9 bin yıl önce ilk yerleşim, şehirleşme ve hayvan evcilleştirmenin görüldüğü Konya’nın mutfağı geniş bir yelpazeye sahip. Ünlü yemek ve şarap eleştirmeni Vedat Milör’ün de memleketi Konya’dan bazı lezzetler…
Kendine has kültürüyle dünya mutfakları arasında özel bir yere sahip Türk mutfağı iki başlık altında incelenebilir: klasik ve yöresel. İstanbul’da imparatorluk ürünleri ve gelenekleriyle şekillenen Türk Klasik mutfağı; Anadolu’ya ait gelenek ve ürünlerle gelişen mutfağa ise Türk Halk mutfağı ya da yöresel mutfak denilebilir. Konya mutfağı da Selçuklu saraylarına ait adap ve kültürle oluşan bir mutfak olduğu için Türk Halk mutfağından ayrı tutulur. Bu mutfağı gerek mutfak mimarisi gerekse araç gereç ve pişirme yöntemleriyle diğer mutfaklardan hızlıca ayırabilirsiniz. Mutfakta ilk ekipleşmenin de başladığı yer olarak Konya mutfağı Selçuklu gelenek ve göreneklerine uygun sofra düzen ve servis usulleriyle göze çarpıyor. Altın tepsi ve sahanlar bu kültüre ait servis usulleri arasında.
Etli ekmek değil Etlekmek
Etli ekmek denildiğinde ilk akla gelen yer Konya. Türkiye’nin birçok yöresinde farklı etli ekmek yorumlamaları görülse de etli ekmek Konya ile anılır. Konya’ya ait olan etli ekmeği yazım şekliyle bile ayırmak mümkün: Etlekmek. Hem i harfini düşürüp hem de birleşik yazılmasıyla diğer yörelerden kendini ayırıyor. 1940’lı yıllara kadar her çeşit ürünün piştiği fırınlarda hazırlanan etli ekmeğin zamanla popülerliği artıyor. Bu artan talebe karşılık olarak sadece etli ekmek pişiren mekanlar açılmaya başlıyor. Etli ekmeğin ilk pişirildiği yer olan kebapçılar çarşısı ne yazık ki yıkıldığı için günümüzde ziyaret edilemiyor. Koyun eti, soğan, domates ve biber gibi malzemelerden oluşan etli ekmek oldukça sade bir yemek. Bu sadeliğine rağmen hamurunun hazırlanması ve pişirilmesi büyük ustalık gerektiriyor. Bu sebeple Konya’ya uğrarsanız bu lezzeti tatmadan dönmeyin!
Görsel Kaynak: blog.biletbayi.com
800 yıllık miras: Fırın kebabı
Hz. Mevlana’nın eseri Mesnevi’de kelle kebabı olarak da geçen fırın kebabı, Konya dışında tandır kebabı olarak da biliniyor. Bunun yanında Konya dışında yiyeceğiniz kebapları fırın kebabıyla bir tutmamakta fayda var. 800 yıllık bir tarihi olduğu bilinen fırın kebabı için kuzu ya da koyun eti tercih edilir. Kuzu eti kullanılması önerilir. Etin sadece ön kol, kaburga ya da gerdan etleri kullanılır. Bu etler temizlendikten sonra 1 gün boyunca dinlemeye bırakılır. Sonrasında bakır bir tencere içinde taş fırına sürülür. 5-6 saat gibi uzun bir süre pişirilen etler genellikle yanında soğanla servis edilir. Fırın kebabının dikkat çekici bir özelliği de yerken çatal kullanılmaması.
Görsel Kaynak: blog.obilet.com
Etin en güzel hali: Tirit
Tirit kelime anlamı olarak et suyuna kızartılmış ekmek doğramak anlamına geliyor ve farsça bir kelimedir. Birçok farklı yörede görebileceğimiz bir yemek olan tirit Konya’da çok sevilen ve tercih edilen başlıca yemekler arasında. Tirit için her yöre farklı et türü kullanılırken Konya’da kuzu eti tercih ediliyor. Kimyonlu suda haşlanmadan önce etler iyice kavrulur. Fırında kızartılmış bayat ekmek parçalarının üzerine suyuyla döküldükten sonra üstüne yoğurt da eklenir. Son olarak maydanoz serpiştirerek servis edilebilir.
Görsel Kaynak: restoranindirimi.com
Ekşi bir lezzet: Bamya çorbası
Bamya çorbası Orta Anadolu’da çokça tüketilen çorbalar arasında. Konya’da özellikle düğün gibi kalabalık davetlerde pilavın yanında tercih ediliyor. Ayrıca ekşi olmasından dolayı tatlıdan sonra verilecek yemekler için de iştah açıcı olarak biliniyor. Kurutulmuş çiçek manya ve kuşbaşı etle hazırlanan yemekte kuyruk yağı ve domates salçası vazgeçilmez malzemeler arasında. Yemeğin yapımında bazı püf noktalar bulunuyor. Öncelikle bamyaları yıkarken beze sarmak ya da kalbur kullanmak bamyaların tüylerinin dökülmesi için önemli. Ayrıca bamyalar limonlu suda pişerse sünmesi engellenebilir.
Görsel Kaynak: mynet.com
Düğünlerin baş tacı: Sacarası
Bu kadar iştah açıcı yemeğin yanında Konya’nın çok meşhur tatlıları da mevcut. Bunlardan biri de sacarası. Konya’ya özgü enfes bir tat. Tatlının ismi de pişirilme yönteminden geliyor. Tatlı tepsisi iki sac arasında konularak ocağa yerleştiriyor. Sacın altındaki ateşten biraz alınıp üstteki saca da konuluyor. Konya’da özellikle düğünlerde fazlaca tercih edilen bu tatlı yufka üstüne antep fıstığı serpiştirilerek hazırlanıyor. Yanında dondurma veya kaymak da tercih edilebilir.
Görsel Kaynak: yenisafak.com
SELÇUKLULARDAN KALAN GELENEKSEL BİR MUTFAK
Konya acentelerimizden Poçan Sigorta yetkilisi Ebru Poçan’a Konya mutfağını ve en iyi restoranları sorduk:
"Konya’yı özel kılan yemekler fırın kebabı, bamya çorbası, etli ekmek, etli sarma, höşmerim. Aynı şekilde Konya’ya has ürünler arasında Mevlana şekeri var. Benim Konya mutfağında en sevdiğim yemeklerin başında fırın kebabı geliyor. Kuzunun boyun bölgesindeki etten yapıldığı için kemiksiz olan bu et tandırın içinde yapılmakta. Selçuklulardan kalan geleneksel bir yemek. Fırın kebabı için Konya da gidebileceğiniz en iyi restoran Dedeler Kebap; etli ekmek için en iyi restoran ise Cemo."
Bonus: Ateşbaz-ı Veli’yi biliyor musunuz?
Bilinen ilk aşçıbaşı mezarı Konya’daki Ateşbaz-ı Veli’ye ait. Kendisinin Hz. Mevlana’ya, Mevlana’nın oğluna ve babasına hizmet ettiği biliniyor. Asıl ismi Yusuf Bin İzzeddin olan Ateşbaz (ateşle oynayan), lakabını Mevlana ile aralarında geçen bir olaydan sonra alıyor. Mutfakta odun bitmesinin ardından sol ayağını ateşi harlamak için kullanıyor. Bunun ardından Mevlana’nın karşısına çıkarken o fark etmesin diye sağ ayağıyla sol ayağını kapıyor ve başını kesiyor. Mevlevi dergahı için önemli bir selamlama ritüeli olan baş kesme hareketinin Ateşbaz-ı Veli’den hatıra olduğu söyleniyor.
Quick Yurt İçi Seyahat Sigortası
Yurt İçi Seyahat Sigortası, Türkiye içinde ister tatil ister iş amaçlı tüm seyahatlerinizde beklenmedik durumlara karşı yanınızdadır.
Yurt içi seyahatlerinde beklenmeyen olaylar canını sıkmasın.
Detaylı bilgi için: