1970 yılından bu yana düzenlenen, sanat galerilerini, koleksiyonerleri, sanatçıları, küratörleri, eleştirmenleri ve sanatseverleri buluşturan Art Basel’e bir pencere açıyoruz.
Modern sanatın en prestijli platformlarından olan Art Basel, dünyanın dört önemli şehrinde düzenlediği fuarlarla uluslararası sanat camiasını buluşturuyor. İlk kez 1970 yılında İsviçre’nin Basel kentinde düzenlenen Art Basel, İsviçreli galericiler Trudi Bruckner, Balz Hilt ve Ernst Beyeler tarafından oluşturuldu. Kurulduğu dönemde fuar, 1970’te 10 ülkeden 90 galerinin katılımıyla başladı ve var olduğu ilk yıl 16 bin gibi ciddi bir sayıda ziyaretçi çekti. Bu başarı, Art Basel’i hızla uluslararası sanat dünyasının buluşma noktası haline getirdi.
Dijital sanat ve enstalasyonlar dikkat çekiyor
Art Basel, yalnızca bir sanat fuarı olmanın çok çok ötesinde... Küresel sanat piyasası için çok önemli bir platform haline gelen Art Basel’de sergilenenler arasında, resim, heykel, enstalasyon, fotoğraf, video ve dijital sanat eserleri bulunuyor. Art Basel hem tanınmış sanatçıların hem de yükselen yeteneklerin işlerini, galeriler tarafından özenle seçilen eserleri bir araya getiriyor. Ayrıca, fuarda küratörlü özel sergiler, performanslar ve paneller de düzenleniyor. Tüm bu yönleriyle Art Basel, koleksiyoncular, sanatseverler ve sektör profesyonelleri için buluşma fırsatı sunuyor.
Fuarın yıllar içindeki hikayesi, 2002 yılına gelindiğinde Art Basel kapsamında başlatılan Miami Beach sayesinde değişiyor. Fuar bu adım sonrası Amerika kıtasında da büyük bir etki yarattı. Ardından 2013 yılında Hong Kong’da düzenlenen Art Basel böylece Asya-Pasifik bölgesinde de modern sanatın vitrini haline geldi. Günümüzde Hong Kong, İsviçre (Basel), Paris ve Miami’de düzenlenen Art Basel’in, Basel’deki 2024 edisyonunda resim, heykel, fotoğraf ve dijital sanat eserlerini sergileyen 285 önde gelen uluslararası galeri buluştu. Yıl boyunca sanat dünyasının en önemli durakları olarak kabul edilen Art Basel şehirlerinde yaşananlar özetle şöyleydi:
Hong Kong (23-25 Mart 2024): Art Basel’in Asya ayağı, bölgenin modern sanat anlayışını küresel alana taşıdı. Art Basel’in bu ayağında Çin, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerden fuara katılan çağdaş sanatçılar, geleneksel ögelerle modern teknikleri harmanlayan eserleriyle dikkat çekti. Dijital sanat eserleri, NFT galerileri ve performans sanatı örnekleri keyifle takip edildi.
İsviçre – Basel (13-16 Haziran 2024): Art Basel’in doğduğu şehir olan Basel ise Avrupa'nın en önemli sanat merkezlerinden biri. Bu yılki fuar kapsamında özellikle modernizm ve postmodernizm arasında bir köprü kuran eserler öne çıktı. Fuarın Basel ayağında ise büyük ölçekli enstalasyonlar, retrospektif sergiler ve sürdürülebilir sanat temalı eserler ilgi gördü.
Paris – Paris+ (17-20 Ekim 2024): Paris, “Paris+” adıyla etkinliğe ev sahipliği yaptı. Kamusal alanlara yayılan sanat projeleri ve Paris’in tarihî mekanlarında düzenlenen özel sergiler büyük bir ilgiyle takip edildi. Yine Louvre ve Pompidou gibi müzelerin de etkisiyle fuarda klasik sanat ile çağdaş sanat arasında güçlü bir bağ kuruldu.
Miami (4-8 Aralık 2024): Yılın son Art Basel durağı olan Miami, yalnızca bir sanat etkinliği değil, aynı zamanda canlı bir sosyal deneyim sunacak. Miami Beach Convention Center’da düzenlenecek, Wynwood sokak sanatı turları ve tasarım fuarları ile renklenecek etkinlik, Latin Amerika’dan gelen sanatçılara güçlü bir platform sağlayacak. Miami’nin enerjik atmosferiyle bir festival havasında geçecek etkinlikte, neon ve pop-art etkisi taşıyan eserler, Latin kültürüne atıfta bulunan çalışmalar görülebilecek. Art Basel Miami, devreye girdiği yıllardan bu yana etkinliğin en canlı ve eğlenceli ayağı olarak biliniyor.
Art Basel 2024’ten öne çıkanlar
Art Basel, yalnızca eserlerin sergilendiği bir etkinlik değil; aynı zamanda çağdaş sanatın evrimini tartışmak, yeni trendleri keşfetmek ve sanat yatırımı yapmak için eşsiz bir fırsat. Bu yıl etkinliğe, 200'den fazla galeri ve 4 binden fazla sanatçı katıldı. Sanatseverler görsel bir şölenle karşılaşmanın yanı sıra paneller, söyleşiler ve canlı performanslarla sanatı çok boyutlu bir şekilde deneyimledi. Art Basel’de öne çıkan yönelimler ise şöyle oldu:
Dijitalleşme ve NFT Sanatı: Dijital sanat, Art Basel’in son yıllardaki yükselen yıldızlarından biri. Özellikle NFT galerileri ve dijital enstalasyonlar büyük ilgi gördü.
Çevresel Bilinç: İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik temaları hem eserlerde hem de etkinlik organizasyonunda sıkça vurgulandı.
Kültürel Çeşitlilik: Art Basel, dünyanın dört bir yanından gelen sanatçılarla kültürel diyalog için güçlü bir zemin sundu.
Öte yandan Art Basel’in girişinde sunulan ve dikkat çeken “Messeplatz’’ projesi, çevreye dair duyarlılığın altını çiziyor. Bu yılki projede “Messeplatz’’ projesi kapsamında, Macaristan doğumlu Agnes Enes’in ‘Wheatfield- A Confrontation’ isimli arazi sanatı sergilendi. İzleyeni de içine alan çalışmada sanatçının 1982 yılında yaratımını gerçekleştirdiği orijinal buğday tarlası görüntüsü yer aldı. Eserin amacı, izleyene gıda, enerji, ticaret, dünya ticareti perspektifinde yönetim, israf, dünya açlığı ve ekolojik endişeleri sorgulatmak. Fuarın Basel ayağında katılımcılara devasa heykeller, sınırsız duvar resimleri, kapsamlı fotoğraf ve video projeksiyonları ile canlı performanslar sunuldu. Basel’de THY ve medya sanatçısı Refik Anadol iş birliğiyle hazırlanan "İç Portre" adlı proje de 12 Haziran’da sergilendi.
Art Basel, sadece sanat eserlerini görmek değil, sanata dokunmak, anlamak ve onun bir parçası olmak isteyenler için kaçırılmayacak bir deneyim. Bu yıl, küresel sanatın gücünü bir kez daha gözler önüne seren Art Basel’de 2025 programı şimdiden heyecanla bekleniyor.