Sigorta, bireylerin ve işletmelerin gelecekte karşılaşabileceği riskleri yönetmek için kritik bir araç ancak Türkiye’de sigorta bilinci istenen seviyeye ulaşmış değil. Gelişmiş ülkelerde sigortalılık oranları yüzde 9 civarında iken bu oran Türkiye’de yüzde 2 civarında kalıyor. Öte yandan genç nesillere yönelik yenilikçi yaklaşımlar ise bu durumu değiştirme potansiyeline sahip.
Dijitalleşme ve oyunlaştırma teknikleri, sigorta bilincini artırmada modern bir yaklaşım sunuyor. Özellikle Z kuşağı gibi dijital çağda büyüyen nesiller, bu stratejilerle sigorta ürünlerine daha sıcak bakabilir.
Genç nesillere sigorta bilinci aşılamak için neler yapılabilir?
Sektörün geleceği açısından gençlerdeki sigorta farkındalığının önemi büyük. Bu nedenle sigorta bilincinin artırılması için atılması gereken adımlar planlanırken gençler için ayrı bir başlık açılması da şart. Peki neler yapılabilir?
1. Eğitimle sigorta kavramını anlaşılır kılmak
Eğitim, sigorta bilincini artırmanın temel adımlarından biri. Sigorta bilincini oluşturmak için şu yöntemler uygulanabilir:
● Müfredata sigorta konuları eklemek: İlkokuldan itibaren sigorta haftasında, risk yönetimi ve finansal güvenlik gibi temel kavramlar müfredatta yer alarak genç nesillere öğretilmeli ve temel kavramlara aşinalık sağlanmalı.
● Uygulamalı eğitimler: Sigorta haftasında düzenlenecek etkinliklerle çocuklar, oyunlaştırılmış simülasyonlar ve uygulamalarla sigortayı deneyimleyebilir. Örneğin, “kalem sigortası” gibi geliştirilecek basit sigorta ürünleriyle sigorta kavramı öğretilebilir.
2. Dijitalleşmeyle sigorta ürünlerini gençlere ulaştırmak
Dijitalleşme, gençlerin sigortayı daha kolay ve hızlı anlamasını sağlayabilir. Özellikle gençlerin sık karşılaştığı dijital risklere yönelik ürünler ilgi çekici olabilir.
● Siber güvenlik sigortası: Kişisel veri ihlalleri, çevrim içi dolandırıcılık gibi risklere karşı koruma sağlayan sigorta ürünleri geliştirilmeli.
● Mobil uygulamalar: Kişiselleştirilebilir sigorta ürünleri, gençlerin ilgisini çekerken onların ihtiyaçlarına özel çözümler sunabilir.
3. Oyunlaştırma ile eğlenceli ve etkileşimli bir deneyim sunmak
Gençler bilgiye eğlenceli yollarla ulaşmayı tercih ediyor. Oyunlaştırma teknikleri de sigorta kavramını daha anlaşılır hale getiriyor.
● Kalem sigortası: Çocukların eşyalarını küçük bir ücretle sigortaladığı bir oyun modeliyle, çocuklara sigorta mantığı ve risk yönetimi öğretilebilir.
● Oyunlaştırma kullanılan ürünler: Sağlık ve hayat sigortaları gibi sigortalarda, kullanıcılara verilecek adım atma gibi günlük hedefler ve gerçekleştirilmesine bağlı ödüller verilebilir, ürünlerde indirimler sağlanabilir. Kullanıcıların, günlük hedeflere ulaşmaları için çaba göstermelerini sağlayacak ve sigorta ürünlerini keşfetmeye teşvik edecektir.
Dijitalleşme ve oyunlaştırma: uzun vadeli faydalar
Bu yenilikçi stratejiler yalnızca sigortalılık oranlarını artırmakla kalmayıp aynı zamanda toplumsal güvenliği güçlendirmede de etkili olabilir. Dijital sigorta ürünleri, gençlerin günlük yaşamlarının bir parçası haline gelerek uzun vadede sigorta bilincinin artmasına katkı sağlayabilir.
Ortak çalışmalarla sigorta bilinci oluşturmak
Gençlere sigorta bilincini aşılamak için dijitalleşme ve oyunlaştırma gibi yenilikçi yöntemler etkili bir başlangıç noktası. Ancak bu hedefe ulaşmak için yalnızca bireysel çabalar yeterli değil. Türkiye Sigorta Birliği, sigorta şirketleri ve regülatörlerin, ortak bir vizyon etrafında birleşerek koordineli bir şekilde çalışması çok önemli.
Neler yapılabilir?
Bu kapsamda atılabilecek adımları dört ana başlıkta incelemek mümkün.
1. Bilgilendirici ve eğitici ürünler geliştirme:
● Sigorta kavramını genç nesillere tanıtmak için oyunlaştırılmış ve dijitalleştirilmiş sigorta ürünleri piyasaya sürülebilir. Örneğin, çocuklar için “oyuncak sigortası” veya gençler için “siber sigorta” gibi basit ve ilgi çekici ürünler hazırlanabilir.
● Bu ürünler, eğitici kampanyalar ve simülasyonlarla desteklenerek gençlerin sigorta kavramını günlük yaşamlarının bir parçası olarak görmeleri sağlanabilir.
2. Ortak bir fon oluşturma:
● Türkiye Sigorta Birliği liderliğinde bir sigorta bilinci fonu kurulabilir. Bu fon, sigorta bilincini artırmaya yönelik ürünlerin geliştirilmesi ve tanıtılması için finansman sağlayabilir.
● Reklam ve tanıtım giderleri, sigorta şirketleri ve regülatörler tarafından bu ortak fon aracılığıyla karşılanabilir. Böylece sektördeki tüm paydaşlar bilinçlendirme çalışmalarına eşit bir şekilde katkıda bulunabilir.
3. Eğitim ve tanıtım kampanyalarına yatırım:
● Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle Sigorta Haftası’nda okullarda sigorta konularını ele alan müfredatlar oluşturulabilir.
● Dijital platformlar üzerinden gençlere yönelik reklam kampanyaları düzenlenebilir. Sosyal medya ve mobil uygulamalar, gençlere ulaşmak için etkili birer araç olarak öne çıkıyor.
4. Regülatif destekler ve teşvikler:
● Regülatörler, oyunlaştırma temelli ürünlerin geliştirilmesini teşvik eden düzenlemeler yapabilir.
● Yeni sigorta ürünleri için vergi avantajları veya sübvansiyonlar sağlanarak şirketlerin bu alanda daha fazla yatırım yapması teşvik edilebilir.
Uzun vadeli etkiler
Bu tür bir iş birliğinin yalnızca gençlere yönelik sigorta bilincini artırmakla kalmayıp aynı zamanda sigortalılık oranlarını da yukarı çekeceği de söylenebilir. Bilinçlendirme kampanyaları ve yenilikçi ürünler sayesinde, sigorta sektörü hem bireylerin hem de toplumun ekonomik güvenliğine daha fazla katkıda bulunabilir.
Sonuç olarak Türkiye Sigorta Birliği, sigorta şirketleri ve regülatörler arasındaki iş birliği, gençlere sigorta bilinci kazandırma hedefine ulaşmada kritik bir rol oynuyor. Dijitalleşme ve oyunlaştırmayla şekillendirilen yeni nesil ürünler, bu süreçte genç nesilleri kazanmanın anahtarı konumunda.
Hasan PALA
