Yeni nesil ve iş dünyası ne kadar uyumlu?

Yeni nesil ve iş dünyası ne kadar uyumlu?

Dünya genelinde iş hayatına atılan Z Kuşağı, geleneksel iş modellerini sorguluyor. Hatta Çin'de başlayan ve işe giderken en kötü kombinleri yapma akımı da bu sorgulamanın bir yansıması. 

Çin’de bir süredir yükselen, özellikle gençler arasında yayılan “Gross Outfits At Work (İş Yerinde Berbat Kıyafetler)” akımı, gözleri genç çalışanların iş hayatına bakışına çevirdi. Bu akımın amacı da uygulanış biçimi de dikkat çekici. Çin’deki ağır çalışma koşullarını ve gelir dengesizliklerini protesto etmek niyetiyle başlayan bu akımın merkezinde “Bu iş yeri benim ona saygı göstermemi hak ediyor mu?” ya da “Kazandığımla iyi giyinmek mümkün değil” fikri yer alıyor.

“Z Kuşağı” ya da orijinaliyle “Generation Z”, genellikle 1997 ile 2012 yılları arasında doğan bireyleri ifade ediyor. Z kuşağı teknolojiye doğmuş, anne ve babalarının tüm imkanları sunmaya çalıştığı, özgürlüklerine düşkün kişiler olarak dikkat çekiyor ve artık farklı tavırları, talepleriyle iş dünyasında da varlık gösteriyorlar. Bu genç nesil, karakterlerine etki eden her şeyle beraber hızla değişen teknoloji ve küresel trendlerle, internetle büyüdüğü için iş yapma şekillerini de bu dinamikler biçimlendiriyor. Peki ama nasıl?

 Z Kuşağı, iş hayatında yeni deneyimlere açık. Gençler değişikliklere hızlı uyum sağlayabiliyor ve kendilerini sürekli geliştirmeye istekli oluyor.
Z Kuşağı, iş hayatında yeni deneyimlere açık. Gençler değişikliklere hızlı uyum sağlayabiliyor ve kendilerini sürekli geliştirmeye istekli oluyor.

“Z Kuşağı” demek “deneyim” demek. Genel olarak kullanıcı deneyimine büyük önem veren bu gençlerin çoğu marka sadakati taşımıyor. Z Kuşağı ürün tasarımından müşteri hizmetlerine kadar hangi alanda çalışıyorsa ya da hangi alanda hizmet ya da ürün alıyorsa bu özellikleri eylemlerine net bir biçimde yansıyor. Bu özellikler, iş dünyasının Z kuşağını daha iyi anlamasına ve onlarla daha etkili bir şekilde iletişim kurmasına yardımcı olabilir. Z Kuşağı’nın iş dünyasına bakış açıları ve tercihleri şu maddelerle daha açık bir şekilde özetlenebilir.

Teknolojiye iç içe olmak: Z Kuşağı gençleri, dijital teknolojinin içine doğduğu hatta dijital teknolojiyle iç içe büyüdüğü için teknolojiye oldukça hakim. İş dünyasında da teknolojinin hakkıyla kullanımını ve yeniliklerin zamanında yakalanmasını, teknolojinin güçlenmesini bekliyor. Çevrimiçi topluluklar, mobil uygulamalar ve sosyal medya gibi araçlarla iş yapmak onlar için kolay, doğal ve dahası gerekli oluyor.

Kırmızı çizgileri esneklik ve özgürlük: Z Kuşağı, esnek çalışma saatleri, uzaktan çalışma sistemleri ve iş-yaşam dengesinin korunması konularını “olmazsa olmaz” diyebileceği bir alanda tutuyor. İşte bu noktada geleneksel iş modellerine bağlı kalmak yerine, daha esnek ve özgür bir çalışma ortamını tercih ediyorlar. İş dünyası, bu kuşağa esneklik ve bağımsızlık sunarak onların motivasyonunu artırabilir.

Çoklu görevleri yerine getirebilme yeteneği: Z Kuşağı’ndan bireyler birden fazla görevi aynı anda yürütebilme ve çoklu görevlere odaklanabilme becerisiyle öne çıkıyor. Bu özellik, iş dünyasında çeşitli görevleri bir arada yürütmenin önemli olduğu ortamlarda avantaj olarak görülebilir.

Değerlerin önemi: Sürdürülebilirlik, çeşitlilik, adalet ve sosyal sorumluluk gibi değerler, Z Kuşağı’nın iş hayatında görmek ve deneyimlemek istediği, dahası önemsediği konular arasında bulunuyor. Bir şirketin bu değerlere uygun davranmasını ve topluma katkı sağlamasını bekleyen bu neslin mensupları muhtemelen çalışma hayatında bu anlamda aradığını bulamıyor.

Çin’deki kötü giysi akımının yine Çin’de 2021 yılında modern çalışma koşullarını reddetme amacıyla ortaya çıkan Tang Ping (Lying Flat / Yan Gelip Yatma) akımının farklı bir çeşidi olduğu düşünülüyor.
Çin’deki kötü giysi akımının yine Çin’de 2021 yılında modern çalışma koşullarını reddetme amacıyla ortaya çıkan Tang Ping (Lying Flat / Yan Gelip Yatma) akımının farklı bir çeşidi olduğu düşünülüyor.

Teknoloji odaklı meslekler: Bilgi teknolojileri, dijital pazarlama, yazılım geliştirme gibi teknoloji odaklı meslekler Z Kuşağı’nın yöneldiği işler oluyor. Özellikle yaratıcı ve yenilikçi iş alanlarında var olmak istiyorlar. Yaratıcılıklarının desteklenmesi ve alkışlanması da onlar açısından önem arz ediyor.

Kariyer gelişimi ve deneyime açık olmak: Z Kuşağı, sürekli öğrenmeyi ve kişisel gelişimi önemsiyor. İş hayatında yeni deneyimlere açık olan bu gençler, değişikliklere hızlı uyum sağlayabiliyor ve kendilerini sürekli geliştirmeye de istekli oluyor. İş dünyası, bu kuşağa kariyerlerinde ilerleme ve yeni beceriler kazanma fırsatları sunarak onların motivasyonunu ve işe bağlılığını artırabilir.

Liderlik ve mentorluk: Z Kuşağı, güçlü liderlik ve mentorluk ilişkilerini takdir ediyor. İş dünyası, bu kuşağın gelişimini desteklemek amacıyla doğru liderlik ve mentorluk programları uygulayabilir.

Z Kuşağı, iş dünyasına getirdiği bu farklı bakış açılarıyla, organizasyonlar için yeni fırsatlar sunabilir. İş dünyasının temsilcileri iş hayatını paylaştıkları Z Kuşağı çalışanlarından daha fazla verim alabilmek adına onların bazı özelliklerini dikkate alırsa, her iki taraf açısından da maksimum fayda sağlanabilir.