Hayat sigortasında faiz oranı etkisi

Hayat sigortasında faiz oranı etkisi

Faiz oranları, hayat sigortası şirketlerinin yatırım getirisini belirliyor. Yükselen faiz oranlarını referans alan Swiss Re Enstitüsü de ABD sabit yıllık gelir sigortası satışında zirve bekliyor. 

Dünya genelinde yükselen faiz oranları, hayat sigortası büyümesi ve kârlılığı açısından görünümü değiştiriyor. Tasarruf ürünleri, on yıllık zayıf talep ve düşük getirilerin ardından tüketiciler için şu sıralar çok daha cazip. Hayat sigortası sektörünün geleceği de büyük ölçüde ekonomik koşullara, özellikle de faiz oranlarına bağlı.

Sigorta şirketleri, poliçe sahiplerinden topladıkları primleri genellikle uzun vadeli yatırımlara yönlendiriyor. Bu yatırımların getirisi, sigorta şirketlerinin poliçe sahiplerine sunduğu garantileri finanse etmek ve kâr elde etmek için kritik öneme sahip. Yüksek faiz oranları da sigorta şirketlerinin daha yüksek getiri elde etmelerine, böylelikle poliçe sahiplerine daha cazip ürünler sunmalarına olanak sağlıyor. Dolayısıyla faiz oranlarının yükselmesi, sigorta sektörünün genel kârlılığını artıran önemli bir etken.

 Swiss Re Enstitüsü’nün tahminlerine göre daha yüksek faiz oranları hayat sigortası sektöründe kârlılığı artıracak.
Swiss Re Enstitüsü’nün tahminlerine göre daha yüksek faiz oranları hayat sigortası sektöründe kârlılığı artıracak.

Bu bilgiler ışığında hazırladığı Sigma çalışmasını yayımlayan Swiss Re Enstitüsü’nün rapora dayalı tahminlerine göre, daha yüksek faiz oranları hayat sigortası sektöründe kârlılığı artıracak. 2022 ve 2023 yıllarında yaşanan rekor satışların ardından, 2024 yılında ABD sabit yıllık gelir sigortası satışlarında yeni bir zirve bekleniyor. Bu tahmin, faiz oranlarındaki artışların sektöre olumlu yansımalarının da bir göstergesi. Sabit yıllık gelir sigortası, sigorta sahiplerine belirli bir süre veya ömür boyu düzenli ödemeler sağlayan bir ürün türü. Yüksek faiz oranları, bu tür sigortaların daha cazip hale gelmesini sağlıyor. Yatırım getirilerinin artması da sigorta şirketlerinin daha rekabetçi ürünler sunmalarına ve müşteri taleplerini karşılamalarına yardımcı oluyor.

Swiss Re Enstitüsü’nün Sigma çalışmasında, tüketicilerin daha yüksek emeklilik gelirlerini güvence altına alan hayat sigortası ürünlerini satın almaya başladığına dikkat çekiliyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde küresel sigorta tasarruf primlerinde 1,5 trilyon dolar ek artış olacağı öngörülüyor. Rapor, toplam küresel primlerin 2034 yılına kadar 4 trilyon dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Elbette bu son derece iddialı bir rakam. Biliniyor ki küresel hayat sigortası primleri, 2010-2019 yılları arasında (ki bu yıllarda düşük faiz söz konusuydu) sadece 300 milyar dolar artmıştı.

 2027’ye kadar ABD, İngiltere, Almanya ve Japonya’daki sigortacıların faaliyet sonuçlarına gör, yatırım gelirleri yüzde 60’tan fazla yükselecek.
2027’ye kadar ABD, İngiltere, Almanya ve Japonya’daki sigortacıların faaliyet sonuçlarına gör, yatırım gelirleri yüzde 60’tan fazla yükselecek.

Swiss Re Enstitüsü Sigma raporunda, gelişmiş piyasaların önümüzdeki 10 yıl içinde yaklaşık yüzde 61 (900 milyar dolar), gelişmekte olan piyasaların ise yüzde 39 (578 milyar dolar) oranında ek prim üreteceğini tahmin ediyor. Raporda, Çin tek başına 2025-2034 yılları arasında 256 milyar dolar ekleyerek toplam küresel ek primlerin yaklaşık yüzde 17’sini oluşturacağı iddiası da yer alıyor. Enstitü, ayrıca 2022-2027 yılları arasında dünyanın en büyük hayat sigortası piyasalarından ABD, İngiltere, Almanya ve Japonya’daki sigortacıların faaliyet sonuçlarının, yatırım gelirlerinin yüzde 60’tan fazla yükseleceğini tahmin ediyor.

Son söz olarak faiz oranlarındaki artışlar, hayat sigortası sektörünün kârlılığını ve sürdürülebilirliğini önemli ölçüde etkiliyor. Ayrıca sigorta şirketlerinin yatırım stratejilerini olabildiğince optimize etmeleri ve müşteri ihtiyaçlarını daha iyi karşılamaları için büyük bir fırsat sunuyor. Hayat sigortası sektörü aktörlerinin, sektörün ekonomik koşullara duyarlılığı nedeniyle harekete geçmesi gerekiyor. Sektörün kârlılığını kaybetmemek hatta bu kârlılık oranını daha da artırmak adına faiz oranlarındaki değişimlere hızlı bir şekilde uyumlanma yeteneğine sahip olması gerekiyor.