sigortacılıkta hasar süreci

Sigortacılık sektöründe en kritik an, bir hasarın gerçekleştiği an kuşkusuz. Yapay zeka sigorta sektörüne bu noktada ne kadar destek olabiliyor?

Poliçe satın almak çoğu zaman rutin bir işlem gibi görünüyor. Ancak ve ancak bir hasar söz konusu olduğunda sigorta şirketinin gerçek değeri ortaya çıkıyor. İşte bu noktada yapay zeka hem sigortalının deneyimini iyileştiren hem de şirketlerin operasyonel yükünü hafifleten güçlü bir çözüm sunuyor.

Hatırlayalım ki geleneksel hasar süreçlerinde akış, telefon görüşmeleri, uzun formlar ve manuel değerlendirmeler aracılığıyla olurdu. Bugün ise yapay zeka destekli sistemler, müşterinin mobil uygulama üzerinden gönderdiği fotoğraf, video ve konum verilerini saniyeler içinde analiz edebiliyor. Chatbot’lar, müşteriyi doğru şekilde yönlendirerek eksiksiz veri girişini sağlarken poliçe kapsamı da anında kontrol edilebiliyor. Bu otomasyon, sürecin hem hızlanmasını hem de şeffaf bir şekilde ilerlemesini sağlıyor.

Yapay zeka, hasarın değerlendirilmesinde de büyük rol oynuyor. Araç kaskosu veya konut sigortalarında fotoğraf ve video analizleri, hasarın boyutunu ve maliyetini tespit etmekte eksperlere yardımcı oluyor. Araçlarda kaporta çizikleri, ezikler veya kırıklar mikron seviyesinde tespit edilebiliyor. Bakıldığında konutlarda su baskını, yangın izleri ve nem oranları yapay zeka ile organize sistemler ile hızlıca sınıflandırılabiliyor. Bu teknoloji sayesinde eksperlerin sahaya gitme zorunluluğu azalıyor ve asıl önemlisi hata payı önemli ölçüde düşüyor.

 Yapay zeka, eksperi devre dışı bırakmasa da karar alma süreçlerini ciddi şekilde destekliyor.
Yapay zeka, eksperi devre dışı bırakmasa da karar alma süreçlerini ciddi şekilde destekliyor.

En maliyetli sorun “sahtekarlık”

Sahtekarlık, sigortacılığın en maliyetli sorunlarından biri. Yapay zekâ, geçmiş hasar kayıtları, sosyal medya ve açık kaynak verileriyle çapraz kontroller yaparak şüpheli talepleri hızlıca tespit edebiliyor. Aynı kişinin farklı şirketlerde tekrarlayan hasar talepleri, konum uyumsuzlukları veya fotoğrafın hasar şekliyle çelişmesi gibi detaylar yapay zeka sayesinde ortaya çıkıyor. Bu hal, gereksiz ödemeleri engellerken şirketin finansal sürdürülebilirliğini de güçlendiriyor.

Yapay zeka, eksperi devre dışı bırakmasa da karar alma süreçlerini ciddi şekilde destekliyor. Hasar dosyalarının ön sınıflandırılması, maliyet tahminlerinin hazırlanması ve rapor taslaklarının oluşturulması yapay zeka tarafından yapılabiliyor. Eksper ise sadece doğrulama ve nihai karar süreçlerinde devreye giriyor. Bu sayede süreç hızlanıyor, operasyonel maliyetler düşüyor ve insan kaynaklı gecikmeler ortadan kalkıyor.

Yapay zeka, sigortacılıkta yalnızca bir teknolojik araç değil, sürecin doğasını değiştiren bir dönüşüm aracı haline geldi.
Yapay zeka, sigortacılıkta yalnızca bir teknolojik araç değil, sürecin doğasını değiştiren bir dönüşüm aracı haline geldi.

Ödeme süreçlerinde de yapay zeka fark yaratıyor. Düşük riskli ve poliçe kapsamında olan hasarlar yine yapay zeka tarafından hızla onaylanıp müşteriye aynı gün ödeme yapılabiliyor. Bazı global sigorta şirketleri, bu yöntemle yüzde 60’a varan oranlarda hasar ödemelerini 24 saat içinde gerçekleştirebiliyor. Ayrıca yapay zeka, geçmiş veriler ve sektör ortalamaları üzerinden doğru hasar rezervlerini hesaplıyor ve şirketlerin sermaye verimliliğini böylelikle artırıyor. Proaktif risk yönetimi bu biçimde desteklenebiliyor.

Sonuç olarak yapay zeka, sigortacılıkta yalnızca bir teknolojik araç değil, sürecin doğasını değiştiren bir dönüşüm aracı haline geldi. Hasar yönetimi hızlanıyor, maliyetler düşüyor, karar doğruluğu artıyor ve müşteriye daha şeffaf bir deneyim sunuluyor. Böylece sigortacılık, klasik risk transferi modelinden çıkarak dijital, öngörülebilir ve güven veren bir hizmet anlayışına dönüşüyor.