Plastiksiz ebeveynlik mümkün mü?

Plastiksiz ebeveynlik mümkün mü?

Küresel iklim krizinin en önemli sorumlularından biri de doğada bir türlü yok olmayan plastikler. Bundan dolaya ortaya çıkan yeni akım “Plastiksiz Ebeveynlik” anne ve babanın plastiği tümüyle hayatlarından çıkarması felsefesine dayanıyor.

Akımın ortaya çıkışı ise genç bir kızın konuşmasına dayanıyor. İsveçli aktör bir babanın ve opera sanatçısı bir annenin iki kız çocuğundan biri olan 17 yaşındaki Greta Thunberg, 2018 yılında Birleşmiş Milletler’in İklim Zirvesi’nde bir konuşma yaptı. Greta, zirvede dünya liderlerine sert bir dille seslenmiş ve iklim değişikliğine karşı liderleri hemen harekete geçmeye çağırmıştı ve bu çağrı ses getirmişti. Greta’nın etkisi iklim krizini tek başına çözmeye yetemeyecek olsa da yerküreye sahip çıkmaya yönelik akımlara ilham veriyor. “Greta Etkisi”yle şekillenen bu akımlardan biri de “ebeveynlikte plastiği dışlamak” felsefesi üzerine kurulu. 

Greta Thunberg, 2018 yılındaki çıkışıyla dünyanın tanıdığı en genç çevre aktivistlerinden biri.
Greta Thunberg, 2018 yılındaki çıkışıyla dünyanın tanıdığı en genç çevre aktivistlerinden biri.

Görsel Kaynağı

Bu felsefe, ahşap oyuncaklar ya da ahşap çocuk odalarıyla yetinmiyor. Akımı izleyen anne ve babalar, çocuklarının hayatından (belki de yerkürenin yarınından) plastiği tümüyle çıkarmayı hedefliyor. Bu akımın savunucuları haksız da sayılmaz. Zira plastiğin zararları saymakla bitmiyor. Çevre kirliliğinin baş aktörlerinden olan plastikler, hafiflik, esneklik, dayanıklılık, kolay işlenebilme ve ekonomik olma gibi avantajları nedeniyle her yerde. Mutfak ürünlerinden otomotiv sektörüne kadar birçok alanda onlar var. Bir araştırmaya göre 2050 yılına gelindiğinde dünyadaki plastik atık yığınına 33 milyar ton daha ekleneceği tahmin ediliyor. 

Yerküre, şimdi ve gelecekte tonlarca ağırlığında plastik atıkla karşı karşıya.
Yerküre, şimdi ve gelecekte tonlarca ağırlığında plastik atıkla karşı karşıya.

Greenpeace’in de gündeminde çocuklar var

Plastik kirliliğiyle mücadeleye çocukları bilinçlendirerek başlanması gerektiğinin altını çizen çevreci kuruluş Greenpeace de çocuklar için okullarda temel bir çevre eğitimi verilebilmesi için bir çevre kiti hazırladı. Bu konuda öğretmenlere seslenen Greenpeace şunu da vurguluyor: “Plastik 1950’lerden önce hayatımızda yoktu ve yaşam eskiden de devam ediyordu. Bu temel bilgiyi geleceğimize aktarmamız gerekiyor. Öyleyse en temele yani çocuklara inmeliyiz…”

Yine İrlanda’da da 2019 yazına doğru okullar ve dolayısıyla anne ve babalar bir hükümet girişimi kapsamında, plastiksiz hayatı deneyimledi. Okullarda tek kullanımlık plastik bardak, çatal-bıçak takımı ve pipet satın alımı ile tüketimine yasak geldi. Böylece çocuklar için hazırlanan yemeklerin paketlenme biçimi değişti, plastik şişeler yerini cam şişe ve metal termoslara bıraktı.

Kahve ya da meşrubat içtiğiniz bardakların altındaki numarayı kontrol edip, kendinize ve çevreye zararlı olup olmadığını öğrenebilirsiniz.
Kahve ya da meşrubat içtiğiniz bardakların altındaki numarayı kontrol edip, kendinize ve çevreye zararlı olup olmadığını öğrenebilirsiniz.

Plastikleri tanıyor muyuz?

“Plastikte ne var da sağlık için bu kadar tehlikeli?” Bu sorunun cevabı ise basit: Kısaca BPA denen Bisphenol A isimli madde. Bu madde polikarbonatı sert ve cam gibi parlak hale getirmek için kullanılıyor. BPA’nın yoğunluğuna göre işler değişebiliyor. Birçok türü doğada yıllarca kaybolmayan plastik, içeriğindeki BPA ve diğer bileşenlerine göre numaralandırılıyor.

1 numara: Su, iki litrelik alkolsüz içecekler ve yağların konduğu tek kullanımlık ürünlerde kullanılır, zararsızdır.

2 numara: Genelde deterjan ve pet süt ambalajlarında bulunur. Sağlığa zararlı değildir.

3 numara: Folyo, dış mekân eşyaları, plastik zemin malzemesi, duş perdesi gibi ürünlerde kullanılır. Zararlıdır.

4 numara: Çöp torbaları, yemek saklama kaplarında bulunur. Zararsızdır.

5 numara: En güvenli plastik türü kabul edilir. Bulaşık makinesinde yıkanabilir, mikrodalga fırında kullanılabilir.

6 numara: Yemek paketleri, plastik bardak, tabak ve kaşıklar, market etlerinin konduğu köpük tabaklarda vardır. Zararlıdır.

7 numara: Yemekler için üretilen saklama kapları ve bazı pet şişelerde görülebilir. Kullanılması zararlıdır.

Bu durumda, üzerinde 3, 6 ve 7 bulunan plastikleri gıdalardan uzak tutmak şart iken en güvenli plastik ürünlerin 1, 2, 4 ve 5 numaralı plastikler olduğu söylenebilir.

“Bebeklerin plastikle teması kesilmeli”

Plastiklerin çocuk sağlığına etkilerine dikkat çeken Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Merve Başkan, “Plastik üretiminde kullanılan birçok kimyasal insanlar için toksiktir. Katkı maddeleri ile plastiklere renk, UV ışınlarına dayanıklılık, sıcağa dayanma gibi özellikler kazandırılır. Ancak bu katkı maddelerinin çoğu kurşun, ‘cadmiyum’ gibi ağır metaller ve toksik maddelerden oluşur. Avrupa Parlamentosu tarafından bu katkı maddelerinin kullanımına sınırlama getirilmiştir. Türk Gıda Kodeksi de ‘bebek’ olarak tanımlanan tüketici grubu için kullanılan plastiklerde -biberon, emzik, ağza alınan oyuncaklar ve çocuk bakım eşyalarında- bu maddelerin kullanılmasını yasaklamıştır. Gıda ve içecek kapları üzerinde kullanılan plastiklerin zararlı kimyasallar içerip içermediği sembollerle belirtilmiştir. 6 ve 7 numaralar BPA açısından risklidir. 3 ise hem BPA hem de fitalat içerdiği için kullanılmamalıdır.”

Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Merve Başkan, anne sütü ve mamaların plastik kapların içinde mikrodalga ile temas etmemesi gerektiğini söylüyor.
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Merve Başkan, anne sütü ve mamaların plastik kapların içinde mikrodalga ile temas etmemesi gerektiğini söylüyor.

Yetişkinlerin, anne ve babaların bireysel olarak yapılabileceklerine dikkat çeken Uzman Dr. Merve Başkan, şu önerileri sıralıyor: “Besinlerin plastik maddelerle teması kesilmeli. Bebeklerin plastik ürünler (bazı emzik ve biberonlar) çiğnemesi engellenmeli. Plastik maddelere sarılı ve plastik kaplarda saklanan ürünler mikrodalga fırınlarda ısıtılmamalı. Plastik kaplar, bulaşık makinelerinde yıkanmamalı. Gıda ürünleri mümkünse seramik kaplarda saklanmalı. Anne sütü ve mamalar plastik kapların içindeyse, bunların mikrodalga ile teması engellenmeli. Gebelik dönemindeki anneler, ergenler ve yeni doğmuş bebeklerde bu maddeleri içeren bakım ve güzellik ürünlerinin kullanımından kaçınılmalı.”

Günlük hayatta yapılabilecekler

Plastik tüketimini azaltmak için yapabileceğimiz çok şey var.

● Plastik pet şişeler yerine cam ya da metal şişeler, mataralar kullanılabilir

● Evlerde kullanılan plastik su damacanaları cam olanlarla değiştirilebilir

● Plastik kutu, kap ve bardak yerine cam, seramik veya metal malzemeden üretilenler tercih edilebilir

Kediniz poşetleri çok sevse de siz yine de market alışverişinde bez torbadan şaşmayın!
Kediniz poşetleri çok sevse de siz yine de market alışverişinde bez torbadan şaşmayın!

● Markete, pazara bez torbalarla gitmek artık birçoğumuzun alışkanlığı oldu. Bu davranış sürdürülebilir.

● Buna ilaveten pazar alışverişinde kese kâğıdı kullanılabilir.

● Marketten alınan ürünlerin ambalajları plastik olmayanlardan tercih edilebilir.

● Yüz yıkama jeli, diş macunu gibi kişisel bakım ürünlerinde plastik içermeyenler alınabilir.

● İçinde “polyethylene” olan ürünlerden uzak durulup doğal ürünler tercih edilebilir.

● Sentetik tekstil ürünleri yerine doğal pamuk, keten, ipek vb. olanlar tercih edilebilir.

● Ürün ambalajlarının “doğa dostu” veya “biyo-bozunabilir” olmasına dikkat edilebilir.

● Vinil duş perdesi, yağmurluk, dış alan mobilyaları, emzikler ve diş kaşıma ürünleri, özellikle doğal içerikli olanlar arasından tercih edilebilir.

● Yaz bitse de yine gelecek. Plastik top, simit, deniz yatağı, kova ve kürek gibi plaj oyuncakları genellikle plastik. Sahillerde plastik atık bırakmamak, bu oyuncakları ve plaj ürünlerini plastik olmayanlarla değiştirmek iyi bir yöntem olabilir.

Anne ve babasının plastiksiz bir dünya tasarlama, bu konuda bilinçli olma çabalarına çocukları da kuşkusuz destek verecektir. Umudumuz, plastiksiz bir evde büyüyen çocukların, dünyaya sahip çıkan ve saygı duyan bir neslin bireyleri olarak yetişmesi, yetiştirilmesi. Çocuklarımıza ve dünyamıza bunu borçluyuz.