Yeni iş dünyasının çocukları Startup Studio ve Parallel Business

Yeni iş dünyasının çocukları Startup Studio ve Parallel Business

Küresel ekonomi son yıllarda yeniden şekilleniyor. Dijitalleşme, yapay zeka, sürdürülebilirlik ve hibrit çalışma düzeni yenilikçi iş yaklaşımları oluşturuyor. İşte öne çıkan ikisi.

Dünya hızla değişiyor. Teknoloji, yapay zeka, dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik gibi kavramlar yalnızca iş yapma biçimimizi değil, işin tanımını da kökten dönüştürüyor. Artık tek bir fikre, tek bir gelir modeline ya da sabit bir kariyer yoluna bağlı kalmak neredeyse imkansız. Bu dönüşüm hem bireylere hem kurumlara yepyeni fırsatlar da sunuyor. Bunlardan öne çıkan ikisi “Startup Studio” ve “Parallel Business” modelleri.

Bu iki yaklaşım, modern ekonominin ve adeta z kuşağının bir yansıması olarak “esnek, çok akışlı ve yenilikçi” bir ruh taşıyor. Startup Studio’lar, bir fabrika disipliniyle ardı ardına girişimler üreten yaratıcı laboratuvarlara dönüşürken; paralel iş modeli ise bireylerin aynı anda birden fazla alanda değer yaratabilmesini mümkün kılıyor. Kısacası, geleceğin iş dünyasında tek bir yoldan gitmek değil, birden fazla akışta var olabilmek başarıyı tanımlayacak. Gelin bunları daha yakından tanıyıp anlayalım.

Startup Studio ile girişim üretim fabrikası
Startup Studio ile girişim üretim fabrikası

Startup Studio kısaca “girişim fabrikası” olarak tanımlanabilir. Bu yapılar Silikon Vadisi’nde “Rocket Internet”, “eFounders” ve “Antler” gibi örneklerle yıllardır biliniyor. Türkiye’de de yeni yeni Startup Studio ekosistemi doğuyor. Böylelikle yatırımcıların ve yaratıcı profesyonellerin bu alana ilgisi de hızla artıyor.

Geleneksel girişimcilikten farkı da tek bir fikir üzerine değil, aynı anda birden fazla girişim fikrini sistematik biçimde üretmesi ve hayata geçirmesi. Bir Startup Studio’da fikir üretimi, ekip kurma, prototipleme, yatırım, pazarlama ve büyüme süreçleri tek bir çatı altında yürütülür. Bu modelin avantajları şöyle sıralanabilir:

  • Riskin dağıtılması en önemli artısı. Bir girişim başarısız olsa bile diğerleri sürdürülebilir.
  • Ortak kaynaklar, mentorluk ve teknoloji altyapısının paylaşımı sayesinde verimlilik artar.
  • Sürekli proje üretimi, yatırımcıya sürdürülebilir fırsatlar sunar. Bu aynı zamanda yatırımcıya güven de kazandırır.
  • Aşağıdaki adımlar ise Startup Studio tabanlı bir yapı kurmak isteyen küçük ekipler ya da paralel iş hayatına başlamak isteyen profesyoneller için uygulanabilir bir yol haritası sunabilir.
  • Mikro-fikirler listesi çıkarılabilir. Beş ya da 10 adet küçük, pazar, müşteri problemi, rakip notu açısından hızlı test edilebilir fikir yazılabilir.
  • En hızlı doğrulanabilecek bir ya da iki fikir seçilebilir. “En az çabayla öğren.” prensibiyle basit bir teklif hazırlanabilir.
  • Bir ya da iki hafta içinde kullanıcı görüşmeleri ya da düşük bütçeli reklamlarla talep testi yapılabilir.
  • İki ya da altı ay kadar, teknoloji ve tekrar kullanılabilir altyapı kurulabilir. Ortak kod kütüphanesi, hazır şablonlar ile her yeni fikir daha hızlı prototip haline gelebilir.
  • Çekirdek ekip ve/veya dışarıdan alınan uzmanların maliyeti hesap edilmeli ve harekete geçirilmeli.
  • Her fikir üretim hattına konulmamalı. Tekrar edilebilir oyun planı olmayan fikirler kaynak tüketebilir.
  • Yapay zeka bir “hızlandırıcı” olsa da sihir değil. Doğru süreç, doğru veri ve yapay zeka kombinasyonu kullanılmalı.
  • Paralel işler disiplin ister. Gelir çeşitlendirmesi faydalıdır ama dikkatli zaman/enerji yönetimi olmazsa verim düşer. Buna dikkat edilmeli.
 Bir sigorta şirketi, bireysel ve ticari sigorta ürünleri satarken, paralel iş olarak risk analizi ve danışmanlık hizmeti sunuyorsa bu Parallel Business demektir.
Bir sigorta şirketi, bireysel ve ticari sigorta ürünleri satarken, paralel iş olarak risk analizi ve danışmanlık hizmeti sunuyorsa bu Parallel Business demektir.

Parallel Business ile aynı anda birden fazla iş modeli

“Parallel Business” kavramı, dijital çağın çoklu potansiyeline dayanan yeni bir düşünce tarzı. Artık bir profesyonelin ya da markanın yalnızca tek bir ürün veya hizmetle sınırlı kalması gerekmiyor. Bu iş modelinde, bir yanda danışmanlık verilirken diğer yanda dijital ürünler geliştirebiliyor. Eğitim içerikleri sunulabiliyor hatta sosyal girişimlere katkıda bulunulabiliyor. Bu yaklaşım da hem gelir çeşitliliği hem de yaratıcılığın canlı kalması açısından büyük avantaj sağlıyor. Ekonomik belirsizliklerin arttığı, pazarların hızla değiştiği bir dönemde “paralel akışlar” oluşturmak hem bireyler hem de kurumlar için adeta bir sigorta etkisi yaratıyor.

Örneğin bir sigorta şirketi, bireysel ve ticari sigorta ürünleri satarken, paralel iş olarak risk analizi ve danışmanlık hizmeti sunuyorsa bu modele uygun bir sistem kullanıyordur. Şirket hem poliçe satıyor hem de iş ortaklarına risk yönetimi eğitimi veriyor. Bu şekilde klasik satışın yanında bilgiye dayalı paralel bir gelir modeli oluşturuyor.

Bir diğer örnek ise bir yoga eğitmeninin ana işi olarak yoga dersleri vermekken aynı zamanda online meditasyon eğitimi platformu kurmak veya yoga ekipmanları, mat, mum, bitkisel yağ satmak da onun paralel işi olabilir. Böylece aynı topluluğa hitap eden ama farklı kanaldan gelir getiren bir paralel iş yaratmış olur. Ya da bir yazılım firması kurumsal yazılım geliştirirken aynı teknolojiyi kullanarak SaaS (servis olarak yazılım) ürünü çıkarabilir. 

Gelecek Startup Studio’lar ve Parallel Business kapsamında “özelleşme”, “teknoloji entegrasyonu” ve “kurumsal adaptasyon” etrafında şekillenecek.
Gelecek Startup Studio’lar ve Parallel Business kapsamında “özelleşme”, “teknoloji entegrasyonu” ve “kurumsal adaptasyon” etrafında şekillenecek.

Geleceğin iş dünyası akışta

Günümüz ekonomisinin temel kuralı artık esneklik. Başarılı olanlar ise en çok sermayeye sahip olan değil en hızlı öğrenen, uyum sağlayan ve farklı akışlar yaratabilen yapılar. Sonuçta Startup Studio’lar bu evrimi kurumsal düzeyde temsil ederken Parallel Business modeli bireysel düzeyde aynı dönüşümün yansıması. Bu iki yaklaşımın ortak noktaları söz konusu. Öne çıkanlar, “yaratıcılığı sistematik hale getirmek, deneyimi ölçeklendirmek, risk yerine çevikliği merkeze almak” olarak sayılabilir.

Sözün özü çok yakın gelecekte işler artık “tek yönlü” değil “çok akışlı” olacak. Bir kişi ya da kurum aynı anda birkaç farklı sektörde yer alabilecek; yapay zeka destekli üretim, dijital eğitim, sürdürülebilir girişimler ve topluluk temelli iş modelleri birbiriyle iç içe geçecek.

Bu dönüşümün en güzel yanıysa kişi ya da kurumların kendi deneyimlerinden yepyeni sistemler tasarlayabilmesi. Yeni ekonomi, “bir fikrin değil, birçok akışın” çağı.

Gelecek hem Startup Studio’lar hem de Parallel Business yaklaşımları için “özelleşme”, “teknoloji entegrasyonu” ve “kurumsal adaptasyon” temaları etrafında şekillenecek.

Dikeyleşme ve uzmanlaşma yükseliyor. Yeni kurulacak çoğu studio, geniş spektrumlu olmaktan ziyade sağlık, yapay zeka gibi belirli bir dikeyde proje ya da ürünler geliştirerek başarı elde etmeye çalışacak. Bu eğilim sektör odaklı hız ve veri temelli tekrar edilebilirlik getiriyor.