İslam dünyası her yıl Ramazan’ı büyük bir heyecanla bekliyor. İbadet pratiği aynı olsa da coğrafyadan coğrafyaya Ramazan gelenekleri değişiklik gösteriyor. İşte dünyadan Ramazan manzaraları…
Etiyopya
Etiyopya’da zengin ya da yoksul herkesin iftar sofrasında mutlaka kahve bulunuyor. Orta gelirli bir Etiyopyalı ailenin sofrasında çorba, salata ve bir hamur kızartması türü olan sambusa mutlaka bulunuyor. Bunna adı verilen kahve, iftardan önce evin ortasında yakılmaya başlıyor ve kahvenin kokusu her yere yayılıyor. Hatta orucunu kahve ile açanlar bile oluyor.
Filistin
Filistin’de Ramazan ayı, birçok ülkeye göre çok daha farklı. Çünkü İsrail hükümeti, Müslümanların Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya girmelerine cuma günleri haricinde sadece Ramazan ayı boyunca izin veriyor. Filistinli Safaa Said, “Bir Filistinli için Ramazan Kudüs’tür” diyor. Çünkü Ramazan’da Mescid-i Aksa’ya gitmek her şeyden önce Filistinliler için bir gelenek. Mescid-i Aksa’da yapılan iftarların menüsü ise genelde maklube oluyor. Humus, falafel ve demirhindi şerbetinin de yer aldığı sofralarda teravihten sonra ise kadayıf ve künefe de servis ediliyor.
İran
Ramazan’ı daha değişik karşılayan ülkelerden biri de İran. Birçok ülkenin aksine İran’daki restoranların neredeyse hepsi iftar saatine kadar çalışmıyor. İranlıların iftar sofrasında ise halim ismindeki bulgurlu, yağlı ve etli bir çorba bulunuyor. Şole-zerd (pirinç çorbası) da iftarın vazgeçilmezlerinden. Helva, bamya ve zülbiya da İran’ın geleneksel Ramazan tatlılarından. Şii İslam geleneğine göre İran’da teravih namazı kılınmıyor. Ramazan’ın 15’inci günü İmam Hasan’ın doğum günü olduğundan büyük iftar ziyafetleri veriliyor. Ayın 19’uncu gününde Hz. Ali’nin İbni Mülcem tarafından zehirli kılıçla yaralanıp 21’inci gün şehir olmasından dolayı herkes o günlerde yas tutuyor. 19’uncu, 21’inci ve 23’üncü gün Kadir Gecesi olarak düşünüldüğünden halk beraber oturuyor ve Cevşen Duası okuyor.
Hindistan
Bünyesinde birçok etnik kökeni barındıran dünyanın en kozmopolit ülkelerinden biri olan Hindistan, Endonezya’dan sonra en fazla Müslüman nüfusu barındıran ikinci ülke. Ramazan’da, müslümanlarla müslüman olmayanlar ve farklı kastlardaki insanlar bir araya gelerek, ayın heyecan ve sevincini beraber paylaşıyor. Yeni Delhi’de Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Jama Mescid’inin çevresindeki cadde ve sokaklar, iftar saatinde hınca hınç doluyor. Haydarabad, Kalküta ve Mumbai gibi şehirler akşam ezanıyla beraber canlanıyor.
Hintli Müslümanların iftar menüsünde genellikle mercimek, kıyma, biyani, pakora-samosa, yoğurt, karpuz, papaya ve muz bulunurken; sahurda ise genelde khichdi (mercimekle pişirilen pirinç), kıyılmış et, meyve ve paratha (buğdaydan yapılan katmanlı bir Hint gözlemesi) tercih ediliyor.
Endonezya
Dünyanın en kalabalık İslam nüfusuna sahip olan ülkesi Endonezya’da Ramazan ayı adeta bir dini festivale dönüşüyor. Ramazan gelenekleri, çok sayıda etnik kabileye sahip olan Endonezya’da değişiklik gösteriyor. Bazı etnik kabileler Ramazan’ı pagan gelenekleriyle İslam geleneklerini birleştirip kutluyor. Endonezya’da Ramazan atmosferi Cumhurbaşkanlığı sarayına kadar uzanıyor. Gece kulüpleri, barlar, diskotekler, saunalar, masaj salonları Ramazan boyunca kapanıyor. Bazı restoranlar yemek hizmeti verse de perdelerini kapalı tutuyor. Orta Java’nın halkı Dugderon Festivali ile Ramazan’ı kaşılıyor. Gece fuarları açılıyor ve çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Kuzey Sumatra’da Pesta Tepai geleneği sürdürülüyor. Festivalde, srikaye, kue talam, lepat berinti, serabai, palito daun, muah melako ve lemang pulut gibi tatlılar yapılıyor. Batı Sumatra bölgesinde ise pirinçten yapılan hamur bambu hortumlarında pişiriliyor ve evli kadınlar bunları kayınpederlerine armağan ediyor.
