Ekim ayının ilk cuma günü olarak belirlenen Dünya Gülümseme Günü’nü, bu yıl 6 Ekim’de kutluyoruz. Gülümsemenin mucizevi faydalarını, gülümseme önerilerini ve gülerek zihnimizi kandırabileceğimiz yüz geribildirim hipotezini yazımızda bulabilirsiniz.
Yaş aldıkça daha az gülümsüyoruz
Günümüz yaşam koşullarında, iş stresi ve birçok gelecek kaygısı yaşarken gülümsemek çok kolay olmasa da bu sihirli eylemin birçok faydası olduğunu biliyoruz. Yaş aldıkça gülümsemeyi de unutuyoruz ki bu kapsamda yapılan araştırmalara göre yetişkinler günde ortalama 20 kez, çocuklar ise günde 400 kez gülümsüyor. Kortizol, dopamin, serotonin ve endorfin salgılamamızı sağlayan gülümsemenin fizyolojik ve psikolojik birçok faydası bulunuyor. Üstelik siz gülümsediğinizde, çevreniz de etkileniyor ve daha sık gülümsüyor. Kendinize ve sevdiklerinize vereceğiniz en güzel hediye, gülümseme! Çünkü gülümsemek:
- Sağlık verir, ömrü uzatır.
- Daha genç görünmeyi sağlar.
- Pozitif hissettirir.
- Enerji verir.
- Stresi azaltır, ruh halini iyileştirir.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Kan basıncını düşürür.
- Kalp fonksiyonlarını iyileştirir.
- Kan şekeri seviyesini düşürür.
- Uykuyu düzenler.
- Bedeni rahatlatır.
- Kas ağrılarını azaltır.
- Dayanıklılığı ve mücadele gücünü arttırır.
- İyimserlik ve esneklik katar.
Yüz geri bildirimi hipotezi ve gülümsemek
Neşe ve mutluluk veren durumlara verdiğimiz tepki olarak adlandırılan gülümseme, bilinçli bir tercih olabilir ve bu işe yarayabilir desek… Yaşadığımız duyguları, en kolay ve yaygın şekilde yüz ifadeleri ile gösteriyoruz. Bilim insanlarına göre yüz ifadelerimiz değişirse, duygularımız da değişebiliyor. Yani gülümsemek, bizi daha mutlu biri yapabiliyor. Yüz geri bildirimi hipotezi olarak bilinen bu kavrama göre; yüz hareketlerimiz, çevremizdeki koşullar değişmese bile duygu durumumuzu ve ruh halimizi doğrudan etkiliyor. Uzmanlar, o an gülümsemek istemeseniz ve sahte bir gülümsemeye başvursanız da stresin azaldığını söylüyor. Ayrıca yüz geri bildirimi hipotezine göre gülümsemek hayattan daha fazla zevk alabilmemizi, olumsuz duygulardan uzaklaşabilmemizi, duygularımızı kontrol edebilmemizi sağlıyor. Beklenmedik bir anda gülümseyerek, zihnimizi, o an mutlu hissetmişiz gibi kandırabiliyoruz.
Uzmanlar, sinirinizi bozan bir olay karşısında veya bunalmış ve stresli hissettiğinizde biraz rahatlamak için zorla da olsa gülümsemeyi denemenizi öneriyor. Üstelik gülümsemenin gerçek veya kahkahalar eşliğinde olması gerekmiyor. Hafif bir tebessümü de ağız yanı ve göz çevresi kaslarını çalıştıran gülümseme olarak tanımlanan Duchenne gülümsemesi de yeterli.
Karikatür deneyi
1988 yılında Alman psikologlar Fritz Strack, Leonard L. Martin ve Sabine Stepper tarafından yapılan bir araştırma, yüz geri bildirimi hipotezini ispatlar nitelikte. Katılımcıların bir kısmına ağızlarında kalem tutması, bir kısmına ise kalemi dişleriyle tutması istenmiş. Katılımcılar bu haldeyken komik karikatürler gösterilmiş ve gülmeleri beklenmiş. Kalemi ağzında yani dudakları arasında tutmaya çalışan katılımcılar, otomatik olarak kaşlarını da çattığı için karikatürlere daha az gülmüş. Kalemi dişleri arasında yani zaten yüzünde gülümsemeye yakın bir ifade olan katılımcılar ise karikatürleri daha komik bulduğunu belirtmiş.
Dünya Gülümseme Günü’ne özel
Bugün ve bugünden sonra daha çok gülümseyebilmek için yapılabileceklerimiz ile yazımızı sonlandıralım. Yapışkanlı not kağıtlarına sizi gülümseten yerleri, insanları veya durumları yazın. Bunları uyandığınızda hemen görebileceğiniz yerlere yapıştırın. Güne en mutlu olduğunuz anı okuyarak başlamak, büyük olasılıkla kocaman bir gülümsemeye sebep olacak. Çevrenizdeki birine iyi gelecek bir şey yapın, mesela iş arkadaşınıza en sevdiği çikolatayı verdiğiniz an gülümseyecek ve bu şüphesiz sizi de gülümsetecek. Bugün trafikteyken yolda yürürken, metrodayken ve iş yerindeyken bir an durun ve çevrenize bakarak gülümseyin. “Kendi kendime gülersem ne derler” diye düşünmeyin. Bakalım etrafınızdaki kaç kişi sizinle birlikte gülümseyecek?
Kaynak: