Ressam Göknil ve Fatih Sungurtekin çifti, benzeri az görülen bir yardım seferberliği içindeler. Yaptıkları resimlerin gelirlerinin bir kısmını Afrika’daki yardıma muhtaç insanlara aktarıyor ve sanatlarına bambaşka bir anlam katıyorlar.
“Sanat sanat için midir? Sanat toplum için midir?” klişe sorusuna bir soru daha eklemek hiç de yanlış olmaz. Sanat iyilik için midir? Bu soruya iyilik için cevabını daha yüksek sesle veren Göknil Gümüş Sungurtekin ve Fatih Sungurtekin “İyilik için Sanat” adı altında, Türkiye’de ve dünyada birçok yardıma muhtaç insanın dertlerine deva olmaya çalışıyorlar.
Göknil Gümüş Sungurtekin ve Fatih Sungurtekin, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun iki başarılı ressam. Her ikisi de küçük yaşlardan beri resim yapıyor. Mezuniyetleri sonrası sanat piyasasında çalışıp birçok başarılı işe imza atmışlar. 13 sene güzel sanatlar fakültelerinin yetenek sınavlarına hazırlık kursu vermiş ve bu konuda büyük başarı elde etmişler. Çift, 2008 yılında evlenmiş ve halen 2003 yılında birlikte kurdukları atölyelerinde çalışmalarına devam ediyorlar. Göknil Gümüş Sungurtekin ve Fatih Sungurtekin ile “İyilik İçin Sanat” projesinin detaylarını konuştuk.
“SANAT ESERLERİMİZİN GELİRLERİYLE İNSANLARA YARDIM EDİYORUZ”
Yaptığınız sanatı yardım amaçlı kullanmak fikri nereden aklınıza geldi?
Fatih Sungurtekin: Daha önce de sanattan kazandıklarımızla belirli yerlere yardımda bulunuyorduk. Eşim ve ben Ankara’da, Uluslararası Türk Grameen Mikrokredi Sanat Bienali, Dünyada Yoksullukla Mücadele Sanat Sergisi’ndeki işlerimizin tüm gelirlerini bağışlamıştık. Yardım yapan kişileri yardıma özendirmek, yardımı teşvik etmek amacıyla bu yolu seçtik. Hem yardımı yapan kişiler resim sahibi oluyorlar hem de yardım yapmanın içsel huzurunu yaşayabiliyorlar. Biz de resimlerin gelirini bağışlıyor ve ürettiklerimizle iyi şeylere vesile olduğumuz için ayrıca mutlu oluyoruz. İyiliği, yardımlaşmayı bu sayede çoğaltıyoruz. Bana göre sevgiyle, coşkuyla, tutkuyla, aşkla yapılan her şey, her iş hem güzel oluyor hem de enerjisel olarak iyiye dönüşüyor.
“İyilik İçin Sanat” projesi nasıl başladı? Projenin gelişim sürecini anlatır mısınız?
Göknil Sungurtekin: Bu proje, Empati Serisi’nden “Empati II” adlı resmimin, 1999 depreminde, Çekül Vakfı’nın Beriköy Paylaşan Toplum Projesi için düzenlenen bir müzayede de açık artırmada satılmasıyla başladı. Daha sonra anlamlı tesadüflerle bu resmin hikayesi devam etti. Resmi koleksiyonuna katan yazar Yasemin Pforr’la tanıştım ve onun Facebook’ta yer alan “Her Çocuk Bir Tohum YP” grubundaki öğretmenleri tanıdım. O sırada zaten kendi öğrencilerimize de düşük ücretli ve ücretsiz özel derslerle burslar veriyorduk, özel üniversitelerde burslar kazandırıyor ve eğitimlerine katkıda olmaya çalışıyorduk. Maddi durumu iyi olmayan ailelerden kursumuza gelen öğrencilerimize de destek oluyorduk. Mesela resme yetenekli ve babasını kaybetmiş bir kız çocuğuna da hamilik yapmaya başladık.
Burada sanatımla insanları mutlu edebileceğimi ve onlara maddi manevi yardım edebileceğimi de gördüm. Sonunda eşim Fatih Sungurtekin birlikte “İyilik İçin Sanat” projesini başlattık. Bu projeyi kısaca, yardımsever insanların yardımları karşılığında sanatla ödüllendirilmesi olarak tanımlayabilirim. Bizim açımızdan ise proje, resimlerimizden gelen geliri yardıma ihtiyacı olan kişilere ulaştırmak ve yardımseverleri beğendikleri resimlerimizle buluşturmanın bir aracı. Şu an güvenilir organizasyonlar ile şeffaf bir şekilde yardımlara aracı oluyoruz.
Proje için hangi kurum ve kişilerle bağlantı kurdunuz? Bu kurumlar projeye nasıl fayda sağladı?
Göknil Sungurtekin: Yakın zamanda Afrika’da yaşanan açlık ve susuzluk ilgimizi çekmeye başladı. Benim Empati Serisi resimlerimden Empati I, Afrika’yla ilgili bir resim. Resimlerimi satıp bu insanlara yardım etme isteği bu resmi yaparken bende oluşmuştu. O dönem karşıma Sezi Kalkavan çıktı. Gana’da bir yetimhaneye gidişi, çocuklara ilgisi ve yardımları bizi epey etkiledi ve işte bu dedik. Sevgili Sezi Kalkavan’nın derneğinin adı da “Şimdi Derneği”. Daha sonra eşim Fatih’le birlikte Unicef’le, Warioba Child Compassion’dan öğretmen Rioba T. Boke ile ve İdea Universal Derneği’nden Hayri Dağlı ile bağlantılar kurduk. Sonrasında birlikte çalıştığımız Fransa-Paris merkezli Singulart Sanat Galerisi’nin online sitesinde “Art For Good Project” adlı bir bölüm açtık. Onlar da bu serinin tanıtımını, reklamlarını ve satışını yapmayı üstlendi. Şu ana kadar kurumlar üzerinden sanatımızı sergiliyor ve satıyoruz. Dernekler ve tanıdığımız, bildiğimiz, güvenilir yardımsever kişilerin organizasyonları aracılığıyla yardımlarımızı gerçekleştiriyoruz.
Proje sizin yaptığınız resimlerle başlıyor. Bu resimlerin satışı sonrası nasıl bir prosedür izleniyor ve yardım olarak aktarılıyor?
Fatih Sungurtekin: Birlikte çalıştığımız dünyanın üçüncü en iyi ve güvenilir online sanat galerisi Singulart'ın web sitesi üzerinden Göknil Sungurtekin ve Fatih Sungurtekin linklerinde “Art For Good Project” adı altında yer alan eserlerin uluslararası satışı, nakliyesi, sanat eserinin korunması için gereken tüm süreç özenle gerçekleştiriliyor. Biz sanat eserimizle birlikte eserin orijinallik sertifikası ile sanatımızı bu proje kapsamında satın alanlara, sanatçı imzalı ve kendi adına düzenlenmiş bağış bilgisi içeren bir teşekkür sertifikası gönderiyoruz. Sanatseverler bu siteden eserlerimizi güvenle satın alabiliyor. Galeri 14 gün sonra satışın yüzde 50 gelirini bize ulaştırıyor ve biz de bu gelirin üçte ikisini gerekli olan, daha önce bahsettiğimiz yardım derneklerine kendi hesabımız üzerinden aktarıyoruz. Kalan üçte birlik kısmı ise projenin sürdürülebilirliği için ayrılıyor. Satılan eserin görsellerini, linkleri ve tüm yardım bilgilerini, dilerlerse satın alan kişinin de ismiyle birlikte sosyal medya üzerinden paylaşıyoruz.
Bu projeyi hangi mecralarda görünür kılıyorsunuz?
Fatih Sungurtekin: Şu anda Singulart bizi Google’da görünür kılıyor, Singulart web sitesinde Göknil Sungurtekin ve Fatih Sungurtekin olarak yer alıyoruz. Ayrıca kendi isimlerimizle Instagram, Facebook, Pinterest ve Twitter gibi sosyal mecralarda paylaşımlarımızla insanları bilgilendirerek singulart.com adresine yönlendiriyoruz. Biz resimlerimiz satıldıkça gelen meblağdan gönüllü olarak kendimiz bağış yapıyoruz. Yardım toplamıyoruz, yardım toplayanlara destek ve yardımcı oluyoruz, sanat eserlerimizin geliriyle insanlara yardımda bulunuyoruz. İnsanlar bizim sanatımızı satın aldıkça biz gerekli gördüğümüz derneklere bu yardımları yapıyoruz.
“İYİLİK DOĞAL OLARAK ÇOĞALAN VE ARTAN BİR ŞEY”
İyilik İçin Sanat projesinin gerçekleştirdiği somut yardımlar nelerdir?
Göknil Sungurtekin: Resimlerimizden elde ettiğimiz gelirlerle UNICEF’e çocukların beslenmesi, İdea Universal Derneği’ne temiz su, Warioba's Children Helping Centre, Orphanage and Daycare’e de hem bahçe hem sınıf inşaatı konularında yardım edebildik. Tanzanya’da bir öğretmen olan Rioba Thomas Boke’la Facebook üzerinden tanıştık. Onun yetimhane ve okuluna pandemi süresince yardım ettik. Çocuklardan birkaçı suçiçeği geçiriyordu ve daha sonra öğretmenleri Rioba ve eşi öğretmen Josephine tifo hastalığına yakalandılar. Bu süreçte onlara elimizden gelen desteği verdik. Okulun bahçesini su basmıştı ve çok sayıda çocuk küçük bir mekanda hem ders yapıyor hem oyun oynuyorlardı. Biz de bahçenin ıslahı ve istinat duvarı yapımı ve yeni bir sınıf yapılmasına maddi destek verdik.
Bu sınıf bizlerin de içinde bulunduğu Yasemin Derya Metin’in arkadaş çevresinin maddi katkıları ve çabaları sonucu tamamen Türkiye’den giden yardımlarla yapıldı. Ayrıca Bebek Nil’in Amerika’da gen tedavisi olabilmesi için yazar Yasemin Pforr’un aracılığıyla online savingNil adresine eklediğimiz resimlerimizi tüm gelirleriyle birlikte bağışladık ve bu mecra üzerinden satılan resimlerin gelirleri Bebek Nil’in tedavisine destek oldu.
Yardım için Afrika’yı seçmenizin nedeni nedir?
Fatih Sungurtekin: Aslında yardım için özellikle Afrika’yı seçmedik, zaten Türkiye içinde yardımlar yapıyorduk ki süreç bizi uluslararası boyutlara taşıdı. Sanat işlerimiz yurt dışında sergilenmeye ve satılmaya başlayınca yardımlarımız da uluslararası boyut kazandı. Bu süreçte Rioba Thomas Boke’un Tanzanya-Arusha’daki yetim çocuklara yönelik yardım çağrısına evet, dedik. Yasemin Derya Metin’in ve çevresinin de dahil olmasıyla güzel işler başardık. Sezi Kalkavan ve Hayri Dağlı’nın TRT 2’de yaptığı program ve sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar dikkatimizi çekti ve aldığımız izlenimlerle kendileriyle dostça bağlantılar kurduk ve projelerimizi paylaştık. Böylece İyilik İçin Sanat projesine Afrika’nın geneli de dahil oldu.
Afrika'da yardımda bulunduğunuz bölge ve yapılan yardım hakkında bilgi verir misiniz?
Göknil Sungurtekin: Genel olarak açlık, susuzlukla mücadele ön planda. Tabii insani ve tıbbi yardımlar da çok önemli. İnsanların sürekli yardım alarak değil kendi kendilerine yeterek ve gelişerek hayatlarını insani olarak sürdürebilir ve toplumsal değer üretebilir konuma gelmelerini sağlamak gerektiğini düşünüyoruz. Bunu bir yaşam tarzı olarak hayatını bu insanlara adamış olan daha profesyonel kişiler ve derneklere, sanatsal üretimlerimizle destek olmaya çalışarak yapıyoruz. Mesela Hayri Dağlı’nın İdea Universal Derneği’nin yaptığı Afrika’nın genelinin temiz suya kavuşması, sürdürülebilir tarım, eğitim vb. çalışmalarına destek olmak, Sezi Kalkavan’ın Şimdi Derneği’ndeki gibi Gana’da Afrikalı yetim çocuklara ve Spritüel Rehber Yasemin Derya Metin’in Türkiye’den destek olduğu Tanzanya’daki Rioba T. Boke’nin yetimhanesine birlikte destek olmak gibi. Şu günlerde İdea Universal, Kurban Bayramı hediyesi olarak Afrika’ya 1 milyon meyve ağacı kampanyası başlattı. Bunu da sürdürülebilirlik ve gelişim açısından önemli buluyorum. Resimlerimizi bu proje üzerinden sergileyip sattıkça bu derneklere yardım ve katkıda bulunmaktan büyük bir onur duyuyoruz.
İyilik için Sanat projesinin bundan sonraki gelişimi nasıl olacak?
Fatih Sungurtekin: İyilik İçin Sanat Projesi’ne yeni işler ekleyeceğiz ve daha çok sanat eseri online olarak Singulart üzerinden sergilenecek ve bağış yapılacak. Hayri Dağlı ile daha önce görüştüğümüz İyilik İçin Sanat adıyla uluslararası sanat sergileri açarak ve gelirlerini derneklere bağışlayarak yardım ve destekte bulunmaya da devam edeceğiz. Daha çok yardımsever ve sanatsever kişilerle resimlerimizi buluşturmak ve farkındalık yaratmak için reklamlara da ağırlık vereceğiz. Uluslararası görünürlüğümüzü artırmak ve yardıma teşvik etmek için sosyal ve yazınsal mecralarda daha çok yer alacağız. İyilik doğal olarak çoğalan ve artan bir şey, o yüzden biz iyilik yapmaya bireysel ve sanatsal yollarla devam edeceğiz. Ayrıca İyilik İçin Sanat projesi şimdi daha küçük ebatlarda ve daha çok sayıda eserle devam edecek, özellikle Afrika’ya yardıma odaklanan projenin bir bölümünde Afrika’nın güzellikleri, Afrikalı çocuklar, neşe ve mutlulukla ilgili resimler olacak, bir diğer bölümde ise çocukken kendi de UNICEF tarafından yardım görmüş olan efsane oyuncu Audrey Hepburn konulu resimler yer alacak.
Daha pek çok sürpriz proje de yapım aşamasında. Amacımız eşsiz bir sanat eserine sahip olan sanatseverlerimizin bu sanat eserini satın alırken ihtiyacı olan bir insana, bir canlıya ya da Afrika’daki yetim bir çocuğa, suya ulaşamayan bir anneye ya da eğitimini sürdürmeye çalışan yetenekli bir gence yardımda bulunduğunu ve iyilik ettiğini bilmesi. Satın aldığı resme bakarken hem bu yaptığı iyiliğin hem de sanat eserinin iyiliğinin ve güzelliğinin keyfi ile doğru bir şey, doğru bir seçim yapmanın da mutluluğuna, keyfine ve tadına varması. Daha çok sanat eseri ve daha çok satış bizlerin daha çok kişiye ulaşabilmemiz ve yardım edebilmemize olanak tanıyacaktır. Sanatseverleri bu keyifli sanat projemizle tanışmaya ve bu iyilik yolculuğuna birlikte çıkmaya davet ediyoruz.
