İstanbul Şişhane metrosunun İstiklal Caddesi çıkışında kendi kitabını satan İlker Bozkurt’un hikayesi, öyle bildiğimiz yazar hikayelerine benzemiyor. Hayat hikayesi de ortalama hayatlar yaşayan bizler için “ortalama” bile değil. Lise eğitimini ekonomik sıkıntılar yüzünden bırakıp inşaatlarda çalışmak zorunda kalan İlker Bozkurt, henüz 22 yaşında ve ilk kitabı Murad’ın Muradı'nı yayımladı.
Sokakta kitap satıyor ama işportacı değil, kitap yazıyor ama yazar değil. İlker Bozkurt tam bir bilmece… Hiçten var etmeye çalışan ve hedefine ulaşmak için imkansızlıklara rağmen yoluna devam eden sıra dışı bir profil. Kitap yazma hikayesi de öyle çocukluk hayali falan değil. Sabahları beşte cam şişeleri toplayıp satarak güne başlayan, sonrasında inşaat işine dönen İlker Bozkurt, çocukluğundan beri yazma ve müzik işine ilgi duyuyor. Müzik albümü yapma girişimleri arkadaşları tarafından desteklenmeyince kitap yazmaya karar veriyor. Böylece ilk kitabı da raflardaki yerini alıyor. Ancak kitabının satışından çok hoşnut kalmayan İlker Bozkurt, satış konusuna da el atıp kendi kitabını kendisi satmak zorunda kalıyor. Öyle ki satış olasılığını artırmak için “I wrote this book” diye seslenerek turistleri de hedef alıyor. Metro çıkışında karşılaştığımız İlker Bozkurt ile ayaküstü yaptığımız röportajı okumaya davetlisiniz…
Bir süredir metro çıkışında kitaplarını satarken görüyoruz sizi. Kendinizden ve kitabınızdan biraz bahseder misiniz?
22 yaşındayım. 10 ay önce kitabım basıldı. Dört aydır da kitabımı kendim pazarlıyorum. Kitabın yazımı dört, basımı bir yıl sürdü. Şimdi de satışıyla uğraşıyorum. Her gün metro çıkışında insanlara kitabımı satmaya çalışıyorum.
16 yaşında yazmaya başladınız bu kitabı o zaman?
Öncesinde kısa hikayelerim vardı. 12 yaşımdan beri yazıyorum. Özendiğim bir yazar yok. Kendime özgü bir tarzım olduğunu düşünüyorum. Türkiye ve dünyanın kültürünün gelişmesi gerekiyor. Ben kendimi buna adadım. Bu kitaba başlamadan önce müzik albümü çıkarmayı düşünüyordum. Türkü, rap ve pop tarzında söylüyordum. Şimdi ara verdim ama ilerleyen yıllarda yeniden başlayacağım. Ayrıca kısa film de çekmek istemiştik ama ekip vazgeçti. Ben de kendi kendime ne yapabilirim diye düşündüm, kitap yazma fikri geldi aklıma. En azından bir çalışma yapayım dedim ve kitap yazmaya karar verdim. Beni kitap yazmaya iten asıl şey, imkansızlıklar.
Bu işten geçiminizi sağlayabiliyor musunuz? Yoksa ek iş yapıyor musunuz?
Çok zor oluyor. Kıt kanaat geçiniyorum.
Peki kitaptaki hikaye sizin hayatınızdan mı esinleniyor?
Evet bir kesiti. Murad isminde genç bir delikanlı var. İş hayatına giriyor ama hep hakkı yeniyor. Murad yılmıyor mücadele ediyor. 25’e yakın meslek grubunda işe başlıyor. Bu meslek gruplarında yaşadığı maceraları konu alıyor.
Tıpkı sizin gibi?
Evet, öyle de söylenebilir.
Kitabın ana fikri nedir? Ne vaad ediyor okuyuculara?
Bu kitapta Murad’ın yaşadıklarını tüm açıklığıyla en ince ayrıntılarına kadar tasvir ettim. Toplumun yaşadığı sıkıntıları konu alıyor. Temelde okuyucuya zorluklar karşısında yılmaması gerektiğini anlatıyor.
Murad başlangıçta hedeflediği noktaya, kitabın sonunda gelebiliyor mu?
Bir türlü gelemiyor ama hiçbir zaman da pes etmiyor. Her zaman yeniden umutlanıyor. Her gün kendine yeni bir sayfa açıyor.
Bu hikayenin devamı var mı?
Olabilir ama ben düşünmüyorum. Şimdi üzerinde çalıştığım bir romanım var, daha çok ona odaklanmış durumdayım. Ana fikri, bir çocuğun hayalleri. Bu çocuk ütopyada yaşıyor.
Kendi kitabını yazan, bastıran ve satan yazar örneği çok nadir. Kitabın satışında aktif rol almak nasıl geldi aklınıza?
Yazarken kendim satacağımı düşünmüyordum. Kitap satar diyordum. Hayallerim vardı. İşin içine girmeden çok güzel görünüyordu. Ama yazar olduktan sonra farklı yollar denedim satış için, olmadı. Sosyal medyadan ve internetten satış yapmak için çok uğraştım. Okullara gittim, buna kendi ilkokul ve lisem de dahil. İnsanlar sadece tebrik ettiler, satın almadılar. Kitap satış sitelerinde zaten paranın yarısı bana kalıyordu. Bu işten para kazanmam mümkün görünmüyordu. Fakat bu imkansızlıklar da beni yıldırmadı. Tek yolun benim satışım olduğunu anladım. Dolayısıyla Şişhane metrosu çıkışında satış yapmaya başladım. Dört ay oldu. İlk başladığımda satışlar yüksekti. İnsanlar ilgi gösteriyorlardı. Ama kış geldi ve satışlar da düştü.
Dört ayda kaç kitap sattınız?
Yaklaşık 350. Henüz masrafım çıkmadı. İnanmayacaksınız ama bu kitabın ikinci baskısı yapılıyor şimdi. Çünkü bir bölümü imha edildi. Ben kitabı bir depoya koymuştum. Onu alıp imha etmiş kitap düşmanları. Beni tanıdıklarından değil, kitaba olan düşmanlıklarından. Bu yüzden ikinci baskıyı yapıyor kitap. İnsanların kitaba saygısı yok maalesef.