Çocuklarınızı devamlı gözetim altında tutmak istiyor ve onlar adına sorumluluklarını üstlenip her şeyi siz kontrol ediyorsanız... Sürekli gelecek kaygısı yaşıyor ve onun hata yapmasından korkuyorsanız... Kısacası evladınızı kendinizden ayrı bir varlık olarak göremiyorsanız muhtemelen siz de bir helikopter ebeveynsiniz. Peki bu tutumun çocuğunuza verdiği zararın farkında mısınız?
Bir çocuğun “Annem sürekli pervane gibi etrafımda dönüyor” sözleri üzerine psikoterapist Haim Ginott tarafından 1969'da ortaya atılan bir kavram olan 'Helikopter Ebeveynlik' çağımızda çocuk yetiştirirken yapılan en büyük yanlışlardan biri. Üstelik aradan geçen 51 yılda çocuk ve ebeveyn arasında yaşanan bu aşırı korumacı tutum daha da vahim bir hal almış durumda. Gelecek kaygısı nedeniyle paniğe kapılan ebeveynler, tıpkı özel bir koruma gibi çocuklarının peşinde dolaşıyor. Çocuklarının sorumluluklarını üstleniyor, başarılı bir hayat için sürekli bir programa bağlı yaşıyor ve asla hata kabul etmiyorlar. Bu davranışın temelinde 'evlat sevgisi' yatsa da özellikle çocukların okula başlamasıyla birlikte karşılaşılan bu aşırı müdahaleci tutum, çocuk gelişimi açısından son derece zararlı.
“Her işini onun yerine ondan önce yaptığınızda çocuğunuzun öğrendiği tek şey, sizin bu işleri ondan daha iyi yaptığınız olur” diyen Uzman Psikolog Dilan Kolçak 'Helikopter Ebeveyn' olmanın geleceğin yetişkinlerini nasıl etkilediğini anlattı.
ÇOCUĞUNU KENDİSİNDEN AYRI BİR VARLIK OLARAK DÜŞÜNEMEZ
Helikopter ebeveynler nasıl davranış biçimleri gösterir?
En basit tanımıyla helikopter ebeveyn; çocuklarından yüksek başarı bekleyen, çocuklarının etrafında sürekli pervane olan ebeveynlere denir. Helikopter ebeveynler çocuklarını kolay kolay yalnız bırakmazlar. Her ortamda bir koruma gibi peşinde olurlar. Çocuğun başına bir şey gelmesi ihtimaline karşı her zaman tetiktedirler. Çocuklarının sorumluluklarını kendileri üstlenirler. Odasını onlar toplar, ödevlerini onlar takip eder ve yapar, kıyafetini onlar giydirir. Çocuklarıyla ilgili her konuda kaygı taşırlar. Özellikle çocuklarının geleceği hakkında büyük kaygıları olur: Ya iş bulamazsa ya başarısız olursa diye düşünmekten kendilerini alıkoyamazlar. Aşırı koruyucu ve kontrolcü olurlar. Bu nedenle hep bir programa bağlı olurlar ve spontane yaşayamazlar. Çocuklarıyla ilgili hataları asla kabul etmezler. Onların gözünde her zaman hatalı olan diğer taraf (kişi ya da kurum) olur. Helikopter ebeveynler çocuğunu kendisinden ayrı bir varlık olarak düşünemez. Çocuğun uykusu varsa “Biraz uykumuz var” olarak tanımlarlar. Çocuğunun dişi ağrıyorsa “Dişimiz ağrıyor” derler.
Bu davranış biçimi, tek veya az çocuklu çiftlerin sayısının artmasıyla doğru orantılı diyebilir miyiz?
Helikopter ebeveyn kavramı ilk kez 1969 yılında Dr. Haim Ginott tarafından psikoloji literatürüne kazandırılmıştır. Bu kavramın ortaya çıkışı da bir çocuk danışanının ebeveynini 'etrafımda pervane gibi geziyor' tanımlamasıyla olmuştur. 1969 yılından bugüne baktığımızda helikopter ebeveynlerin artışta olduğunu gözlemleyebiliriz ancak bunun sebebinin yalnızca çocuk sayısından kaynaklandığını düşünmek doğru olmayabilir. Çağımızın getirdiği zorlu yaşam şartları, sürekli değişen sınav sistemleri, eğitim politikalarındaki yenilikler yani kısaca gelecek kaygısı, ebeveynlerin bir helikopter gibi çocuğunun etrafında dönmesine ve her anına müdahale etmesine sebep olmaktadır. Aynı zamanda sosyal medyanın hayatımızda kapladığı alan genişledikçe ebeveynler çocuklarını bu platformlarda dört dörtlük gösterme çabası içine girmekteler. Bir kısım helikopter ebeveyn de kendi çocukluk dönemlerinde ihmal edilmişliğin verdiği bir dürtü ile çocuğunun etrafında ne kadar çok olursa, onunla ne kadar çok ilgilenirse ona olan sevgisini o kadar gösterdiğini düşünür.
ÇOCUKLAR DUYGULARINI KONTROL ETMEKTE ZORLANIYOR
Ebeveynlerin bu tutumları çocuğun psikolojik gelişimini nasıl etkiler? Masum bir sevgiyle gösterilen bu aşırı müdahaleci yaklaşımın çocuğa zararları nedir?
Aşırı müdahalenin olduğu bu ebeveynlik tutumuna maruz kalan çocukların psikolojik gelişimi olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu çocuklar duygularını kontrol etmekte zorlanırlar çünkü ebeveynleri onların üzülmelerine, hayal kırıklığına uğramalarına engel olurlar. Her zaman çocuklarını mutlu etmeye çalıştıkları ya da çocuklarının olumsuz duygularını hemen yatıştırdıkları için bu çocuklar olumsuz duygu hissettikleri anda bununla başa çıkamazlar. Herhangi bir sorun karşısında normalden fazla kaygı duyarlar çünkü yaşadığı sorunları onun yerine çözen birine alışmışlardır. Ayrıca sıkça öfke kontrol problemi yaşarlar ve bulundukları ortamda uyumsuzluk çıkartıp çatışma halinde olurlar.
Anne ve babanın hayatının merkezine aldığı çocuk, çevresine karşı bencil tutum sergiler mi?
Helikopter ebeveynlere sahip çocuklar evrenin merkezinde olduklarını düşünürler çünkü ebeveynleri tarafından “herkesten özel” olduğu söylenerek yetişirler. Böylece her zaman en iyisini hak ettiklerine inanırlar. Anne ve babalarından ayrışmakta sorun yaşayan bu çocuklar birey olmakta zorlanırlar ve sorumluluk alma becerileri de düşük olur. Bu durumlar sonuç olarak onların çevrelerine karşı bencil bir tutum sergilemelerine sebep olabilir.
'Her şeyin fazlası zarar' sözünden yola çıkmak doğru mu?
Ebeveynlik, içinde bir miktar kontrol, gerektiğinde müdahale ve anlık kaygılar barındırır. Problem bunların aşırıya kaçtığı anda başlar ve bu aşırılığın çocuğa verdiği zarar kaçınılmaz olur. Çocuğunuzun gününü planlamak işleri kolaylaştırabilir ancak her “anını” planlamaya kalkıştığınızda işler çığırından çıkabilir. Örneğin sizden uzakta olan çocuğunuzu günde bir kez aramanız birbirinizden haberdar olmanızı sağlarken iki üç saatte bir telefonda konuşmak çocuğunuz için boğucu bir hal alabilir. Her işini onun yerine ondan önce yaptığınızda çocuğunuzun öğrendiği tek şey sizin bu işleri ondan daha iyi yaptığınız olur.
ÖZ DENETİM BECERİSİNDEN YOKSUN BİREYLER YETİŞİR
Aşırı korunmacı yetiştirilen çocukları, büyüdüklerinde nasıl sorunlar bekler?
Aşırı şekilde korunarak yetişen çocuklar büyüdüklerinde zaman daha fazla sağlık problemi yaşarlar çünkü ebeveynlerinin onlara sıkça ne yapıp ne yapmamaları gerektiğini söylemelerine alışkın oldukları için ebeveynlerinin bu hatırlatıcıları olmadığında kendi vücutlarına bakamazlar. Ebeveynleri her şeyi onlar için planladıkları için onların idare etmesi gereken bir şey olmaz ve bu nedenle öz denetim becerisinden yoksun olurlar. Sosyal iletişim becerileri düşük olup ilişkilerinde yaşadıkları problemlerle baş etmekte zorlanırlar. Problem çözme ve karar verme becerileri yeterince gelişemez. İleriki yaşlarda depresyon ve kaygı bozukluğu yaşama riskleri de fazla olur.
Kendine güvenen ve mutlu bir çocuk yetiştirmek için onlara nasıl davranmak gerekiyor?
Her çocuk kendine has özellikler barındırır. Bu nedenle “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır” sözünde olduğu gibi ebeveyn yaklaşımları çocuğun karakterine göre şekillenebilmektedir. Ancak bazı temel noktalar vardır ki öz güvenli ve mutlu çocuk yetiştirmek için anahtar noktalardır. Bunların ilki çocuğunuzu her koşulda dinlemektir. Onu dinlemeyi öncelik olarak aldığınızda çocuğunuz kendini ifade edebileceğini öğrenir ve kendi bakış açısını keşfedebilir. Onu dinlemenin yanı sıra yaşadığı problemler karşısında çözümü kendisinin bulması için onu desteklemek de önemlidir. “Bu sorunu çözmek için ne yapabilirsin?” sorusu bu destek için ilk adım olabilir. Çocuğunuz başarısızlıklar ve hayal kırıklıkları ile karşılaştığında sonuçlarla yüzleşmesine olanak tanımak da bir diğer önemli noktadır ki böylece düştüğünde kendi başına kalkabilme becerisi gelişecek ve kendine olan güveni artacaktır. Kısaca bazen çocuklarınızın düşmelerine izin verin.