Çoğu kişi için bir araç olmaktan çıkıp bir yaşam tarzı haline gelen motosikletin kullanıcı sayısı her geçen gün artıyor. Gerek trafikten kurtulmak gerekse uzun yollarda keyifli bir deneyim yaşamak isteyenler için motosiklet sıkça tercih edilen bir ulaşım aracı. Peki yeni başlayanlar için hangi motosiklet türleri daha uygun?
Özellikle ilk motosikletini alacaklar için yüzlerce farklı marka ve model arasında kafa karışıklığı yaşanması çok normal. Her sınıfın birbirinden farklı özellikleri ve zorlukları mevcut. Kullanıcıların kişisel yapıları ve zevklerine göre en uygunu bulmak önemli. Bunun için de öncelikle motosiklet türlerini incelemekte fayda var. İşte hazırladığımız altı öneri.
Şehir içi en çok tercih edilen tür: Scooter
Scooter’ın kullanımı vitesli motosikletlere oranla daha kolaydır. Sadece gaz ve fren bulunduran scooter’lar, kolay manevra kabiliyetiyle de şehir hayatının vazgeçilmez seçeneği olmaya aday. Genelde tek silindirli olan bu türde, motor doğrudan aktarma organına (zincir vb.) gerek duymaksızın arka tekerleğe bağlı. Bu yüzden ağırlık dengesi vitesli motorlara göre arka kısımda yoğunlaşıyor. Ayrıca bu durum yakıt tasarrufu da sağlıyor. Tüm bu özellikleriyle motosiklet sürücü adaylarının tercihleri arasında rahatlıkla yerini alabilir.
İdeal vitesli başlangıç motosikleti: Commuter
Görsel Kaynak: www.yamaha-motor.eu/tr
Bu sınıf da tıpkı scooter gibi şehir içi kullanım odaklı, düşük hacimli motor bloğuna sahip, ideal başlangıç motosikletleri arasında. Kısa mesafelerde ekonomik ve konforlu seyahat etmek amacıyla tasarlanan commuter motorlar, scooter’a oranla daha çabuk hızlanabiliyor ve bakım kolaylığı sağlamasıyla da sıklıkla tercih ediliyor.
Amerikan rüyası: Cruiser
Tasarımıyla ön plana çıkan cruiser’lar, son derece spesifik özellikleriyle diğer türlerden ayrılıyor. Kendine has bir motosiklet olan cruiser, dik oturuş pozisyonu ve ayakların öne doğru açılı duruşu sebebiyle uzun mesafelerde sürücüyü yormuyor. Elektronik desteklere uzak kalmayı özellikle tercih eden bu türün üreticileri ve kullanıcıları, motosikleti bir yaşam türü olarak benimsiyor. Bu sınıfın en büyük pazar payına sahip markası ise hemen hemen herkesin tanıdığı Harley Davidson.
Adrenalin tutkunlarının vazgeçilmezi: Supersport
Asıl amacı pistte yüksek hızlarda sürüş yapmak olan supersport motorları, yollarda da sıklıkla görmeye başladık. Genellikle 600 cc ve üzeri motor hacimlerine sahip bu motosikletlerin konfor vaadi yok. Performans odaklı tasarlandıkları için de yakıt tüketimi en yüksek sınıfta yer alıyor. Hayali supersport olanlar, maliyeti düşürmek istiyorlarsa başlangıçta düşük hacim ve beygirli olanları tercih edilebilir.
Her yola gelen: Enduro
Asfalt yol bittiğinde kullanıcısına “buraya kadarmış” demeyen, her koşulda hedefe odaklanan melez bir tür enduro. Bu sınıfın en büyük özelliği suya, çamura ve darbelere dayanıklı olması. Gün geçtikçe çeşitlenen marka ve modelleriyle enduro, şehirden kaçamayan, kaçtığında da dönmek istemeyenlerin motosikleti diyebiliriz. Yumuşak süspansiyonlu, yüksek seleli ve ince gövdeli oluşuyla diğer türler arasında kendisini belli ediyor. Bakım sıklığı ve artçılı sürüşe çok elverişli olmaması bu sınıfın kısmen olumsuz özellikleri arasında yer alıyor. Boyu 175 cm ve üzeri kişilerin, ilk motosikleti olması için güçlü bir aday.
Don Kişot’un atı Rosinenta: Touring
Görsel Kaynak: honda.com.tr