İlişkileri yeniden dizayn etmenin yolları

İlişkileri yeniden dizayn etmenin yolları

Pandemi ve karantina döneminde sağlıklı ilişki kurmak ve bozulan ilişkileri yeniden inşa etmek mümkün mü? Yeni ve zorunlu hale gelen dijital sosyalleşme biçimleri flörtleşme ve ilişkilenmeleri nasıl etkiliyor ve bu şekilde sağlıklı ilişki kurulabilir mi?

Bu yıl 14 Şubat Sevgililer Günü’ne pandemi atmosferinde giriyoruz. Tüm dünyayı saran, yaklaşık bir yıl süren salgın ve eve kapanma süreci belki de en çok ilişkileri etkiledi. İlişki ve partnerlerin birbirlerinden beklentisi değişirken, flört etme ve tanışma yöntemleri de bu zorunlu değişimden nasibini aldı. Bu süreçte çiftler ya birbirine fazla maruz kaldı ya da araya mesafeler girdi. Pek çok ilişki bu sebepten çatırdamaya başlarken kimi ilişkiler de bu süreçte evlilikle sonuçlandı.

Peki bu süreçte ilişkiyi ayakta tutmak ve sağlıklı ilişki yaşamak mümkün mü? Klinik Psikolog İpek Nazlı Soyulmaz ile yeni düzendeki ilişki sorunlarını ve ilişkilerin bu süreçte en çok ne şekilde etkilendiğini konuştuk.

Pandemiyle beraber neredeyse bir yıl süren bir eve kapanma süreci geçirdik, bu belki de en çok ilişkileri etkiledi. Çiftler ya birbirlerine aynı evin içinde fazla maruz kalmak durumunda kaldılar ya da araya mesafeler girdi. Bu süreçte sizin ilişkilere dair gözleminiz ne oldu?

Maalesef yoğun kaygı ve stres yaratan bir durumun içindeyiz. Açıkçası aynı evde sürekli zaman geçiren ya da pandemi yüzünden çok zaman geçiremediği için ilişkisi negatif etkilenen çok insan oldu. Çin’de boşanma başvurularında bir artış tespit edildiğini hepimiz haberlerde gördük. Bununla beraber pandemi süresini beraber geçirmek ya da hayata yönelik birlikte olmanın getirdiği güven ihtiyacından beslenmek isteyen ve evlilik yolunda hızlanarak ilerleyen çiftler de oldu. Mesafesizlik ve mesafe, ilişkide verimli paylaşım yapmada iyi olan çiftleri çok daha az etkiledi. Bu zorlu süreci atlatmak için bireylerin duygularını tanıyıp ifade etmeleri ve bu süreci özellikle aynı evde kalmaya maruz kalan çiftler için daha derin bir bağ kurabilme fırsatı olarak görebilmeleri, bakış açılarını daha yapıcı bir şekilde şekillendirmeleri önemli.

Mesafelerin artığı ilişkiler için de partnerin fiziksel olarak uzakta olsa da yanında olduğunuzu, partnerle bir ekip olduğunuzu hissettirmek önemlidir. İlişkide, bu yoğun stresli dönemde çiftler duygu ve düşüncelerini dışarıya çıkarmaya özellikle dikkat etmelidirler. Aynı zamanda çiftler kişisel alan-zaman hakkında ne hissettiğini ve neye ihtiyaç duyduğunu da göstermeliler. COVID-19 ve evde kalmak herkesi farklı etkiledi. Kimi evde olmadan dolayı güven hissederken kimisi evde olmaktan çok bunalmış ve özgürlüğü kısıtlanmış hissedebilir. Partnerlerin duygu ve düşüncelerini olaya bakış açılarını anlamak ve şefkat göstermek ilişkide paylaşımı artırmak için yardımcı olur.

Birbirinden uzak olan çiftler için önerim de olumsuz beklentilerden, ilişkinin biteceği inancından uzak durmaları ve ilişki içerisindeki beklentileri de partnere açık bir şekilde ifade etmeleridir. Günlerinin nasıl geçtiğini online platformlardan paylaşmak, video ya da sesli mesajlar göndermek çiftlerin birbirlerini özlediğini göstermek için güzel bir yol olabilir. 

Klinik Psikolog İpek Nazlı Soyulmaz.
Klinik Psikolog İpek Nazlı Soyulmaz.

Bu süreçte danışanlarınızda bir artış oldu mu ve varsa bu artış geçmiş yıllara göre ne boyutta? Çiftler daha çok hangi sorunlarla size başvuruyorlar?

Hem hastalıkla ilgili kaygılı süreç hem de sürekli evlerde kalmanın getirdiği stresin çiftler arasındaki ilişkileri de zorlaması beklenen bir sonuç. Travmatik bir durumun içindeyiz. Öfke, kaygı, üzüntü ve stres gibi pek çok olumsuz duyguyu yoğun olarak yaşamaktayız. Kaygı problemlerine yönelik danışanlarda artış gözlemleniyor. Bu süreçte en büyük sorun çiftlerde tartışmaların yoğunluğu ve şiddeti oldu. Çiftlerin tartışma stillerindeki farklılık çiftleri daha çok yıpratıyor. Partnerlerin çatışma tarzlarındaki farklılıklarına örnek verecek olursam çiftlerden biri bağırarak sorun çözmeyi severken bazıları sorunların üstünü örterek ya da daha düşük ses tonuyla uysal mizaçla yaklaşıyor. Buradaki çözüm çiftlerin niyetlerindeki ortaklık yani ikisinin de sorun çözmek istemesi fakat yöntemlerinin farklı olması. Tartışma anında yapıcı olmak ve birbirlerine empatik yaklaşımları büyük rol oynuyor.

ÜÇ ÖNEMLİ ANAHTARIMIZ; ŞEFKAT, ANLAYIŞ VE DİYALOG KURMA

Yara almış bir ilişkiyi onarmak, yeniden dizayn etmek mümkün mü? Bununla ilgili okurlarımıza vereceğiniz tüyolar var mı?

İki tarafta ilişkiyi yürütmek istediği sürece ilişkiyi iyileştirmek mümkündür. Çift terapisine başvuran çiftlerde gerçekten ilişkilerin onarılabildiğini görüyoruz. Genellikle terapilerimizde iki danışanın birbirine yönelik etkileşimini sağlıklı hale getirerek beraber iyi bir takım olduklarını hissetmelerini hedefliyoruz. Çiftler tartışma sırasında eleştirme, savunmaya geçme, aşağılama ve duvar örme gibi çiftlere toksik gelen davranışlarda bulunabiliyorlar. Çift terapisinde biz çiftlere çatışmalarını nasıl yöneteceklerini öğretiyoruz. Çiftlere ilişki becerileri, yakınlık kurma becerileri ve ortak anlamlar yaratma, biz demeyi, ilişkide birliktelik hissini kazanmak için belirli yöntemleri gösteriyoruz. Çiftler günlük hayatta pozitif bağ kurma hamlelerini artırarak yara almış ilişkilerini iyileştirebilirler. Yani çiftler pozitif paylaşımı artırarak negatif anların etkisinin azalmasını sağlayabilirler. Üç önemli anahtarımız; şefkat, anlayış ve diyalog kurma.

Verebileceğim en büyük tüyo, “Partnerinizi anlamaya çalışın, tartışmalarınızı güven içinde yaşamaya çalışın” şeklinde olabilir. Partneriniz anlaşıldığını anlamalı. Ona onun duygularını anlayıp anlamadığını onun cümlelerini tekrar ederek sorun ondan sonra cevap verin. Yani gerçekten partnerinizi merakla anlamak için dinleyin. Tartışma sırasında partnerler birbirlerine güven alanı oluşturmalı yani üslup ve mimikler, beden dili özellikle önemlidir. Partnere yönelik sıcak bir tutumda çatışmayı sürdürmeye çalışın. Partneri suçlamak yerine kendi hislerinizi, üzerinizdeki etkiyi partnere anlatın ve bol bol partnerinizi sizi mutlu ettiğinde takdir edin.

Bu zorlu dönemde partnerlerin birbirlerine karşı açık olması ve problemlerini konuşarak çözmeye çalışmaları ilişkinin derinden yara almasını önlemede etkili bir çözüm.
Bu zorlu dönemde partnerlerin birbirlerine karşı açık olması ve problemlerini konuşarak çözmeye çalışmaları ilişkinin derinden yara almasını önlemede etkili bir çözüm.

Pandemiyle beraber sosyalleşme ve flört yöntemleri değişti, buna bağlı olarak ilişkiler de değişti mi? Bu gibi süreçlerde yeni bir ilişki pratiği inşa etmek mümkün mü?

Bu süreçte teknoloji ve sosyal medya kullanımı arttı. İlişkiler de daha çok iletişimin gücünden ve teknolojinin imkanlarıyla ilerliyor. Açıkçası ben ilişkilerin bu şekilde de sürdürülebileceğine yönelik umutluyum. Bireylerin ilişkiden beklentileri ve karakteristik özelliklerine göre bu soruya verilecek cevap değişebilir fakat önemli olan ilişkideki iletişimin verimli ve kaliteli olması. Tabii ki duyularımıza hitap edilmesi iletişimin kalitesi için çok önemli fakat bu süreçte koklama, dokunmadan uzaklaşıp videolarla görüşme, sesli mesajlar bırakma ya da başka online platformlarda buluşarak iletişim sürdürülüyor. Yan yana gelinemese de günlük paylaşım çok değerli eğer çiftler birbirlerinin yanında olduğunu hissedebilirlerse bu şekilde bir ilişki pratiği inşa etmek mümkün.

İlişkinizle ilgili problemler için profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Profesyonel bir bakış, ilişkinizde fark etmediğiniz eksiklikleri de görmenizi sağlayabilir.
İlişkinizle ilgili problemler için profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Profesyonel bir bakış, ilişkinizde fark etmediğiniz eksiklikleri de görmenizi sağlayabilir.

Deneyimleriniz ve gözlemleriniz ışığında sağlıklı bir ilişkinin sırrı nedir?

Sağlıklı bir ilişkinin sırrı sağlıklı, açık ve net bir iletişimden geçiyor. Taraflar birbirlerine kendi ihtiyaçlarını ve duygularını eleştirmeyen bir üslupla söylediklerinde karşılıklı anlayış ve empati gelişiyor. Mutlu çiftler incelendiğinde mutlu çiftlerin birbirlerine ihtiyaçlarını sık sık dile getirdiklerini ve birbirlerine kendilerini iyi hissettirecek davranış ve sözlerde bulunduğunu görüyoruz.

Çiftler birbiriyle zaman geçirip, basit konularda da olsa paylaşım yaşadıklarında ortak anlamlar yaratıyorlar. Yani çiftler birbirlerinin hayallerini gerçekleştirmekten zevk alıp beraber hayaller kuruyorlar. Burada birbirlerinin duygu durumunu bilmeleri, partnerin hangi durumda ne hissettiğini anlamaları ve anlayamadıkları zaman konuşmaya açık olmaları çok büyük rol oynuyor. İlişkide, güven ve bağlılıkta çok büyük rol oynuyor. Başıma bir şey gelse partnerim benim yanımda olur bilincinde olan bireyler ilişkideki sorunlarla daha iyi baş edebiliyorlar. Partnerin yanında kendiniz olabiliyor olmanız da sağlıklı bir ilişki için olmazsa olmazlardandır.