İnsanoğlunun en eski tutkusudur sağlıklı ve uzun bir ömür sürmek. Her yıl milyarlarca dolar yatırım yapılan bilimsel araştırmalar, bilim kurgu filmlerini aratmayan tıbbi gelişmeler derken, daha uzun yaşamak için gece gündüz çalışıyoruz. Ancak dünyada öyle bir bölge var ki, burada yaşayan halk sanki modern tıbbın yıllardır uğruna mücadele ettiği amaca çoktan ulaşmış gibi...
İşte dünyanın en yaşlı ve sağlıklı insanlarının yaşadığı ütopik adası Okinawa hakkında merak edilenler:
Okinawa’yı özel kılan ne?
Japon Takımadaları’nın en güneyinde bulunan ve tarihte Ryukyu Krallığı topraklarına dahil olan Okinawa, hem iklimi hem de coğrafyasıyla yeryüzünün en özel bölgelerinden sayılıyor. Japonya sınırlarında bulunan bir ada olsa da, antropolojik ve kültürel olarak Japonya’dan oldukça farklı olan bu adada yaşayan insanların etnik kökenlerinin Kuzey Japonya yerlileri “Ainu”larla daha yakın olduğu düşünülüyor.
Eşsiz bir doğal bitki örtüsüne sahip olan Okinawa’da, 2. Dünya Savaşı yıllarından beri ada üzerinde etkili olan Amerikan kültüründen kaynaklı yoğun bir şehirleşme var. Yine de halk, doğayı koruma konusunda halen oldukça titiz. Bu yüzden Okinawa’daki şehirleşme ve turistik faaliyetler, adadaki doğal yaşamı bozmayacak sınırlarda tutuluyor.
Tayland, Çin ve Japonya arasında bulunan bir adalar topluluğu olan Okinawa bölgesi 49’u yerleşim bölgesi olmak üzere toplam 111 irili ufaklı adadan oluşuyor. Bulunduğu konum itibariyle askeri - stratejik olduğu kadar iklimsel ve coğrafi olarak da çok önemli bir yere sahip olan Okinawa, endemik bitki mirası açısından Asya’nın en zengin bölgelerinden biri.
Okinawalılar nasıl yaşıyor?
Geldik Okinawa hakkında en çok merak edilen sorunun cevabına! Özellikle Anne Dufour ve Laurence Wittner’ın kaleme aldığı Okinawa Rejimi kitabı ile birlikte dünyanın gündemine oturan Okinawa tarzı yaşamın özünde aslında “telaşsızlık” var. 70’li yaşlarında orta yaşı, 80’lerinde olgunluğu, 90’larından sonra ihtiyarlığı deneyimleyen bu halkın en önemli gençlik sırrının, sakin ve telaşsız bir yaşam olduğu düşünülüyor. Yavaş ve sindirerek yemek yiyen, kelimeleri seçerek tane tane konuşan ve koşmadan makul bir tempoda yürüyen Okinawa halkı, bu sayede günlük hayatın gerginliğinden ve stresinden uzak bir fanus yaratmayı başarmış.
120’li yaşlarını gören sağlıklı insanların yaşadığı bu eşsiz bölgenin tek sırrı telaşsızlık değil elbette. Okinawa mutfağının kalbini soya, deniz ürünleri ve adada yetişen tropik / endemik bitkiler oluşturuyor. Antioksidan içerikleri oldukça yoğun olan (goji berry gibi) bu bitkiler çoktan Batı dünyasında da keşfedilmiş durumda. Adadaki Amerikan etkisine rağmen paketli ve işlenmiş gıdalardan çok hoşlanmayan Okinawalıların yeme-içme ile ilgili en belirgin huyları her şeyden az az tüketmeleri. Bedenlerinde oluşabilecek ödem ve fazla kilodan hiç mi hiç hoşlanmayan ada halkı, şişmanlığı ölümcül bir hastalık olarak değerlendiriyor. Okinawalılar, Konfüçyüs'ün "hara hachi bu" felsefesini benimsiyorlar. Bu felsefeye göre sağlıklı ve uzun yaşam sürmek için midenin en fazla yüzde 80'ini doldurana kadar yemek gerekiyor.
Hayatlarının hemen her anında aktif ve atletik olan Okinawalılar için spor yapmak ve kendine bakmak, henüz bebeklik çağında kazanılan bir alışkanlık. Bu yüzden Okinawa’ya yolunuz düşerse, 100 yaşına merdiven dayadığı halde her yere bisikletle gidenlere veya 90 yaşında düzenli cilt bakımı ve yoga yapanlara rastlayabilirsiniz.
Okinawa’ya dair bazı tıbbi istatistikler
Dünyada 1940’larda 48 olan ortalama yaşam süresinin 2025 yılına geldiğimizde 73 olması bekleniyor. Ancak Okinawa deyim yerindeyse bu istatistikleri tepe taklak eden bir “kurtarılmış bölge”. Şu anda ortalama yaşam süresinin 84 olduğu Okinawa’da, 1500’den fazla 100 yaş üzeri insan yaşıyor.
Dünyada kanser görülme sıklığının en az olduğu bölge olan Okinawa’da görülen kanser vakaları, daha çok şehirleşmiş bölgelerde görülüyor. Bu vakaların görülmesinde hava kirliliği, gündelik hayat stresi ve işlenmiş gıda tüketiminin etkili olabileceği düşünülüyor.
Okinawa aynı zamanda kalp krizi, felç, depresyon ve anksiyete gibi hastalıkların görülme sıklığı açısından da dünya genelinin çok gerisinde.
Bir Okinawalı gibi uzun ve sağlıklı yaşamanın kuralları
- Paketli / işlenmiş gıdalardan uzak durun. Sebze, meyve, kuru yemiş ve deniz ürünleri ağırlıklı beslenin
- Zerdeçal, deniz yosunu, edamame, Hindistan cevizi ve yeşil-mor renkli sebzeleri sofranızdan eksik etmeyin
- Sofradan mutlaka tam olarak doymadan kalkın
- Alkol ve sigaradan kesinlikle uzak durun
- Her gün en az bir saat tempolu yürüyüş yapın ve motorlu taşıt kullanımınızı azaltın
- Günde en az iki litre su tüketin. Hatta güne aç karnına yarım litre su içerek başlayın
- Zihinsel olarak sizi diri ve heyecanlı tutacak bir amaç edinin ve tembellikten kaçının
- Manevi yanınızı güçlendirin. Dünyayı ve hayatı materyalist bir eksende algılamaktan vazgeçin
- Her gün yeni şeyler öğrenmeye çalışın
- Aile ve dostluk bağlarınıza önem verin ve ilişkilerinize yatırım yapın
- Sadece bir hayatınız olduğunu aklınızdan çıkarmayın ve gelip geçici şeyler için kendinizi strese sokmayın
- Vücudunuzu dinlemeyi ve bedeninizde oluşan değişimleri okumayı öğrenin