Değişen “mutluluk” algısı

Değişen “mutluluk” algısı

Covid 19 salgınıyla birlikte tüm dünyada mutluluk algısı da değişti. İşin tuhaf yanı şu ki 60 yaş üstü kitle kendini “mutlu” olarak tanımlarken gençler mutsuz! 

Küresel anlamda insanoğlu zaten pek mutlu bir varlık sayılmazdı. Daha doğrusu mutluluk algımız pamuk ipliğine bağlı sayılırdı. Hele belli bir yaşa ulaşınca emekli olup, sosyalleşmekten de uzak kalınca adeta kol kanat kırılır, insanlar kendini işe yaramaz olarak görmeye başlar ve erkenden çökerdi. Ancak salgınla birlikte bir şeyler değişti. 60 yaş üstü dünya vatandaşlarına da garip şeyler olmaya başladı. Bunların önemli bir kısmı, kendini salgın öncesi günlere kıyasla çok daha mutlu hissediyor. Dahası var: Bu kitle, salgın öncesiyle kıyaslandığında çok daha sağlıklı! “Bu nasıl olabilir?” diye sorgulamaya başlamadan önce başka bir gerçek karşımıza çıkıyor: Mutluluk adeta arka cebindeymiş gibi yaşayan, kafayı fazla bir şeye takmayan; iki arkadaş buluşması, bir yemek, bir konser ile haftayı “süper” geçiren gençler hem karamsar hem de bunalımda! Bütün bunlar da 2021 yılının Dünya Mutluluk Raporu’nda yer alıyor.

Öncelikle Dünya Mutluluk Raporu nedir, ona bir bakalım. Bu rapor Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı’nın bir yayını ve içeriği de Dünya Risk Anketi’ne erişim sağlayan Gallup World Poll ve Lloyd’s Register Foundation’dan alınan verilerle destekleniyor. Bir grup bağımsız uzmanın kaleme aldığı rapordaki görüşler farklı bir bakış açısı sunduğu için kayda değer.

Yaşlılar keyifli, gençler bunalımda! 

Dünya Mutluluk Raporu’na göre yaşlılar salgın sürecinde kendilerini daha mutlu hissetti.
Dünya Mutluluk Raporu’na göre yaşlılar salgın sürecinde kendilerini daha mutlu hissetti.

Görsel Kaynak: pixabay.com

Dönelim yine Dünya Mutluluk Raporu’na… Bu rapora göre gençlerin mutsuz olmalarındaki en önemli sebep kısıtlanmaları ve kendilerinin de bu kısıtlamaya bir anlamda gönüllü olarak dahil olması. Özellikle öğrenci gençlerin, yetkililerden gelen ve okullarla ilgili “açtık-kapadık” şeklindeki açıklamalarına harfiyen uyduğunu siz de görüyorsunuz. Çünkü bu çocuklar, sadece ülkemizde değil dünyanın her köşesinde hastalığı ne evlerine ne de arkadaş çevrelerine taşımak istiyor. Bunun gerilimi bir yana, aldıkları eğitimin verimli olup olmadığını da bilmiyorlar. Mezuniyet aşamasında olanları ise iş bulma kaygısı sarıyor çünkü çalışabilecekleri sektörlerin ve işyerlerinin hali de ortada! Dolayısıyla salgın ile ilgili olarak genellikle ekonomik tablolar ve kamu sağlığı üzerinde durulurken bu genç kitlenin nasıl bir ruh hali içinde yaşadığı bütün bu karmaşa içinde pek de umursanmıyor sanki.

Hangi basamaktasınız? 

Mutluluk anketinde Cantril Merdiveni benzetmesi kullanılıyor.
Mutluluk anketinde Cantril Merdiveni benzetmesi kullanılıyor.

Anket için Gallup’un çalışanları, sahada insanlara bir soru yöneltiyor: “Basamakları sıfırdan 10’a kadar numaralanmış bir merdiven hayal edin. En üst basamak, sahip olabileceğiniz en iyi hayatı, en alt basamak ise sahip olabileceğiniz en kötü hayatı simgeliyor. Şu anda kaç numaralı basamaktasınız?” Bu “Cantril Merdiveni” adını taşıyan bir benzetme ve alınan cevaplara bakılırsa dünya Covid 19 salgını öncesindeki kadar mutlu! Çünkü 95 ülkede yapılan bu araştırmaya göre salgın öncesindeki durum 5,81 idi. Salgın sonrasında ise 5,85’e yükseldi. Aradaki küçük fark çok önemli değil ancak yaşamla ilgili tatmin duyguları değişti. Örneğin Covid 19 süreci, yaşlıları daha neşeli hale getirdi.

Bunu anlamak ya da buna inanmak zor. Yaşlı kitle, ortalama olarak sekiz yılda bir ölüm tehlikesi içeren bir hastalık yaşıyor. Dolayısıyla salgın süreci de asıl yaşlıların hayatını tehdit ediyor ama onlar neşeli! Elbette neşeleri daim olsun da bunun nedeni ne?

Dijital çağın güzellikleri 

Salgın ile birlikte yaşlılar online oyunları da keşfetti!
Salgın ile birlikte yaşlılar online oyunları da keşfetti!

Yapılan araştırmalara göre bu kitleyi hayata bağlayan ve mutlu olmalarını sağlayan bazı gelişmeleri göz ardı etmemek gerekir. Bunlardan ilki şaşırtıcı ama video konferans! Çünkü bu uygulamayla yaşlılar bulundukları ülkenin hatta belki de dünyanın dört bir yanına dağılmış aile fertleri, akrabaları ve arkadaşlarıyla iletişim kurmaya başladı. Onlardan birini özledikleri anda telefonu tuşlamaları ya da bilgisayar başına geçmeleri yeterli oluyor. Özlem giderildikten sonra geride kalan duygu da elbette mutluluk oluyor.

British Columbia Üniversitesi ekonomi uzmanlarından olan ve Dünya Mutluluk Raporu’nun bir bölümünü kaleme alan John Halliwell’in işaret ettiği farklı bir nokta daha var: Yaşlılar, önceki yaşlılarla kıyaslandığında kendilerini daha sağlıklı hissediyor! Örneğin araştırmanın yürütüldüğü ülkelerde, 60 yaş üstü erkeklerin sadece %36’sı geçen yıl bir sağlık sorunu yaşamış. Önceki üç yılın ortalaması ise %46… Kadınlarda da durum farklı değil. Sağlık sorunu yaşayan yaşlı kadın ortalaması %51’den %42’ya düşmüş. İşin içine Covid 19’u da kattığınızda ortaya şu çıkıyor: Yaşlılar, kendilerini öldürebilecek bir hastalığa yakalanmadıkları için mutlu!

Gençleri işsizlik de vuruyor 

Evde ve bilgisayar başında ders görmek, arkadaşlarından uzak olmak hatta sokağa bile belli saatler arasında çıkabilmek gençleri epey bunalttı.
Evde ve bilgisayar başında ders görmek, arkadaşlarından uzak olmak hatta sokağa bile belli saatler arasında çıkabilmek gençleri epey bunalttı.

Gençlerin mutsuzluğundan söz etmiştik. Yalnız öğrenciliğini geride bırakmış gençler için de durum aynı. Genç ve üreten kesim, 2020 ve 2021’de hemen tüm dünyada derin işsizlik dalgalarıyla boğuşmak zorunda kaldı. Örneğin bizde, TÜİK verilerine göre bu rakam 2020’de %13,2, 2021’de ise %13,4 olarak kayda geçti. Covid’siz 2019’da da rakam zaten %13,7 idi. Yani bu aşağı yukarı bizim standart işsizlik oranımız denebilir ancak 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı hep %26 civarındaydı. Nisan 2021’de ise bu oran %26,9 oldu. Bizde böyle de ya yurt dışında? Örneğin ABD’deki dalgalanma inanılır gibi değil. 20-24 yaş arası gençlerde işsizlik Şubat 2020’de %6,3 civarındayken sadece iki ay sonra (Covid 19’un patlamasıyla birlikte) bu oran %25,6’ya yükselmiş. Geçen bir yılda panik biraz yatışmış olsa gerek çünkü şu an ABD’de genç nüfusta işsizlik oranı %9,7 civarında.

Bizi salgın da mutsuzluk da vuruyor

Bu arada Dünya Mutluluk Raporu verilerine göre Covid 19 öncesi “En Mutlu Ülke” sıralamasında ilk beş, hemen hemen hiç değişmemiş, sadece ilk beşteki yerleri değişmiş. Finlandiya birinciliği kimseye bırakmıyor. Danimarka ve İzlanda dışında Norveç, İsveç, İsviçre de ilk beşe girip çıkan ülkeler arasında. Bunun sebebi olarak “İskandinav modeli” gösteriliyor yani gelir düzeyi, sağlıklı bir yaşam beklentisi, sosyal destek, özgürlük, güven ve cömertlik şeklinde belirlenen altı kriterin altısı da bu ülkelerde en üst seviyede tatminkar. Salgının bu ilk beşteki oranı ise 100 binde 21 ölümden az hatta İzlanda’da negatif ölüm oranı var. Türkiye’nin durumu biraz düşündürücü. Söz konusu listede Covid 19 öncesi 2019 yılında 79’uncu sıradayken 2020’de 93’üncü, 2021’de ise 104’üncü sırada yer aldık. Salgından etkilenme hızımız ürkütücü boyutta.

Sorular standart, sonuçlar özel 

Salgın sürecinde evlenenlerin torunlarına gösterecek ilginç fotoğrafları da oldu.
Salgın sürecinde evlenenlerin torunlarına gösterecek ilginç fotoğrafları da oldu.

Salgın ve mutluluk arasında bir bağlantı daha var. Buna göre mutluluk, salgınla baş etmede yardımcı değil ama salgınla baş edebilmek, ulusal bazda mutluluk sağlıyor. Elbette bunun temelinde de güven yatıyor. Aynı şekilde Güney Amerika ülkelerindeki güven eksikliği de hem yönetimlerin hem de halkın Covid 19 ile başa çıkmasını zorlaştırıyor çünkü yönetimler, sırf halktaki bu güven eksikliği nedeniyle salgına karşı almaları gereken önlemleri alamıyor bile! Aynı durum Hindistan’da da geçerli. İnsanların sosyal olarak birbirlerine zaten yakın yaşadığı, birbirinden uzak kalamadığı bu sıcakkanlı ülkelerde önlem almak adına insanları birbirinden uzaklaştırmak da güç.

Dünya Mutluluk Raporu’nda, mutluluğu belirlemede kullanılan kriterler, bu raporu hazırlamak için oluşturulan sorular, herhangi bir ülkeye özel hazırlanmıyor. Bu kriterler “genel” ya da “standart” diyebileceğimiz sorularla belirleniyor. Örneğin Amerika ile ilgili sonuçları inceleyen bir uzman, ortaya çıkan sonucu yorumlarken “Halk belki koşullara uyum sağlamadı ama yeni koşulları kendilerine uydurdu” diyor ve ekliyor: “Bu yıl belki dünya seyahatine çıkmayacaksınız ancak tahminen komşularınızla daha da yakınlaşacaksınız”. Türkiye’nin pek de iyi bir noktada yer almadığını söylemiştik. O zaman soralım: Bizim gibi komşuluk ilişkileri zaten gelişmiş milletlerin mutluluk söz konusu olduğunda diğer milletlerle ne gibi ortak noktaları olabilir?

İnternet, uzakları yakın kıldı

Akıllı telefonları kullanmakta zorlanan yaşlılar artık sürekli online!
Akıllı telefonları kullanmakta zorlanan yaşlılar artık sürekli online!

Kuşkusuz bilgisayar ve internet ilk sırada yer alıyor. Dijital medya, sosyal medya; dizüstü bilgisayarlar, Zoom gibi hizmetler gençler başta olmak üzere tüm yaş gruplarının dijital iletişim tercihini katlayarak artırdı. Türkiye’de 2020 ve 2021’in ilk çeyreğini kapsayan süreçteki bilgisayar, dizüstü ve cep telefonu satışlarında yaşanan alışılmışın dışındaki artış da zaten bunu kanıtlıyor. Çünkü dünyanın geri kalanı gibi Türkiye de özellikle sosyal medyayı, salgın sırasında bağlantıda kalma, haberleşme yolu olarak kullandı. WiFi erişimi olmayan haneler bir yana internet bağlantısı ile gezinmeye alışık olmayan, hatta bunu beceremem zanneden yaşlılar bile artık online! 

Quick Ferdi Kaza Sigortası

Sürpriz kazalara hazırlıklı ol, kendini ve aileni küçük bir bütçeyle, saniyeler içinde güvenceye al.

Detaylı bilgi için:

quicksigorta.com/ferdi-kaza-sigortasi