TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Fatma Olten, derneğin ve iş hayatının yoğun gündemiyle beraber Olten Sanat Vakfı’nın çalışmalarını da yürütüyor. Fatma Olten ile sanata olan ilgisini, başarılı TAİDER organizasyonlarını ve aile işletmelerindeki temel çatışmaları konuştuk
Röportaj: İlknur Eşsiz
Çok yönlü bir iş insanı olarak dikkat çekiyorsunuz. Sizi tanıyabilir miyiz?
Endüstri mühendisiyim. 1988 Orta Doğu Teknik Üniversitesi mezunuyum. Bir kız, bir erkek iki evladım var. Eşim elektrik mühendisi ve birlikte çalışıyoruz. İki elektrik şirketimiz var, biri 1972 yılında, diğeri 2003’te kuruldu. 2003’te kurulmuş olanın aktif yönetimindeyim, genel müdür olarak çalışıyorum aynı zamanda. Diğer şirketimizde yönetim kurulu üyesiyim.
Kurduğunuz şirketler dışında bir de Olten Sanat Vakfı’nın mimarısınız. Hem vakfın kuruluş hikayesini hem de hem de vakfın şu anki faaliyetlerini öğrenebilir miyiz?
2013 yılında Olten Sanat Vakfı’nı bir sosyal sorumluluk projesi olarak hayata geçirdik. Olten Filarmoni Orkestrası’nı, sanatçıların istihdamına dikkat çekecek, bu alanda farkındalık yaratacak, sanatçı gençlere kendi mesleklerini icra edebilecekleri bir platform oluşturacak ve kültürler arası köprü olacak müzik sevgisi aşılamak için Olten Sanat Vakfı çatısı altında kurduk. Vakfın iktisadi işletmesi olarak faaliyet gösteren ve her yaşta kişiye müzik sevgisi aşılamak amacı ile kurduğumuz müzik okullarımızın ilkini 9 Mayıs 2013’te İzmir Karşıyaka’da açtık. 9 Aralık 2013’te de Olten Filarmoni Orkestrası ile ilk konserimizi gerçekleştirdik. 10 yıldır yurt dışından orkestra şefleri ve solistleri İzmir’e davet ederek Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde konserler düzenliyoruz. Aynı zamanda yurt dışının yanı sıra yurt içinde de Denizli, Gaziantep gibi filarmoni orkestrası olmayan şehirlere de gidiyoruz.
Mesleğimi çok seviyorum ve sanayide üstlendiğim görevimden dolayı çok mutluyum. Mühendislik nedeni ile matematiksel altyapıma rağmen sanat alanında gerçekleştirdiğimiz bu organizasyonun da çok ciddi bir aile sponsorluğu gerektirdiği halde yarattığı etkiden dolayı çok mutluyum.
TAİDER ne zaman ve hangi amaçlarla kuruldu?
Kurucu Başkanımız Şerife İnci Eren, 10 yıl önce katıldığı Family Business Network (FBN) toplantılarında, FBN’in aile işletmelerinin ortak problemlerine çözüm aramak için birbirleriyle deneyim paylaşarak öğrenmek, sürdürülebilirliği sağlamak için kurulmuş olduğunu ve faaliyetlerinin yarattığı katma değeri fark ediyor ve kendisi de bir aile işletmesi olan sanayici olarak Türkiye’de bu konuya duyulan ihtiyaç ışığında İzmir'de 40 sanayici dostuyla bir araya geliyor ve birlikte bu derneği kurmak üzere yola çıkıyorlar. O dönemdeki kurucu üyelerimizin hepsi hala dernekte. Kimisi Geçmiş Dönem Başkanı, Danışma Kurulunda Yönetim Kurulunda ya da Komitelerde çalışarak etki yaratmaya devam ediyorlar.
Aile işletmesi kavramı iş dünyasında başlı başına ele alınan bir alan, üniversitelerde de bu konuda bölümler var. Aile işletmesi olmak ne demek?
Aile fertlerinin kurduğu ya da birlikte çalıştığı, o işletmede çalışmasa da hissedarı olduğu şirketleriniz varsa Aile İşletmesinden söz edebiliriz. Aile işletmesinin sürdürülebilirliği de nesilden nesle sağlıklı devirle mümkün olabiliyor. TAİDER’in mottosu “Ailede birlik, işletmede sürdürülebilirlik”. Kaçıncı nesil olduğumuzdan, şirkette görev yapıp yapmadığımızdan bağımsız olarak ailemizin şirketimizdeki yüzde 50 ve üzeri hissedarlığı kapsamında aile işletmesi olmaktan söz edilebilir. Önemli olan sahiplik kavramının sürdürülebilir olması, ailenin/şirketin ekonomiye katkı sağlamaya devam edebiliyor olması…
Türkiye gibi iş hayatında daha duygusal olabilen insanlardan oluşan bir toplumda yaşıyoruz. Aile işletmesi olmanın Türkiye’de öne çıkan ne gibi sorunları var?
Sadece Türkiye değil, ekonomik göstergeleri birbirinden çok farklı olduğu halde ülkelerin -biz uluslararası FBN ailesi olarak bir araya geldiğimizde görüyoruz ki- dünyadaki aile işletmelerinin problemleri ortak. Bu yıl mayıs ayının sonunda Family Business Network’ün Now Gen dediğimiz “Şimdiki Nesil”, şimdi yönetimde olan nesil için dört günlük forum gerçekleştirdik. FBN Now Gen Forum Türkiye’ye 100 kişi katıldı. FBN Türkiye - TAİDER katılımcı sayısı 51 olurken, uluslararası katılımcı sayısı ise 49 oldu. Forumda seanslardan birinde tanımlanmış olan bir problemi çözmek üzere 8 kişi yuvarlak bir masa etrafında toplanarak paylaşımlarda bulunduk. Masada beş uluslararası katılımcı ile üç Türk katılımcıydık. Beş uluslararası konuğun her biri farklı ülkelerden hatta kıtalardandı. Avrupa ülkelerinin yanı sıra Hindistan'dan, Amerika'dan, Kolombiya'dan, Kanada'dan, Endonezya'dan katılımcılar vardı ve temel ailevi problemlerimizin aynı olduğunu gördük. Örneğin, kurucu neslin gelecek nesillere işletmeyi duygusal olarak devretme zorluğu. İstatistiklere göre birinci nesilden ikinci nesle, ikinci nesilden üçüncü nesle sağlıklı devir oranları gittikçe zayıflıyor.
Türkiye ekonomisinin yüzde 85’i, dünya ekonomisinin yüzde 79’u aile işletmesi olduğuna göre, aile işletmelerinin gerçekten sürdürülebilir olmasını, ailede gerçekten birlik olmasını sağlayabilirsek, Türkiye ekonomisine de dünya ekonomisine de çok büyük bir fayda sağlamış oluyoruz. Onun için çok niş bir alanda çalışan ve değer üreten bir dernek olduğumuzu düşünüyorum.
Jenerasyon farklılıkları
Aile işletmelerinde en sık karşılaşılan Now Gen çatışmaları nelerdir? Nasıl aşılabilir, basit bir formülü var mı?
Teknoloji ile birlikte iş yapma biçimleri, en temelde de düşünme sistematikleri değişiyor ve gelişiyor. Nesiller eskiden üç jenerasyon boyunca değişmezdi. Yani ne kültürel altyapı değişirdi ne teknoloji alt yapısı değişirdi. Oysa şimdi 10 yılda bir teknoloji çağ atlıyor. Bu sebeple de kültürel farklılıklar başlıyor. Benim oğlumla kızım arasında 13 yaş olsa da ikisinin arasında bir jenerasyon var. Oysaki eskiden benim babamla dedem arasında jenerasyon farkı bu denli büyük değildi. Doğal olarak nesiller arasında oluşan iletişim problemini çözdüğünüzde, birbirlerine göre farklı değerleri olduğunu kabul ettiğinizde, o zaman sorun çözülüyor. En büyük problem, ailedeki varmış gibi görünen zayıf iletişimi güçlendirmek ve iki yönlü hale getirebilmek. Gençler hep kendilerinin haklı olduğunu, artık devrin değiştiğini ve büyüklerinin çok geri kalmış olduğunu düşünüyorlar. Büyükler de gençleri fazla atak, dünyada ayakları yere basmayan ve çok teknoloji bağımlısı buluyor. Her iki tarafın da haklı ve haksız olduğu yönler olduğunun kabulü ile denge kurmak lazım. Dernek paylaşım toplantılarında gençler kendi babalarında olduğunu düşündükleri problemi diğer ailelerde de gördüklerinde ya da babalar kendi çocuklarında problem diye gördükleri konuların başka ailelerde nasıl aşıldığını gördüklerinde çözüme yaklaşıyorlar. Dernekte en önemli farkındalığımızın “Birbirimizden Öğrenmek” olduğu bilinciyle Akademi Komitesinde TAİDER’e özel menti-mentor projemizle hem mentorluk hem de tersine mentorluk mekanizması çalıştırıyoruz. Böylece nesillerin birbirini anlamasına ve aile ilişkilerine yarar sağlayacak önemli bir adım atmış olunuyor.
Mentorluk çok faydalı gibi duruyor gerçekten. Hoş bir paylaşım olsa gerek…
Diğer bir başka güçlü yanımız da akademi eğitimlerimiz. Direkt aile işletmelerinde özellikle yeni nesillere dönük ama bütün işletme ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde akademi eğitimleri düzenlemekteyiz. Her dönem müfredatımızı yenileyerek, sertifikalı eğitimler düzenlemekteyiz. Ayrıca, işletmelere katma değer yaratan en önemli çalışma alanlarımızdan bir diğeri de Kuzey Yıldızı programı. Uluslararası standartlarda hazırlanmış olan soru setleri ile başvuruda bulunan aile işletmesinin Sürdürülebilirlik Yolculuğundaki seviyesi analiz edilerek, kendilerine raporlama yöntemi ile geri bildirimde bulunulur. Programın Değerlendiricileri üye işletmelerimizde çalışan profesyoneller ve üyelerimizden oluşur. Soru seti ile işletmenin an itibariyle durumu belirlendikten sonra, katılımcı firmanın ihtiyaçlarına özel eğitimler düzenlenir. “Toplum, Çevre, İnsan Kaynakları” ve buna benzer altı temel alanda sürdürülebilirlik ölçümlenir. Hangi alanların gelişmeye açık olduğunun saptanması çok kıymetli, böylece firma sürekli kendisini geliştirmeye devam ederek sürdürülebilirlik notunu yükseltir. Bu çalışma sadece sosyal içerikli değil, deneyim paylaşımı tabanına dayalı, teknik bir çalışmadır ve henüz Kuzey Yıldızı sürecine katılmamış tüm aile işletmelerini sürece katılmaya davet ediyoruz.
Önemli bir FBN buluşmasını geride bıraktınız. “FBN Uluslararası Now Gen Forum Türkiye” nasıl geçti?
Çok başarılı geçtiğini düşünüyoruz. Yurt dışından gelen FBN üyelerinin Türkiye'ye bakışının değiştiğini söyleyebiliriz. İstanbul’un, ülkemizin ve derneğimizin tanıtımına çok güzel bir katkıda bulunduğumuzu düşünüyoruz. NowGen Forum Türkiye’nin en önemli bir başka çıktısı da dünyadaki hangi ülke olursa olsun aile işletmelerinin problemleri çoğunlukla ortak olması ve bu sebeple birlikte çalışarak, paylaşarak gelişeceğiz. Örneğin, yedinci nesil temsilcisi olan İsviçreli bir bankadan çalışma esaslarını dinlemek kurumsallaşma yolunda ilerlemiş aile işletmeleri için çok ilham vericiydi. Hem uluslararası boyutta hem de Türk aile işletmeleri için çıktıları çok güçlü olan bir forum gerçekleştirdik.
“İstihdama katkı sağlıyoruz”
TAİDER Başkanı Fatma Olten, Olten Sanat Vakfı’nın alandaki istihdama katkı sağladığını belirterek, “2013’ten COVID-19 pandemisine kadar çok ciddi bir ivmeyle başladı istihdam projemiz. Şöyle söyleyeyim; bir arp sanatçısı en son Ankara Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO)’na alındı. İstihdamı 39 yıl önce gerçekleşti. Konservatuvardan mezun olan gençlerin iş bulması anlamında devlet orkestraları, eğer onlara bir istihdam sağlayamazsa iş olanakları yok. Böyle baktığınızda yedi yaşında konservatuvara girmiş, üniversiteyi bitirme çağında artık o enstrüman kendisinin bir uzvu olmuş sanatçı dostlarımız belki birincilikle bile bitirse yurt dışına gitme şansı bulamıyorsa Türkiye'de alanında iş bulma olasılığı maalesef düşük. Biz de bu alanda farkındalık yaratmak adına yola çıktık. Olten Sanat Vakfı çatısı altında çalışan Olten Filarmoni Orkestrası 10 yıldır her ay düzenli konserlerine devam ediyor ve her yıl kadrolu sanatçı sayısını arttırmaya gayret ediyor. Covid öncesi Hollanda Rotterdam Gençlik Orkestrasını İzmir’de ağırladık ve Olten Gençlik Orkestrası ile birlikte üç ayrı lokasyonda halk konserleri verdik. Ayrıca uluslararası arenada ilk kez 2022 yılında Kanarya Adaları’ndaki bir opera festivalinin orkestrası olarak davet edildik. Ulusal ve uluslararası projelerde yer alarak istihdamı arttırma gayretimiz sürüyor.”