Türkiye lojistik pazarı e-ticaretin gücüyle yükseliyor

Türkiye lojistik pazarı e-ticaretin gücüyle yükseliyor

Türkiye’de e-ticaret hacmi son yıllarda çift haneli büyüme oranlarıyla dikkat çekiyor. 2024 itibarıyla Türkiye’nin e-ticaret hacmi 2 trilyon TL seviyesini aştı.

Türkiye’de lojistik sektörü son yıllarda güçlü bir dönüşümden geçiyor. Bu dönüşümün merkezinde ise hiç kuşkusuz e-ticaretin hızlı yükselişi bulunuyor. Özellikle pandemi sonrası dönemde dijital alışveriş alışkanlıklarının kalıcı hale gelmesi, lojistik altyapısında hem yatırım artışını hem de yenilikçi çözümleri beraberinde getirdi.

Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2024 itibarıyla Türkiye’nin e-ticaret hacmi 2 trilyon TL seviyesini aştı. Bu büyüme, sadece çevrimiçi perakendecileri değil, aynı zamanda depolama, dağıtım, tedarik zinciri yönetimi ve kargo sektörlerini de derinden etkiledi. Artık lojistik sektörü, yalnızca mal taşımakla sınırlı değil. Hız, izlenebilirlik, teslimat deneyimi ve esneklik gibi kavramlarla yeniden şekillenen sektörde özellikle “son mil (last-mile) teslimat” hizmetleri, müşteri memnuniyetinde belirleyici bir faktör haline geldi.

Şirketler, teslimat süresini kısaltmak ve maliyetleri düşürmek için elektrikli araç filoları ve yapay zeka tabanlı rota optimizasyonu gibi çözümlere yöneliyor.
Şirketler, teslimat süresini kısaltmak ve maliyetleri düşürmek için elektrikli araç filoları ve yapay zeka tabanlı rota optimizasyonu gibi çözümlere yöneliyor.

E-ticaretin hacmindeki artış, akıllı depolama sistemlerine olan talebi de artırıyor. Türkiye genelinde özellikle İstanbul, Kocaeli, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde lojistik merkezlerin sayısı hızla artarken, bu tesislerde robotik sistemler, otomatik raf teknolojileri ve yapay zeka destekli envanter yönetimi giderek yaygınlaşıyor. Ayrıca, soğuk zincir depolama ve mikro-depo yatırımları da artıyor. Özellikle gıda, ilaç ve hızlı tüketim ürünleri alanında büyük önem taşıyor.

“Son Mil Teslimat” rekabeti kızışıyor

E-ticaretin “en kritik halkası” olarak görülen son mil teslimat, lojistik sektörünün en fazla inovasyon yaptığı alanlardan biri. Şirketler, teslimat süresini kısaltmak ve maliyetleri düşürmek için şehir içi mikro dağıtım merkezleri, elektrikli araç filoları ve yapay zeka tabanlı rota optimizasyonu gibi çözümlere yöneliyor.

Ayrıca otonom araçlar, drone sistemleri gibi yenilikçi denemeler de hem Türkiye’de hem dünyada lojistiğin geleceğine ışık tutuyor. Bu alana dair PwC ve Deloitte gibi danışmanlık firmalarının hazırladığı raporlara göre Türkiye lojistik pazarı 2025’e kadar yıllık ortalama yüzde 10’un üzerinde büyüme potansiyeline sahip. Bu büyüme hem yerli hem de yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor. Özellikle otomasyon, veri analitiği, sürdürülebilir taşıma çözümleri ve yeşil lojistik alanlarında yeni girişimler hızla çoğalıyor.

E-ticaret kaynaklı sevkiyat hacmindeki artış, karbon ayak izini de gündeme taşıyor ister istemez. Bu nedenle sektör, daha çevreci taşıma modellerine, elektrikli araçlara, geri dönüşümlü ambalaj sistemlerine ve ters lojistik süreçlerine yöneliyor. Sürdürülebilirlik odaklı bu dönüşüm günün sonunda satıcı ve alıcı açısından hem çevre bilincini artırıyor hem de uzun vadede maliyet avantajı sağlıyor.

Dolar bazında, 2024 yılında e-ticaret hacmi bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 15 artışla 89,58 milyar ABD doları seviyesine ulaştı.

Güncel istatistiklerle Türkiye’de e-ticaret ve lojistik pazarı
Güncel istatistiklerle Türkiye’de e-ticaret ve lojistik pazarı

Ticaret Bakanlığı verilerine göre Türkiye’nin e-ticaret hacmi, büyüme, lojistik ve taşımacılık pazarı konusundaki bazı istatistiki tabloları şöyle:

  • 2024 yılında Türkiye’de e-ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 61,7 oranında artarak 3 trilyon 162 milyar TL olarak gerçekleşti
  • Perakende e-ticaret hacmi 2024 yılında yüzde 63,7 artışla 1 trilyon 619 milyar TL oldu.
  • 2024 yılında toplam işlem sayısı 5 milyar 910 milyon adet; perakende e-ticaret işlem sayısı da 1 milyar 850 milyon adet olarak gerçekleşti.
  • 2024 itibarıyla e-ticaretin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payı yüzde 6,5 oldu.
  • E-ticaretin genel ticaret içindeki payı 2024’te yüzde 19,1 olarak ölçüldü.
  • Dolar bazında, 2024 yılında e-ticaret hacmi bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 15 artışla 89,58 milyar ABD doları seviyesine ulaştı.
  • 2019–2024 döneminde dolar bazında e-ticaret hacmi yüzde 274 artış gösterdi.
  • Türkiye’nin lojistik ve taşımacılık sektörü, 100 milyar dolar büyüklüğe sahip. Küresel lojistik pazarının yaklaşık yüzde 2,5’ine denk düşüyor. Bu alanda dünya sıralamasında 11. sırada yer alıyor.
  • Bakanlık verilerine ek olarak PwC tarafından yayımlanan “Türkiye 3. Parti Lojistik Pazarı Raporu”na göre de e-perakende lojistiği pazarı, TL bazında yıllık ortalama yüzde 37 büyüme ile 2023 yılında 52 milyar TL seviyesindeydi. Bu rakamın 2028’e kadar 246 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor.

Tüm bu bilgiler ışığında görülüyor ki, Türkiye’de lojistik sektörü artık klasik taşımacılığın ötesine geçmiş durumda. E-ticaret hem sektörün ölçeğini büyütüyor hem de teknolojiyle entegre, çevik ve müşteri odaklı bir yapıya geçişi hızlandırıyor. Depolamadan teslimata, veri yönetiminden sürdürülebilirliğe kadar tüm zincirde yaşanan bu değişim, Türkiye’yi bölgesel bir lojistik üs olma yolunda güçlendiriyor.