Yanlış eğitim köpeklerin sokağa düşmesine sebep oluyor

Yanlış eğitim köpeklerin sokağa düşmesine sebep oluyor

Köpek bakmak, kedi beslemek kadar kolay değil. En basiti, tuvalet ihtiyacı ve enerjisini atması için köpeğinizi günde en az iki kere dışarı çıkarmalısınız. Yavru bir köpeği de eğitmek hiç kolay değil. Fakat sabırlı olursanız, köpek sahibi olmanın ne kadar güzel olduğunu görürsünüz.

Köpek sahiplenenlerin, evlerini bir köpeğe açanların yaşadığı en büyük zorluk köpeğin eğitimi. Köpek bakmak kedi beslemekten elbette daha zor. Öncelikle köpeğinizi günde iki kere dışarı çıkarmak zorundasınız. Hem tuvalet ihtiyacı hem de enerji harcaması için... Otur-bekle gibi komutlar için de sabırlı olup ödül mamasıyla her defasında aynı kelimeleri kullanmalısınız. Yıllardır köpek eğitmenliği yapan, eğittiği köpeklerin çoğu ekran yıldızı olan Ersen Akbaş'la köpeklerin dünyasını konuştuk.

Köpek eğitmeni olmaya nasıl karar verdiniz?

2000'de inşaat mühendisliği okurken içsel bir yolculuk yaşadım. “Bu hayat önemsiz, kısa ve çok çabuk gelip geçecek” gibi bir duyguya kapıldım. Hayallerimin peşinden gitmek istedim. Yapmak istediğim iş, çok sevdiğim bir iş olmalıydı. O dönemler ben kendime bu soruları sorarken bir yandan da köpeğimle vakit geçirmeyi seviyordum. Bir noktada köpeğimle yaşadığım mutluluğu fark eden çevremdeki insanlardan "Benim köpeğimle de sen ilgilenir misin?" gibi sorular gelmeye başladı. Araştırmaya başladım. Köpeklerin eğitimiyle ilgili bilgilere ulaştım. Bir yandan da çok şanslıydım. O dönemde internet, bugünkü iletişim olanakları yoktu. Türkiye'de hatta dünya çapında isim olanlarla parklarda tesadüfen tanıştım. Kısa sürede bu konuda ilerledim. Köpeğimle kurduğum bağ sayesinde birden bire reklam şirketleri, film şirketleri köpeğime rol yazmaya başladı. Bu arada setlere gittiğimde "En son çalıştığımız köpek eğitmeni çok sertti, köpeği ondan çok korkuyordu" gibi hikayeler duydum. Benim için asla böyle bir şey söz konusu değildi. Köpeğim o sette bulunmaktan keyif alıyordu. Yoksa karmaşık olan bir düzine hareketi asla yapamaz zaten. 

Ersen Akbaş, inşaat mühendisliğini bıraktıktan sonra köpek eğitmeye başlamış.
Ersen Akbaş, inşaat mühendisliğini bıraktıktan sonra köpek eğitmeye başlamış.

Yani köpek eğitiminin otoriteyle alakası yok, öyle mi?

Bence hayati durumlar hariç, yani enkaz altında kalmış insanları kurtaran köpeklerden bahsediyorum, o konuda bilgim yok. Bir köpek sırf insanlar onu alkışlayacak diye strese girmemeli. Bu benim tasvip etmediğim bir durum. Köpek eğitirken dikkat ettiğim tek şey köpeği nasıl motive edeceğim.

Barınaktan ya da sokaktan travmalı, sorunlu davranışları olan köpek sahiplenenler köpeklerini nasıl eğitebilir?

Aslında kendi güdülerimizden, eğitimimizden de yola çıkabiliriz. Bizim de yaptıklarımız ve yapamadıklarımız var. Biri için bir şeyi yapmak zevkken bir başkası için fobi haline gelebiliyor. Köpekler için de durum bu. Bazı şeyler tıpkı insanlarda olduğu gibi kısa sürede de çözülebilir ya da kemikleşmiş bir sorundur; güç çözülür. Öncelikle köpeğin travması dediğimiz şey her ne ise onun rahatsızlık verip vermediğine bakmalıyız. Örneğin bir köpek sürekli havlıyor. Eğer bu köpek büyük bir çiftlikte yalnız yaşayan bir adamın köpeğiyse ona gözcü köpek deriz ve bu bir iştir. Köpek böyle motive olur. Yani havlayıp çiftliğin sahibini uyarır. Kısır döngü yok aslında. Ama bu köpek bir apartman dairesinde yaşıyorsa, her ses havlıyorsa, komşular rahatsızsa bu bir sorun olabilir. Hatta maalesef, Türkiye'de sokağa atılma sebebidir. Özetle köpeğin hangi davranışının doğru, hangisinin yanlış olduğunu belirleyen tek şey aslında onun yaşadığı koşullardır. Travmalı bir köpek için söyleyebileceğim şey öncelikle birlikte yaşadığı insana güvenmesi gerektiği. O yüzden yanlış bilgi vermek istemem. Eğer kısır döngüye sebep olan bir davranış söz konusuysa uzmanına başvurmalılar.

Köpek almadan önce, o köpeğe nasıl bakılacağını öğrenmek gerekiyor.
Köpek almadan önce, o köpeğe nasıl bakılacağını öğrenmek gerekiyor.

Köpek sahiplenmeyi düşünenler için ne söylemek istersiniz?

Köpek sahiplenmeyi düşünenler önce eğitmenden ders almalı. O köpeğe nasıl bakacağını öğrenmeli. Bizim ülkemizde maalesef görsellik çok önemli. Herkes fikri olmadan cins köpek sahiplenmek istiyor. Halbuki cins olmasına gerek yok. Eğittiğim köpeklerden biliyorum. Hepsinin ayrı bir potansiyeli var. Diğer yandan Türk insanı evde ayakkabıyla gezmez, hijyene önem verir. Yine köpeklerin sokağa düşme sebepleri arasında bu bilinçsizlik de var. Siz cins bir köpeği güzel diye alıyorsunuz. Sonra tüylerini eve döküyor diye ondan kurtulmak istiyorsunuz. Köpeği taramak da bir mesai. Bunu yapamayacak kişi köpek sahiplenmemeli. Eğer bu köpeği dışarıya çıkaracak vakti yoksa, onu eğitecek sabrı yoksa kesinlikle sahiplenmemeli. 

“Dışarıda oyun oynayan, koşturan, enerjisini atan köpek evde sakin olacaktır.”
“Dışarıda oyun oynayan, koşturan, enerjisini atan köpek evde sakin olacaktır.”

Yavru bir köpeği nasıl eğitiriz?

“Aşıları bitene kadar sokağa çıkmasın” diye, bana göre hurafe olan bir söylem var. Gençlik ve karma aşısı dışında köpek sokağa çıkmalı. Bu tuvalet eğitimi için çok önemli. Köpeklerin sosyalleşmesi üç aylıkken başlıyor. Dört aylıkken bitiyor. Aşılar bittikten sonra sokağa çıktığında ilk kez her şeyi gördüğü için bir yaşında korkan, kuyruğunu kıstıran ya da havlayan, saldıran bir köpeğe dönüşebilir. O yüzden köpeğin üçüncü ve dördüncü ayı çok önemli. Yavruda iki şeye dikkat etmeliyiz: İtaat ve terbiye. Yavru bir köpek sahiplendiyseniz eve geldiği hafta, en az üç gün çalışmıyor ve onunla ilgileniyor olmanız gerekiyor. Onu dışarıya çıkardığınızda da onu motive edecek oyunlar oynayın. Frizbi iyi bir örnek. Köpek frizbiyi yakaladığında mutlu olacaktır. Bir şeyi başarmanın verdiği hazzı yaşayacaktır. Takdir edilmek köpek için çok önemli. Takdirinizi de ödül maması vererek, onu severek gösterebilirsiniz. Ayrıca bu oyunlar aranızdaki bağı güçlendirir. Böylece eğitim çok kolaylaşır. Dışarıda oyun oynayan, koşturan, enerjisini atan köpek evde sakin olacaktır. Huzursuzluğu olmadığı için ev hayatını olumsuz etkileyecek davranışlar göstermez. Otur, getir vs gibi komutlar için de şunu söyleyebilirim. Köpek aslında kullandığınız kelimeleri anlamaz. Duyduğu sesi bir anıyla hatırlaması gerekir. O anı bir duygudur. En güzel duygu sevdiği bir yemeğin kokusu, tadıdır. Dolayısıyla otur, yat, getir gibi komutları ödül mamasıyla öğretmeye başladığınızda, her defasında bu duyguyu hatırladığı için sonunda anıları pekişir ve otomatik bir şekilde dediklerinizi yapmaya başlar. Başında çok sabırlı olmalısınız. Sayısız kere tekrar etmekten yorulmamalısınız.

Köpek eğitiminin ücreti nedir?

Standart eğitim 7 bin lira civarı. Özel eğitim 10 bin liradan başlıyor. Birkaç köpek aynı anda eğitiliyorsa o dersin parası da daha uygun hale geliyor. Hem böylece köpekler bir arada sosyalleşmiş oluyor. Aldıkları eğitimi pekiştiriyor birbirlerini taklit ettikleri için. Diğer yandan insanlar köpeklerini eğitim alması için köpek eğitmenine götürdükçe bu meslek de rağbet görür ve eğitimlerin fiyatı da düşer.