2000’li yıllar belki uçan arabaları değil ama sürücüsüz arabaların ortaya çıktığı yıllar oldu. Ancak her ne kadar bu teknolojiyi duymuş olsak da sokaklarda sürücüsüz araçlar görmeye henüz başlayamadık. Güvenlik nedeniyle izinlerin ve sürecin uzadığı otonom araç piyasasında 2020’li yıllar hareketli geçeceğe benziyor. İşte otoyolların yeni fatihi olacak otonom araç modelleri...
1986 yılında ABD’deki ALVINN isimli sürücüsüz araç projesiyle başlayan süreç, günümüze gelene kadar gelişerek şekillendi. Otomotiv sektörünün saygın isimlerinin de piyasaya girmesiyle rekabetin kızıştığı otonom araç sektörü, beşinci seviye sürüş otomasyonu teknolojisine ulaşmayı başardı. Her bir seviyede insan müdahalesi düzeyinin azaldığı sürüş otomasyonu teknolojisinde, bugün gelinen son noktada insan müdahalesine gerek duymayan isteğe bağlı direksiyon bulunduran beşinci seviye sürüş otomasyonu teknolojisine kavuştuk. Her ne kadar yüksek teknolojiyle donanmış araçlar olsalar da usta bir şoförün yeteneğini taşıyamayacağı düşünülen bu sürücüsüz araçlar, birçok alanda hayatı kolaylaştırmaya başladı bile. Özellikle salgın döneminde sosyal mesafenin önem kazanmasıyla otonom araçlar ilgi uyandırmaya başladı. İşte son yılların ses getiren sürücüsüz araçları…
Waymo
2009 yılında Google’ın bir projesi olarak ortaya çıkan Waymo, daha sonra Aphabet Inc. çatısı altında faaliyetlerini sürdürdü. 2016 yılından bu yana Waymo ismiyle test sürüşlerine ve faaliyetlerine devam eden otonom araç firması, ABD’nin Arizona eyaletinde sokaklarda yerini almaya başladı bile. Bugüne kadar piyasadaki araçlarla toplam 32 milyon kilometre yapmış olması Waymo’yu rakiplerinden ayırıyor. Arizona eyaletinde taksi hizmeti veren Waymoların sürücü koltuğunda bir Waymo çalışanı bulunuyordu. Ancak 2019’dan itibaren Waymo’lar sürücüsüz bir şekilde hizmet vermeye başladı. 2020’de Kaliforniya eyaletinde test sürüşlerine başlayacak Waymo, tamamen sürücüsüz beşinci seviye otonom sürüş teknolojisiyle hizmet vermeye hazır. Firmanın en son yaptığı açıklamaya göre Waymo, bu yıl 3 milyon dolar yatırım aldı. Araç tedarikini de tek bir firma üzerinden yürütmeyen Waymo, son olarak 25 Haziran 2020 açıklamasında Volvo ile iş birliği yapacağını açıkladı.
Gelelim teknik özelliklerine… Waymo, 300 metre civarındaki bütün canlıları ve nesneleri üç boyutlu olarak modelleyebiliyor. Bunu da bir tür uzaktan algılama sistemi olan lidar sistemine borçlu. 2017 öncesi bu sistemi dışarıdan tedarik eden Waymo, 2017’den itibaren kendi lidar sistemini üretmeye başladı ve maliyetlerini ciddi oranda düşürmeyi başardı. Bu sistem sayesinde araç çevresini algılıyor ve aracın içerisindekiler güvenle seyahat edebiliyor. Yazılım sistemi ise aracın çevresindekilerin hız ve konumuna göre hareketlerini tahmin edebiliyor. Tüm bu bilgilere dayanarak, Waymo’nun yazılımı rota boyunca güvenli bir şekilde ilerlemek için gereken yörüngeyi, hızı, şeridi ve direksiyon manevralarını belirliyor. Waymo One uygulamasını indirerek evinizin önüne çağırabileceğiniz bu araçlar şimdilik yalnızca Phoenix, Arizona’da. Ancak çok yakında dünyanın farklı bölgelerinde Waymo’larla karşılaşacağız gibi duruyor.
GM Cruise
Dünyanın en büyük ikinci otonom filosuna (180 araç) sahip General Motor Cruise, şimdiye kadar 1.5 milyon kilometrenin üzerinde yol yaptı. General Motors, 111 yıllık otomobil sektörü tecrübesiyle rakiplerinden farklı bir konumda bulunuyor. 2016 yılında bünyesine kattığı Cruise ile otonom araç piyasasına giren General Motors, Super Cruise adını verdikleri ikinci seviye sürüş otomasyonuna sahip sistemi birçok Cadillac modelinde satıştaydı. Ancak Super Cruise sistemi yalnızca otoyolda kullanılabiliyordu. Şimdi Ultra Cruise adı verilen yeni sistemle şehir içinde de tamamen sürücüsüz kullanılabilen araç teknolojisi hedefleniyor. San Francisco’da test sürüşleri devam eden Ultra Cruise’un yakın bir tarihte piyasaya sürülmesi bekleniyor. Ultra Cruise sistemi için General Motors’un Chevrolet Bolt elektrikli otomobilinin değiştirilmiş versiyonlarını kullanıyor.
GM Cruise’in teknik donanımında da son teknoloji kullanılıyor. Waymo’da olduğu gibi lidar sistemi kullanılıyor. Diğer sensörler, kameralar, radarlar GM Motors’a özel donanımlarla tasarlanıyor. Sensörler aracılığıyla toplanan verilerle nesneler yüksek hassasiyetle algılanıyor ve diğer şoförlerin eylemlerini doğru bir şekilde tahmin ediliyor. Ultra Cruise için çalışmalar devam ederken GM Cruise, Super Cruise sisteminin de 2023 yılına kadar 20 modele daha dahil edileceğini açıkladı. Super Cruise ve Ultra Cruise sistemlerine ek olarak GM Cruise, Cruise Origin modelini için de çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Honda ile iş birliği içerisinde üretimi yapılacak olan modelde direksiyon, dikiz aynası ve gaz-fren pedalları yer almayacak. Şehir içi ulaşımda uygun ve pratik bir çözüm arayarak yola çıkılan Origin modeli çok katmanlı sensör paketi ve yapay zeka destekli algılayıcılarıyla sürüş teknolojisine yeni bir soluk getirebilir.
Tesla
Sürücüsüz araç piyasasında Waymo her ne kadar lider konumda olsa da Tesla sürücü yardımı özelliği olan oto-pilot deneyimini 2015 yılından beri müşterilerine sunuyor. Ancak yine de kontrolün sürücüde olduğu bir gerçek. Bu teknolojiye ikinci seviye sürüş otomasyonu adı veriliyor. Oto-pilot özelliği ile bugüne kadar toplamda 4 milyar kilometreden fazla yol alan Tesla’nın yeni hedefi tamamen sürücüsüz araç teknolojisi. Otonom sürüş algoritmaları bir yapay zeka ürünü olduğundan, araçların toplamda ne kadar kilometre yaptığı önemli hale geliyor. Algoritmalar makine öğrenimine dayalı olduğu için araçların yolda geçirdikleri her bir kilometre sürücüsüz araç deneyimi için önemli.
Elon Musk’ın geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamaya göre Tesla, sürücüsüz araç deneyimine çok yakın. Tesla’nın dünya üzerinde yaptığı mesafenin yanı sıra teknik olarak da rakiplerine göre farklı teknolojileri benimsediğini söyleyebiliriz. Örneğin diğer otonom araçlarda bulunan lidar sistemi Tesla’da bulunmuyor. Lazer tabanlı lidar sisteminden çok daha uygun maliyeti olan radar, ultrasonik, 2D kamera cihazları ve pasif video teknolojileri Tesla’nın çevresini algılamasını sağlıyor. Araçta bulunan sekiz kamera, 250 metre menzilinde 360 derece bir görüş alanına sahip. Ultrasonik sensörler bu görüş alanına ek veriler sağlıyor. Bütün bunların neticesinde Tesla, Elon Musk’ın öngördüğü gibi kendi teknolojisiyle beşinci seviye sürüş otomasyonuna ulaşabilecek mi merak konusu...
Sizde "Tesla" deneyimini yaşamak isterseniz, en uygun QCAR Mobilite'den saniyeler içinde aracınızı kiralayarak konforun tadını çıkarabilirsiniz. İstanbul araç kiralama hizmetlerinde TESLA'nın tadını çıkarın!
QCAR VE DAHA FAZLASI İÇİN : https://qcar.com.tr
Argo Al
Pennysylvania merkezli Argo AI, Waymo ve Uber sürücüsüz araçlarının yapımcıları olan Bryan Salesky ve Peter Rander ortaklığıyla 2016 yılında kuruldu. Aynı zamanda Ford’un sürücüsüz otomobil birimi olan Argo AI, Volkswagen’den de 2.6 milyar dolarlık yatırım aldı. Ford’la Volkswagen’in bu birlikteliği öncelikle taksi ve kurye gibi filo tabanlı hizmetlere odaklanma amacında. Kendi sürücüsüz araçlarını üretip piyasada satışa çıkartmak şimdilik hedeflenmiyor.
Argo AI, otonom araçlarında kullanılacak teknolojide üniversitelerin araştırma birimlerinden destek alıyor. Carnegie Mellon Üniversitesi ve Georgia Institute of Technology, Argo AI’nin iş birliği içerisinde olduğu üniversiteler. Araştırma konuları arasında akıllı sensör fizyonu, 3D çevre algılama, kentsel stimülasyon, davranış tahmini ve yazılım teknolojileri bulunuyor. Araçlarında kullanılacak olan lidar sistemi için de bir lidar teknoloji üreticisini satın alan Argo AI, araçlarında kullanılacak teknolojilerin tümünü kendisi yapmayı planlıyor. Hali hazırda ABD’nin birçok eyaletinde test sürüşleri yapan modellerin dördüncü seviye sürüş otomasyonuna sahip olduğu açıklandı. Pandemi dolayısıyla da piyasaya çıkışı 2022 olarak hedefleniyor.
Diğerleri
Piyasadaki otonom araç projeleri bu firmalarla sınırlı değil. Otonom araç piyasasında yer alan veya yakın gelecekte yer almayı planlayan isimler arasında Uber, Baid, Aurora, Toyota, Nissan, Zoox, Apple, Amazon, Daimler, BMW, Lyft, Nuro, Aptiv, Autox ve DiDi de bulunuyor. Hatta 2022’de Katar’da düzenlenecek olan FIFA Dünya Kupası’nda otonom toplu taşıma için Volkswagen kollarını sıvamış durumda. 2022’ye kadar hazır olması beklenen Volkswagen otonom araçları da merakla beklenenler arasında yer alıyor.