İslam'ın kültürel, tarihi ve siyasi açıdan önde ve önemli olduğu birçok ülkede Ramazan ayı hem ortak hem de ülkelere özgü uygulamalarla yaşanıyor.
Ramazan ayı, İslam dünyasında ortak bir ibadet ve manevi arınma zamanı. İslam'ın kültürel, tarihi ve siyasi açıdan önemli olduğu Ortadoğu, Kuzey Afrika, Güney Asya ve Güneydoğu Asya'daki ülkelerin birçoğunda Ramazan ayı ve sonrasındaki bayram, “11 Ayın Sultanı” olarak baş tacı ediliyor.
Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden, İslamiyet'in doğduğu, Mekke ve Medine'ye ev sahipliği yapar Suudi Arabistan; İslam dünyasına tarihsel ve kültürel etkisi büyük olan Türkiye; Şii İslam'ın merkezi İran; El-Ezher Üniversitesi gibi önemli dini kurumlara sahip olan Mısır; Katar, Kuveyt, Bahreyn, Umman, Ürdün, Yemen, Irak, Suriye ve Lübnan’a ev sahipliği yapan Birleşik Arap Emirlikleri akla ilk gelen İslam ülkeleri.
Yine Kuzey Afrika’daki Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Sudan; Güney Asya’daki Pakistan, Bangladeş, Hindistan; Güneydoğu Asya’daki Endonezya, Malezya, Brunei; Sahra Altı Afrika’daki Nijerya, Senegal, Mali, Çad, Somali, Moritanya; Orta Asya’daki Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Afganistan da dünya coğrafyasında İslamiyet’in yaşandığı ülkeler.
Bu ülkeler hem nüfus hem de kültürel miras açısından İslam dünyasının önemli parçaları.

Ramazan ayında ibadetin gerekleri
Ramazan ayı, tüm Müslüman ülkelerde farklı geleneklerle süslense de İslamiyetin şartları ve oruç tutmanın gerekleri açısından her ülke aynı yolları izliyor. Bu sayede İslam dünyasında ortak bir manevi atmosfer yaşanıyor. İslamiyet ve Ramazan ayının gereklilikleri şöyle:
Oruç tutmak: İslam dininin beş şartından biri olan oruç, tüm Müslüman ülkelerde Ramazan boyunca uygulanıyor. Oruç tutmanın en genel haliyle tarifi, “Gün doğumundan gün batımına kadar yemek, içmek ve bazı dünyevi zevklerden kaçınmak” olarak özetlenebilir.
İftar ve sahur: Gün batımıyla birlikte iftar yapılıyor, sabahın erken saatlerinde sahura kalkılıyor. Sofralar her ülkede farklı lezzetlerle donatılsa da bu iki öğünün ruhu aynı inancı yaşatıyor. Hem iftar hem de sahur vakti yenen yemeklerde dayanışma, paylaşım ve şükür öne çıkıyor.
Teravih Namazı: Ramazan gecelerinde camilerde kılınan Teravih Namazı, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların bir araya geldiği önemli ibadetlerden biri. Hangi ülkede olurlarsa olsun tüm Müslümanlar açısından Ramazan ayının da sembollerinden.
Önce bazı ortak gelenekler
Her bir ülkenin kendi kültürel birikimi Ramazan ayını farklı uygulamalarla da yaşamasını sağlıyor. Bu ortak gelenekler, coğrafi farklılıklara rağmen Müslüman ülkeleri Ramazan ayında manevi bir bağ ile kenetliyor. Aynı zamanda tüm ulusların kendi kültürüyle yoğurduğu bu kutsal ay, barış ve kardeşliğin evrensel sembolü de oluyor. İşte o ortak gelenekler:
Yardımlaşma ve sadaka: Dinin kuralları gereği nasıl verilmesi gerektiği belirlenen fitre ya da zekatın dışında da ihtiyaç sahiplerine destek olmak, Ramazan ayının ruhunu yansıtır. Birçok ülkede Ramazan boyunca hayır işleri ve toplu yardım kampanyaları düzenleniyor. Hatta ortak alanlarda Ramazan çadırları, sofraları kurulup ihtiyaç sahiplerine iftar ikram ediliyor.
Kuran’ı Kerim okunması: Ramazan, Kuran’ı Kerim’in indirilmeye başlandığı ay olduğu için Müslümanlar bu dönemde Kuran’ı Kerim’i daha fazla okur ve/veya dinler. Hatim indirme (tüm Kuran-ı Kerim’i baştan sona okuma) geleneği de hemen her ülkede yaygın olarak uygulanıyor.
Dayanışma ve misafirperverlik: Bu anlamlı ayda, iftar sofralarına komşular, akrabalar ve ihtiyaç sahipleri davet ediliyor. Birlikte oruç açmak, Ramazan ayının sıcak ve samimi ruhunu tüm Müslüman dünyasında hissettiriyor.

Ülkelere özgü gelenekler
Öte yandan her ülkenin kültürel dokusu bu kutsal ayı farklı biçimlerde süslüyor. İşte İslam dininin yaşandığı bazı Müslüman ülkelerin Ramazan'a özgü dikkat çekici gelenekleri:
Türkiye: Türkiye'de her ne kadar geçmişten bugüne biraz zayıflasa da Ramazan ayı, davulcuların sahur vaktinde sokaklarda dolaşarak mani söylemesiyle başlıyor. Ortak iftar sofraları ise komşuluk ilişkilerini pekiştiriyor, özellikle büyük şehirlerde belediyeler halka açık iftar sofraları ya da iftar çadırları kuruyor. Birçok büyük şehirde iftar saati süregelen bir gelenek olarak top sesi ile duyuruluyor.
Mısır: "Fanoos" adı verilen rengarenk fenerler, Mısır'da Ramazan ayının simgesi. Çocuklar, fanooslarını alarak sokaklarda neşeyle şarkılar söylüyor ve Ramazan ayının coşkusunu yaşıyor.
Suudi Arabistan: Suudi Arabistan'da Ramazan geceleri oldukça canlı ve renkli geçiyor. Geleneksel yemekler, özellikle "Kabsa" gibi baharatlı pilavlar iftar sofralarını süslüyor. Ayrıca "Iftar Cannon" adı verilen iftar toplarıyla ezan vakti duyuruluyor.

Endonezya: "Ngabuburit" olarak bilinen gelenek, iftar saatine kadar vakit geçirmek için yapılan etkinlikleri ifade ediyor. Halk sahillere, parklara giderek iftar saatini bekliyor. Bu sırada dini sohbetler ediliyor.
Pakistan: Pakistan'da "Ramazan Bazarı" adı verilen özel pazarlar kuruluyor. İnsanlar iftarlık alışverişi yapmak için bu pazarlara akın ediyor. Sahur ve iftarda ise hurma ve samosa gibi geleneksel lezzetler tüketiliyor.

Fas: Fas'ta bir nevi Ramazan davulcusu olarak görülebilecek "Nafar" adı verilen geleneksel kıyafetli kişiler, sahur vaktinde sokaklarda dolaşıp boru çalarak insanları yemek yemesi için uyandırıyor. Fas iftar sofraları genellikle "Harira" çorbası, hurma ve bal ile tatlandırılmış hamur işlerinden oluşuyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE): BAE'de kurulan "Ramazan Çadırları", insanları bir araya getirerek iftar ve sahur yemeklerinin birlikte yenildiği sosyal alanlar.
Ramazan ayı, manevi huzurun yanı sıra kültürel zenginliklerin de bir araya geldiği eşsiz bir zaman dilimi. Bu özel ay, farklı coğrafyalarda yaşayan Müslümanları aynı duygularda buluşturarak kültürler arasında da bir köprü oluyor. Her ülkenin gelenekleri farklı olsa da her biri Ramazan’ın özünü barış, yardımlaşma ve sevgi olarak görüyor.