Nöroteknoloji çalışana pranga mı vuracak?

Nöroteknoloji çalışana pranga mı vuracak?

Nöroteknoloji alanında yaşanan gelişmeler yeni bir konuyu tartışmaya açtı. İngiltere Veri Koruma Birimi (ICO), şirketlerin çalışanlarını seyretmek için beyin verilerini kullanabileceği uyarısında bulununca “iş yerinde mahremiyetin sınırları mı kayboluyor?” endişesi doğdu. 

Nöroteknoloji, yeni yeni bilinen bir teknoloji terimi. Nöro(n) (sinir) ve teknoloji kelimelerinin birleşmesi ile oluşan, nörobilim dalı ile ilgili bilgilerin, araştırmaların, teknolojilerin tanımlanması için kullanılan nöroteknoloji, uygulamalı bir bilim alanını kapsıyor. Bununla birlikte anılan nöromühendislik terimi bu teknolojilerin geliştirilmesini sağlayacak mühendislik yaklaşımlarını ifade ediyor. Nöroteknoloji ve nöromühedislik terimleri birbiri yerine dönüşümlü olarak kullanılabiliyor. Nörolojik bilimler ya da nörokuantum sahasındaki çalışmalar günümüzün en hızlı büyüyen Nöroteknoloji alanının literatüre girmesini sağlıyor.

Nöroteknoloji uygulamada, beyin fonksiyonunu anlamamıza yardım eden bir teknoloji ürününün insan sinir sistemi ile doğrudan bağlanmasına deniyor. Yazımızda ele almamızın esas sebebi ise konuyu odaklarına alan İngiltere Veri Koruma Birimi’nin (ICO) şirketlerin gelecekte çalışanları seyretmek ya da işe almak için beyin seyretme (okuma) teknolojisini kullanabileceğini açıklaması. Bu açıklamada altı çizilen ise nöroteknolojinin doğru şekilde geliştirilmemesi ve kullanılmaması halinde kişiler arasında ayrımcılığa yol açması tehlikesi.

"Nöropazarlama", tüketicilerin ürünlere verdikleri tepkilerin beyin aktivitesini ölçen tıbbi cihazlar kullanılarak değerlendirilmesine dayanıyor.
"Nöropazarlama", tüketicilerin ürünlere verdikleri tepkilerin beyin aktivitesini ölçen tıbbi cihazlar kullanılarak değerlendirilmesine dayanıyor.

ICO, İngiltere’de faaliyet gösteren denetçi bir kamu kuruluşu ve ülkenin dijital, kültürel alanlarla medya sektöründeki gelişmeleri takip ediyor. “Değişen Teknolojinin Geleceği: Nöroteknoloji” başlığıyla, beyin ve sinir sisteminden elde edilmiş veriler olan “nöroveriler” hakkında ilk raporunu yayımlayınca konu daha da dikkat çekici hale geldi. Raporda nöroteknolojinin özellikle felçli hastalarda, dikkat ölçümünde, nöropazarlamada ve iş yerinde çalışanın takibinde kullanımı inceleniyor.

"Nöropazarlama", tüketicilerin ürünlere verdikleri tepkilerin beyin aktivitesini ölçen tıbbi cihazlar kullanılarak değerlendirilmesine dayanıyor. Söz konusu bu teknoloji halihazırda hem küçük hem de kontrollü araştırma ortamlarında sınırlı bir biçimde kullanılıyor. Üstelik yararları konusunda önemli tartışmalar da söz konusu.

ICO’nun gelecek hayalleri ve teknoloji alanındaki gelişmelerle biçimlenen “Değişen Teknolojinin Geleceği: Nöroteknoloji” raporunda, gelecekte nöroteknolojinin tepkileri okuyabilen ve gizliliği ihlal etmeyen cihazların kullanımında aktif olacağı belirtiliyor. Ayrıca yine rapora göre, tüketici tercihleri verisine uygun biçimlendirilmiş sistem ve cihazlar kullanılarak akıllandırılan evler görmek de mümkün olabilir. Yine gelecekte nöroteknoloji destekli olarak tasarlanmış kulaklıkların, hedefli reklamlar için kullanılan verileri toplayabileceği de düşünülüyor.

Teknolojinin hakkınızda neleri açığa çıkaracağını bilmiyorsanız kişisel verilerinizi işlenmesine gerçekten rıza gösterebilir misiniz?
Teknolojinin hakkınızda neleri açığa çıkaracağını bilmiyorsanız kişisel verilerinizi işlenmesine gerçekten rıza gösterebilir misiniz?

Rapor ayrıca oyun ve eğlence sektörlerinde de -doğal olarak- bir büyüme öngörüyor. Bazı oyunlar ve "insansız hava araçları" halihazırda beyin okumaları yapan cihazlar tarafından kontrol ediliyor. Bu pencereden baktığımızda nöroteknoloji hızla gelişiyor ve teknoloji geliştirilirken verileri bilinçaltından alıyor. ICO raporu, dikkatli bir şekilde geliştirilmediği takdirde nöroteknolojinin ayrımcılığa neden olabileceğinden endişe ediyor. Kişinin kendisinin bile farkında olmadığı bazı özellikleriyle yüzleşebileceğine vurgu yapılan raporda, konunun iş hayatına yansıması da ele alınıyor. İş hayatında bu teknolojinin kullanımının yaratabileceği sorunlara dikkat çekiliyor.


Rapora göre ulaşılan bu teknolojinin belirli grupları analiz ederken yanlış cevaplar verebileceği, önyargılı olabileceği endişesi söz konusu. İş dünyasında bu imkanın nörolojik olarak normalden sapma gösteren özelliklere sahip belirli kişilere karşı ayrımcılık yapmak amacıyla kullanılma riskini ortaya çıkaracağına dikkat çekiliyor.

Ayrıca “rızası olma” konusunda önemli sorular da gündeme geliyor. Rapora göre nöro-veriler bilinçaltından gelen bilgilerle üretiliyor. İnsanların ifşa edilen belirli bilgiler üzerinde doğrudan bir kontrolü söz konusu olamıyor. Sonuçta teknolojinin hakkınızda neleri açığa çıkaracağını bilmiyorsanız -bilinçaltınıza hakimiyetinizle ilgili- hakkınızdaki bu kişisel verilerin işlenmesine gerçekten rıza gösterebilir misiniz? Kısaca bilmediğiniz bir yönünüzün dışa vurumunu önceden tahmin edebilir misiniz? Bir de şu var ki bu bilgi bir kez açığa çıktığında, üzerinde nispeten daha az kontrol sahibi olacaksınız.

Bugünden geleceğe yapılan her projeksiyon gibi nöroteknoloji konusunun da ürkütücü ve insan mahremiyetini ihlal edebilecek boyutları söz konusu. Bu konular dünya genelinde insanı koruyacak hukuki düzenlemelere muhtaç.

KAYNAKLAR

BBC Türkçe

nano.aku.edu.tr