Hem trafikten kurtulmak isteyenlerin hem de bireysel bir özgürlük yakalamak isteyenlerin ilk tercihleri arasında yer alan motosiklet, kimileri içinse korkutucu bir araç. Motosiklet sahibi olmak isterken içinde taşıdığı motor korkusu yüzünden bu isteğini öteleyenlerin sayısı bir hayli fazla. Peki bu korku nasıl yenilir?
Önce “bilgi” ekipmanı!
Motosikletler hakkında bütün detaylı bilgileri edinin. Amacınız sadece motosiklet almakla kalmasın, aynı zamanda sürüş teknikleri ile ilgili detaylı bilgilere de sahip olun. Böylece kullandığınız aracı çok iyi tanımış olacağınızdan ona alışmanız da kolaylaşacaktır.
Mutlaka alıştırma yapın
Kendinizi yollara atmadan önce mutlaka uzun bir süre boyunca alıştırmalar yapın. Kurslara yazılın ve eğitiminizi asla aksatmayın. Arkadaşlarınızla birlikte yapacağınız pratikler sizin için ısınma turu olacaktır.
Sizi neyin korkuttuğunu keşfedin
Motosikletin, bisikletin motorlu versiyonu olduğunu düşünmenizde fayda var. Bu noktada sizi korkutan şeyin, tam anlamıyla ne olduğunu fark edin. Motorlu bir aracın kuvveti mi? Bisikletten daha hızlı giden bir araç olması mı? Trafiğe çıkacak olmanız mı? Yolda karşılaşabileceğiniz dış etkenler mi? Korkunuzun kaynağını öğrendikten sonra onun üstesinden gelmeniz daha kolay olacaktır.
Psikolog Serap Duygulu, korkunun her bireyde normal düzeyde olması gereken öznel bir duygu olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Motosiklet korkusunu yenebilmek için kişinin öncelikle kullandığı motoru iyice tanıması, özelliklerini bilmesi ve onunla özdeşleşmesi gerekir. Kişi, kendi fiziksel özelliklerine ve kullanacağı alana uygun bir motor seçimi yapmalıdır. Böylelikle motosiklet ile ilgili bilmediği şeyleri ortadan kaldırarak aslında korkunun nedenlerinden biri olan belirsizliği de ortadan kaldırmış olur.” Korkunun bir diğer sebebinin de kötü tecrübe olduğu söyleyen Duygulu, ye “Daha önce motor kazası yaşamış olan ya da böyle bir olaya tanık olmuş olan birinin motosiklet kullanmak korkması oldukça olağandır. Bu kişiler motosiklet kullanmadan önce kendilerini güven içinde hissederlerse motosikleti kullanmak için ilk adımı atabilirler. Bu aşamada kaliteli koruma ekipmanları edinmek oldukça önemlidir. Ayrıca motor kullanan kişilerin omuzları, gerekli manevra hareketlerini kolayca yapabilmeleri için kolları gevşek olmalıdır” diyor.
Motosikletinizi iyi tanıyın
Kullanacağınız motosikleti iyi tanımak içinizdeki korkuyu bir nebze de olsa azaltacaktır. Genellikle insanlar tanımadıkları, yabancılaştıkları durumlara karşı daha çok korku duyar. Siz motorunuzu tanımaya başladıkça bu korkunun azaldığını göreceksiniz.
Dönüşlerde yaşanan korkuyla tanışın
Genel olarak motosikletten mi korkuyorsunuz yoksa dönüş korkunuz mu var? Eğer korkunuz dönüşlere özel bir korkuysa, manevralarınızı kontrol altında tutmaya çalışın ve konsantrasyonunuzu dağıtmayın. Gergin bir hale girmektense ellerinizi ve vücudunuzu gevşetmeye bakın.
Kendinize güvenmeyi öğrenin
Kişinin kendine güvenmesi, birçok korkunun saf dışı kalmasını sağlar. Motor korkunuzu yenmek istiyorsanız, öncelikle kendinize güvenmeyi öğrenmelisiniz. Kendinize güvendikten sonra motosikletinizin ve yolların gözünüze çok daha farklı gözüktüğünü göreceksiniz.
Başka motorcuları izleyin
Madem kendinizi yollarda hayal edemiyorsunuz, o zaman yollarda özgürce dolaşan diğer motorcuları izleyin. Başkalarının bu işi ne kadar da kolay bir şekilde yaptığına tanık olduğunuz zaman sizin de korku duvarlarınız ufak ufak yıkılmaya başlayacaktır.
Siz yine de "minik" bir korkuyu cebinizde tutun
Elbette cesur olmak güzel şey, ama ufak şiddette hissedeceğiniz o tedirginlik sizin yollarda her zaman çok daha fazla temkinli olmanızı sağlayacaktır. Her şeye gözünüz kapalı bir şekilde atlamak yerine her zaman temkinli ve tedbirli olmakta yarar var.
Eğitiminizi aksatmayın
Bağdat Caddesi’nde bulunan Alpay Sürücü Kursu’nun eğitmeni Efkar Alpay, psikolojide de sık sık tekrarlanan “Korkularınızın üzerine gidin” cümlesinin motosiklet kullanımında da etkili olduğunu belirtiyor. “Elbette korkularımızın üzerine gitmeliyiz ancak burada önemli olan doğru şekilde eğitimi almaktır. Sokak aralarında, okul bahçelerinde değil de trafiğe kapalı özel pistlerde, motosikletin gücünün ve ağırlığının kontrol altına alınabilecek şekillerde uzman eğitmenler eşliğinde bir eğitim süreci yaşanmalıdır. Uygulamaya geçilmeden önce motosiklet, en ince ayrıntıları ile kişilerle tanıştırılmalı ve böylece olası kaoslar engellenmelidir. Kullanıcı adayının motorun üzerine oturup inmesinin, bakış açısının, dönüşlerdeki pozisyon şeklinin bile belli bir temel kuralı vardır. Küçük bir ayrıntı ile korkusunun yersiz olduğu kullanıcıya gösterilmelidir. Motor üzerine oturmadan önce reel bir düşünceyle, merdivenleri bir bir çıkarsam benim için bu iş o kadar da zor değilmiş, fikri benimsenmeli çünkü motosiklet hareket halindeyken korku ve heyecanla sağlıklı karar veremeyip yanlış hamleler yapılabilir” diyen Alpay, insanların duygu yoğunluğu yaşadığı esnada bilinçli hareket edemediğini dolayısıyla da korkuların aslında motora ilk oturulduğu anda halledildiğini söylüyor.
Alpay Sürücü Kursu’na ehliyet almak ya da eğitim görmek amacıyla giden kişilerin kapalı pistte 12 saatlik bir eğitimle İstanbul’daki trafikteki yerlerini almalarını sağlayan ekip, doğru yerde eğitim vererek motosiklet korkusunun üstesinden gelinmesini sağlıyor. “Motosiklet, zevkli, kolay, ekonomik ve iki tekerlekli bir özgürlüktür. En değerli olgumuz olan zamanı bize hediye ederek trafikte stres ve sıkıntı içinde geçecek olan vaktimizi sevdiklerimize ayırmamızı sağlar” diyerek cümlelerini sonlandıran Alpay, giderek artan trafik yoğunluğu ile motorlu taşıtların maliyetinin artışının insanların, motosiklet ile tanışmasını sağlayacağını düşünüyor.”