Türkiye’nin tarihi güzellikleri her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Sahip olduğumuz bu değerleri nasıl koruyabiliriz?
Türkiye toprakları, binlerce yıldır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmanın yanı sıra, aynı zamanda dünyanın en önemli geçiş güzergahlarından biri. Anadolu’nun dört bir yanı farklılıkların izleriyle şekilleniyor. Tüm bu zengin tarihi geçmişiyle Türkiye, dünyanın en şanslı ülkelerinden biri. Her yıl yaz ve kış fark etmeksizin en güzel tarihi yerleri keşfetmek isteyen binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.
Özellikle İstanbul’da tarihi surlar, camiler, saraylar ve müzeler, her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turisti ülkemize çekiyor. Avrupa ve Asya'nın buluşma noktası İstanbul, Topkapı Sarayı, Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı gibi tarihi yapılarıyla dikkat çekerken İzmir, Nevşehir, Adıyaman, Şanlıurfa, Bursa, Diyarbakır ve Edirne de kendileriyle özdeşleşen tarihi güzellikleriyle bir çekim alanı oluşturuyor.
Kaynak: www.pexels.com
İnsanlığın ve medeniyetlerin gelişmesinde, ilerlemesinde, köklenmesinde ve büyümesinde feyz alınan tarihi eserleri; kültürel miras olarak kabul edip korumak en başta bir insanlık görevi. Ülkemiz açısından da değerlerimize sahip çıkmak her vatandaşın sorumluluğu olmalı. Bu açıdan bakıldığında gelecek nesillere aktarılması gereken tarihi eserlerimizi korumak için yapılması gerekenler söz konusu.
Tarihi eserleri korumak için yapılabilecekler şu şekilde sıralanabilir:
- Tarihi bölgelerdeki kazıların gerekli önlemler alınarak devlet kontrolünde yapılması sağlanmalı.
- Arkeolojik kazılar sonucu ulaşılan eserlerin sağlıklı bir şekilde saklanabilmesi için uygun müze binaları yapılmalı.
- Dönem dönem restorasyona ihtiyaç duyan tarihi eserleri aslına uygun onarmak için çalışmalar devlet kontrolünde yapılmalı.
- Tarihi eserlerin korunmasının ne kadar önemli olduğu ve vatandaşlara düşen görevleri anlatmak için sosyal sorumluluk projeleri yapılmalı, eğitimler düzenlenmeli.
- Okullarda tarihi eserler özel olarak tanıtılmalı ve eserlerin nasıl korunacağına yönelik dersler verilmeli.
- Kültür ve sanat alanlarına yatırımlar yapılmalı; müzelerin sayısı artırılmalı.
- Tarihi eser kaçakçılığı ile ilgili önlemler güncellenmeli.
- Tarihi eserlere zarar verenlere caydırıcı cezalar verilmeli.
- Açık havadaki tarihi eserler uygun bir şekilde koruma altına alınmalı.
- Tarihi eserlerin ve çevresinin temizliği için özel önlemler uygulanmalı, bu konuda da sosyal eğitimler düzenlenmeli.
Kaynak: www.pexels.com
Türkiye’nin en güzel tarihi yerleri
Tarihi güzelliklerimiz demişken İstanbul dışındaki birkaçına değinmeden geçmek olmaz. İşte Türkiye’nin en güzel ve özel tarihi yerlerinden beşi.
Pamukkale: Pamukkale, Denizli’de Hierapolis Antik Kenti içinde bulunuyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tarihi ve doğal güzellikleriyle Türkiye’nin en tanınmış doğal güzelliklerinden biri olan Pamukkale Travertenleri ile Antik Havuz, kaynak sularının kirecinden oluşan yüksek bir tepede yer alıyor.
Efes Antik Kenti: İyonya’nın 12 şehri arasında yer alan İzmir’in UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki turistik çekim merkezi Efes Antik Kenti, adeta büyülü bir yer. Farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan, MÖ 6 binli yıllara uzanan geçmişe sahip Efes Antik Kenti’nde Celcus Kütüphanesi, Artemis Tapınağı, Yedi Uyurlar Mağarası ve Meryemana Evi gibi önemli tarihi mekanlar bulunuyor.
Kapadokya: Özellikle kış aylarında çok daha güzel olan Kapadokya, Nevşehir sınırlarında yer alıyor. Her yıl dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri ağırlayan Kapadokya, yer altı şehirleri, peri bacaları, şarap atölyeleri, kaya otelleri ve balon turlarıyla dünyanın tarihi bölgeleri arasında en özgün yerlerden biri.
Kaynak: www.pexels.com
Hattuşaş: Anadolu uygarlık tarihinin en önemli tanıklarından Hattuşaş, Hititlerin başkenti. Çorum’un Boğazkale ilçesinde yer alan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nin üyesi olan Hattuşaş’ta yapılan kazılarda bulunan beş ayrı kültür katmanında yaşamın MÖ 3 binden bu yana sürdüğü keşfedilmiş. Siyasi, dini ve kültürel bir merkez konumunda olan Hattuşaş’taki birçok eser Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergileniyor.
Nemrut Dağı: Adıyaman il sınırlarında bulunan ve dev tarihi heykel başlarıyla bilinen Nemrut Dağı, GAP turlarının vazgeçilmez adreslerinden. Nemrut Dağı’nda Kommagene Kralı Antiochos’un mezarı, Yunan ve Pers tanrılarının heykelleriyle birlikte Nemrut Dağı Milli Parkı bulunuyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne Türkiye’den giren en eski noktalardan biri olan Nemrut’ta ateş sunakları ile gün doğumu manzarası, harika fotoğrafların konusu ya da fonu oluyor.