Türkiye'nin son yüzyılda yaşadığı en büyük depremlerden olan 17 Ağustos 1999 depreminden tam altı gün önce güneş tutulması yaşanması, gök olaylarının depremle ilişkisini gündeme getirmişti. Bu yıl da benzer bir süreçten geçmiş olmamız, herkesin kafasında soru işaretleri uyandırdı...
2017 yılında yaşadığımız parçalı Ay tutulmasının ardından 21 Ağustos'ta da Güneş tutulması gerçekleşti. Türkiye´nin birçok yerinden de gözlemlenen ay tutulmasının ardından Bodrum´da 4.9, Çin´de 7.0, Yunanistan´ın Kos Adası´nda 5.1 büyüklüğünde sarsıntılar kaydedildi.
Yaşanan bu son durum akla yine “Gök olayları fay hatlarını etkiliyor mu?” sorusunu getirdi. Ama araştırmalar ve uzman görüşleri Ay ve Güneş tutulmalarının sanıldığı kadar Dünya'yı etkilemediği yönünde.
Güneş ve Ay tutulması ne kadar sıklıkla gerçekleşiyor?
Güneş tutulmasını basit anlatımla Ay'ın Dünya ile Güneş’in arasından geçmesi olarak tanımlayabiliriz. Ay’ın gölgesi Dünya’nın bazı yerlerinden bakıldığında bir süre için tam Güneş’in önüne geçiyor, oralarda o sıra tam Güneş tutulması oluyor. Tutulma yavaş yavaş başlıyor, Ay hareketine devam ettikçe yavaş yavaş Güneş tekrar gözüküyor. En sonunda Ay, Güneş’in önünden tamamen çekilince tutulma da bitiyor.
Depremlerin olma sıklığıyla Güneş tutulmalarının sıklıkları karşılaştırıldığında depremler çok daha sık görülen olaylar. Dünyamızın değişik bölgelerinde yılda en az iki, en çok beş güneş tutulması yaşanabiliyor.
Araştırmalar bağı ortaya koyamıyor
“Arka arkaya olan bu doğa olaylarının mutlaka birbiriyle ilişkisi olması gerekmez” diyen uzmanlar, bu görüşlerini bilimsel araştırmalara dayandırıyor.
TÜBİTAK tarafından Güneş tutulması ve depremlerle ilgili yapılan araştırmada 1900 ile 2005 tarihleri arasında gerçekleşen 239 Güneş tutulması ve 10 gün öncesi ve sonrasındaki 6 veya üzeri büyüklükteki depremler incelenmiş. İstatistikler şöyle: Güneş tutulmasından 10 gün önceki dönemde en az 1 deprem olanlar yüzde 40,17 iken, 10 gün sonrasına kadar en az 1 deprem olanlar yüzde 44,35. Hiç deprem olmayanlar ise yüzde 15,48 oranında.
Bu oranlar güneş tutulmasıyla büyük depremler arasında bağ varmış izlenimi oluşturuyor. Bu bağı kontrol etmek için bilim insanları aynı oranda rastgele tarihleri de seçerek bu rastgele seçilen tarihlerin 10 gün öncesi ile 10 gün sonrası arasında olmuş depremlere bakıyorlar. İstatistiklere göre; 10 gün önceki dönemde en az 1 deprem olanlar yüzde 43,51 iken, 10 gün sonrasına kadar en az 1 deprem olanlar yüzde 41,84. Hiç deprem olmayanlar yüzde 14,64. Sonuçlar karşılaştırıldığında oranların çok fazla değişmediği görülüyor; yani güneş tutulmasıyla depremler arasındaki bağ kanıtlanamıyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Cenk Yıltırak ve Jeolog Esen Arpat'ın 2006 yılında yaptıkları depremle güneş tutulmaları arasındaki bağı inceleyen ayrıntılı çalışmada, 1500-1999 yılları arasında meydana gelen binlerce deprem ile bu yıllar arası Türkiye sınırlarını kat eden 24 Güneş tutulmasını incelemiş ve binlerce deprem ile bu 24 tutulma arasında bir ilişki kurmak için mantıklı bir dağılımın bulunmadığını ortaya koymuştur.
Yapılan araştırma sonucunda Jeolog Esen Arpat, depremleri tetikleme bakımından Güneş tutulmalarının özel bir ilişkisinin olmadığını vurgulayarak bu ilişkinin “bardağı taşıran son damla”
örneğinde olduğu gibi artık kırılma eşiğine gelmiş bazı faylarla sınırlı olabileceğine dikkat çekmişti. Yine bu bildirinin yazarları tarafından yapılan benzer bir araştırma 11 Ağustos 1999 ve 29 Mart 2006 Güneş tutulmalarından sonraki üç ay içinde tutulma yörüngesinde meydana gelen depremler üzerinde yapılmış ve anlamlı bir ilişkinin olmadığı gözlenmiş.
Tutulmalar dünyayı nasıl etkiliyor?
Depremlerle ilişkisi kanıtlanmayan Ay ve Güneş tutulmaları, Dünya'ya nasıl etki ediyor? Güneş ve Ay tutulmalarının Dünya'ya etkisi konusunda uzmanlar arasında görüş ayrılıkları var. Bu ayrılıkların temelinde Güneş ve Ay’ın çekim gücünün Dünya'ya etkisi yatıyor.
Uzmanların bir kısmı, tutulmalar sırasında Güneş ve Ay’ın uyguladıkları çekim kuvvetlerinin değişmediğini, Güneş ışığının birkaç dakika gölgelenmesi ile Dünya’nın bazı bölgelerine biraz az enerji gelmiş olduğunu belirtiyor. Bir kesim ise “Magma tabakası Ay´a bağlı gelgit olaylarından mutlaka etkilenir” diyor.
1999 yılında ve 2006 yılında yaşanan tutulmalar sırasında ayın evrelerini araştıran İstanbul Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü, astronomik ölçümler yaptı. İstanbul Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Prof. Dr. Tansel Ak, depremle tutulmalar arasında bir bağlantı bulmadıklarını belirtti. Jeofizik Mühendisleri Odası da tutulmaların Ay'ın, Güneş'in ve Dünya'nın belirli konumundan kaynaklandığını ve depremler üzerinde hiçbir etkisi bulunmadığı görüşünü savunanlar arasında yer alıyor.