Oyundan spora dönüşen sektör: e-spor

Oyundan spora dönüşen sektör: e-spor

On binlerce kişinin takip ettiği profesyonel turnuvaları, lisanslı oyuncuları, büyük bir bütçesi, profesyonel yöneticileri ve bitmek bilmeyen kariyer fırsatlarıyla e-spor tüm dünyada oldukça popüler bir spor dalı. Türkiye’deyse e-spor denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri fabFabulous yani Asım Cihat Karakaya. Kendisiyle e-spor üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. 

Büyük potansiyeli olan bir sektör

Kurulduğundan itibaren sürekli bir ilerleme ve gelişim içerisinde olan e-spor sektörü, ülkemizde oldukça popüler durumda. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan yardımcısı Engin Aksoy’un açıklamalarına göre ülkemizde 3,4 milyon kişi ayda en az bir e-spor müsabakası izliyor. Dünyada da benzer bir trend var. Oyun analizi ve araştırma şirketi Newzoo, Global Esports Market Report 2020’ye göre 2020 yılında e-spor sektörü üzerinden elde edilecek gelirlerin bir önceki seneye nazaran 150 milyon dolar büyüyerek 1.1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Firma aynı zamanda e-spor da 2019 yılında 543,5 milyon olan sponsor gelirinin bu yıl 636,9 milyon dolara çıkmasını beklendiğini açıkladı. Bu rakamlar Türkiye’de dünyada olduğu kadar yüksek seviyelerde olmasa bile umut vadedebilecek seviyelerde. E-spor ve mobil tüm platformlarda oynanan dijital oyunlardan elde edilen gelirleri 2019 yılında 878,8 milyon dolar olan Türkiye, bu alanda dünyada 18’inci sırada yer alıyor. E-spor’a ilgisi olan grup ise ağırlıklı olarak 14-25 yaş aralığındaki gençler. Bu sektördeki en popüler oyun olan League of Legends dışında Türkiye’de federasyon tarafından tanınan ve Türkiye’de resmi ligi bulunan bir sürü oyun mevcut.

Türkiye’de e-spor’un tanınmasını sağlayan oyuncular

Türkiye’de e-spor gitgide popülerleşiyor ve gün geçtikçe daha fazla insan tarafından tanınan daha çok gelir getiren ve daha çok seyircisi olmaya başlayan bir sektör haline geliyor. Bunda tabii ki reklamların ve sponsorların etkisi büyük ama büyük bir kitleyi de e-sporcuların çektiği de bir gerçek. Oyuncuların Twitch sitesi üzerinden yaptığı yayınlar ve yaptıkları paylaşımlar birçok kişinin de bu sektöre katılmasını sağlıyor. Bunlar arasında oyundaki takma adlarıyla: fabFabulous, Thaldrin, Naru, Elwind, Armut, HolyPhoenix ve Farfetch gibi onlarca örnek sayabiliriz. Bu oyuncular yaptıkları keyifli yayınlar sayesinde bir sürü genç yeteneğin ortaya çıkmasını sağlıyorlar. Gençlere e-spor oyuncusu olmaları için yapmaları gereken şeyler hakkında tavsiyeler veriyorlar. Bunun yanında, sektörün olumlu ve olumsuz yanlarını sektörün içinde olan kişiler olarak tarafsız bir şekilde aktarıp kişilerin ona göre hayatlarına yön vermelerine yardımcı oluyorlar.

Sektöre damgasını vuran popüler e-spor oyuncularından Asım Cihat Karakaya namı diğer fabFabulous ile e-spor üzerine konuştuk.

“E-SPOR ARTIK BİR SPOR BRANŞI OLARAK GÖRÜLÜYOR”

e-sporun her geçen gün daha da gençleşip değiştiği konuşuluyor. Oynamaya başladığınız e-spor ile şu andaki e-sporun arasında sizce bir fark var mı?

Sektör olarak bakıldığında e-spor önceden çok amatördü. Şu an baktığımız zaman ise bana kalırsa bayağı bir gelişme gösterdi. İnsanlar artık e-sporu bir spor branşı olarak görüyorlar. Dünya üzerinde bu spora ciddi yatırımlar yapılıyor ve büyük turnuvalar gerçekleştiriliyor.

Türkiye'deki e-spora olan yaklaşımı nasıl buluyorsunuz? Medyanın bakışı, profesyonel oyuncuların tavrı ve taraftarlar için neler söyleyebilirsiniz?

Türkiye'de e-spor bence çok gelişmiş fakat yatırım konusunda ne yazık ki çok zayıf bir tablo var. Örneğin; ortalama bir e-spor oyuncusu ile ortalama bir futbol oyuncusunun kazandığı parayı karşılaştırırsak futbolcu emekliliği boyunca rahatça geçinebileceği parayı kazanabiliyorken e-sporda bu durum ne yazık ki böyle değil. Oyuncuların çoğu okulunu bırakıp bu işi yapmaya çalışıyor. Ancak sonunda eğer “influencer” olarak bir geleceğiniz yoksa ne yazık ki harcadığınız çabalara değmiyor.

View this post on Instagram

maç başlasın bakışları

A post shared by Asım Cihat - fabulous (@asimcihat) on

“YATIRIMLAR YETERLİ SEVİYEDE DEĞİL”

Türkiye’de e-sporun eksikleri olduğunu düşünüyor musunuz? Hangi alanlarda gelişmeye daha fazla ihtiyaç olduğunu düşünüyorsunuz?

Profesyonellik açısından bakarsak genel olarak çalışma ahlakının yeterli olduğunu düşünmüyorum. Bence bu insanların kültürüyle alakalı. Sadece e-spor için değil, Türkiye'deki bütün spor dalları için bu durumun geçerli olduğunu düşünüyorum. Daha önce de belirttiğim gibi yatırımlar da şu an yeterli seviyede değil.

Türkiye’nin e-spor alanında dünyada nasıl bir konumda? Dünyadaki diğer rakiplerle ne gibi farklarımız var?

Gayet iyi bir konumda. EU, NA, KR, China,Taiwan gibi “major region”ları saymazsak geri kalan ülkelere kıyasla fena bir durumda sayılmayız.

e-sporda başarılı olabilmek için iyi bir konsantreye ve hızlı reflekslere sahip olmalısınız.
e-sporda başarılı olabilmek için iyi bir konsantreye ve hızlı reflekslere sahip olmalısınız.

Türkiye'deki büyük spor kulüplerinin de e-spora girmesi konusunda düşünceleriniz neler? Bu kulüplerin dahil olması ne gibi etkiler yarattı?

Bence büyük kulüpler e-spora katılarak bu sektörün tanınmasında çok büyük rol oynadı ve insanların e-sporu bir spor branşı olarak görmesini kolaylaştırdı. Bana kalırsa bu kulüplerin e-spora katılmasının tek kötü tarafı, “holiganların” oyuncular üzerinde baskı oluşturması. Destekledikleri takım kaybettiği zaman sürekli eleştiriyorlar ve oyuncuları kötü etkiliyorlar.

Sizin e-spor serüveniniz nasıl başladı? Nasıl profesyonel oldunuz?

Ben e-spora başlamadan önce amatör bir oyuncuydum ama iddialıydım. Bir takım kurmuştuk arkadaşlarımla, turnuvalara katıldık ve baktım ki gerçekten belli bir seviyenin üzerinde oynuyorum bu işi profesyonel olarak yapma kararı aldım. Okuluma devam ederken aynı zamanda profesyonel oyunculuğa da başlamış oldum.

Ekipmanlarınızı oynayacağınız oyun için özel üretilen ekipmanlardan seçerseniz başarılı olma ihtimaliniz artıyor.
Ekipmanlarınızı oynayacağınız oyun için özel üretilen ekipmanlardan seçerseniz başarılı olma ihtimaliniz artıyor.

“KENDİNİ GELİŞTİRMEK İSTEYENLER MUTLAKA KORE, ÇİN GİBİ ÜST DÜZEY LİGLERİ TAKİP ETMELİ”

Gaming House’larda bir gününüz nasıl geçiyor?

Genelde saat 12:00 gibi kalkıyoruz ve kahvaltı yapıp duş alıyoruz. Bunun sonrasında saat 16:00'a kadar bireysel olarak antrenmanlarımızı gerçekleştiriyoruz. Sonrasında takım antrenmanı başlıyor ve bu da yaklaşık beş saat sürüyor. Takım antrenmanı bittikten sonra ise yine bireysel antrenmana devam edebiliyoruz.

Hepimizin evlere kapandığı pandemi sürecinden e-spor alanını da etkiledi mi? Bu süreçte bu alanda ne gibi faaliyetler düzenlendi?

Pandemi sürecinde turnuvalar daha çok evden oynanmaya başladı ve bu bana kalırsa e-sporu kötü etkiledi ama yine de her şey olduğu gibi devam ediyor.

fabFabulous Yeditepe Üniversitesi’nin kendisine verdiği ödül ile.
fabFabulous Yeditepe Üniversitesi’nin kendisine verdiği ödül ile.

Görsel Kaynağı

Sizin gibi tecrübeli isimleri örnek alan çok fazla genç arkadaş var. e-spora başlamak isteyen gençlere ne tavsiye edersiniz? Bu alanda kendilerini geliştirmek isteyenler neler yapmalı?

Kendilerini geliştirmek isteyen genç arkadaşlarımız her şeyden önce çok çalışmalılar. Bana kalırsa Kore, Çin gibi ileri seviyede oyun oynanan ligleri izleyip oradaki en yüksek seviyedeki profesyonellerin nasıl oynadıklarına bakmalı ve ona göre çalışmalılar.