Havaların ısınmasıyla tatil planları yapılmaya başlanıyor. Bununla birlikte salgının insanlar üzerinde bıraktığı kalabalık korkusu hala devam etmekte. Hem tatil yapmak hem de kalabalıktan uzak olmak isteyenler için sakin tatil köyü ve kasabalarını derledik.
Asya kıtasının bittiği nokta: Babakale
Görsel Kaynak: yolcu360.com
Osmanlı’dan kalma küçük bir balıkçı köyü olan Babakale 1912 yılından beri aynı ismi taşıyor. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı olan köyde 18. yüzyıldan kalma bir kale (Babakale) ve içinde yine aynı tarihte yapıldığına inanılan bir çeşme ile hamam bulunuyor. Bu kalenin aynı zamanda Osmanlı döneminde yapılan son kale olduğu biliniyor. Köyün ilgi çekici bir diğer özelliği ise Asya kıtasının son noktası olan Bababurnu’nu içinde bulundurması. Köyü ziyaret edenlere bununla ilgili bir belge de veriliyor. Buna benzer bir uygulama Portekiz’deki Capo da Roca'da, Avrupa’nın bittiği son nokta, yapılıyor. Belgede şöyle yazıyor:
“Babakale'yi ziyaret ettiği için verilmiştir.
Kendisi gelişiyle bizi onurlandırdı, sevgi getirdi.
Burası, Asya'nın ve Türkiye'nin en batı noktasıdır.
Burada toprak biter ve insanı tarihsel masallar ülkesine götüren, denizler güzeli Ege başlar.
Asya'nın ucundaki fener sevgi ve dostluk ışıklarını tüm dünyaya göndermektedir.
Konuğumuz ve biz birbirimizi hiç unutmayacağız.
Gittiği her yere onunla selamlar yolluyor ve herkesi sevgiyle Babakale'ye çağırıyoruz.”
Doğallığını kaybetmemesi ve sessiz huzuruyla sakin tatillerin mükemmel noktaları arasında.
Muğla’da henüz istila edilmemiş bir koy: Ekincik
Görsel Kaynak: merak.com.tr
400 nüfuslu bir sahil mahallesi olan Ekincik, Köyceğiz’e bağlı ve bir de kimseciklerin keşfetmediği bir koyu bulunuyor. Ekincik Koyu’na giderken yolda birden fazla güzel şeyle karşılaşmak mümkün. İlk önce portakal ağaçlarının eşlik ettiği yola daha sonra Köyceğiz gölünün muhteşem manzarası eşlik ediyor. Bu yol üzerinde bulunan Kaunos ve Sultaniye kaplıcaları da ziyaret edilebilir. Kaplıcalara sapmadan devam edildiğinde ise manzara izleme terası ve bir çeşmeyle sizi bekliyor. En sonunda ise Ekincik Koyu. Çam ağaçlarının serinliği altında insanlardan uzak doğanın tadını çıkarmak için en uygun nokta.
Efil efil meltemiyle Akyaka
Görserl Kaynak: ensonhaber.com
Akyaka, son yıllarda çoğu insanın Ege’ye taşınma hayali kurarken yerleşmeyi planladığı yerler arasında. Bu yüzden çok yakında sakin bir kasaba olmaktan çıkacak gibi duruyor. Bir Ege klasiği olarak çam ağaçlarıyla kuşatılmış Akyaka, Gökova Körfezi’nin dış dünyadan koruduğu birçok koyu da barındırıyor. Kite surfing ve tekne turu gibi farklı aktiviteler için de uygun bir yapıya sahip olan Ege’nin bu şirin beldesi aynı zamanda Kleaopatra’nın ziyaret ettiğine inanılan Sedir Adası’na yakın. Gökova’dan binilen tekne turlarıyla hem denizin tadını çıkarabilir hem de doğal güzellikleri seyredebilirsiniz.
Marmaris’te bir balıkçı köyü: Selimiye
Görsel Kaynak: marmaris.bel.tr
Her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turistiyle göz önüne çıkan Marmaris’te Selimiye köyü az nüfusu ve sakinliğiyle göze çarpıyor. 2020 verilerine göre bin 294 kişilik nüfusu bulunan köyün geçim kaynağı balıkçılık. Marmaris’ten 45 dakika uzaklıkta bulunan sahil köyünün isminin Osmanlı padişahı I. Selim’den geldiğine inanılıyor. Ayrıca doğal yat limanı Sığliman da bu köyde bulunuyor. Bu yüzden mavi yolculuk düşkünleri özellikle burayı tercih etmek isteyebilir. Çam ve zeytin ağaçlarının yoğun olduğu köyün tepesinde antik çağdan kalma kalıntılar da bulunuyor. Denizin temizliği ve durgunluğu, sebze ve meyvelerin tazeliği özellikle İstanbul gibi metropollerden gelenler için ayrı bir huzur.
Mersin’de bir ada: Tisan yarımadası
Görsel Kaynak: tatildukkani.com
Mersin’de Kleopatra koyunda yer alan Tisan yarımadası hem gözlerden uzak olması hem tarihi yapısıyla dikkat çekiyor. Antik Tisan Afrodisyas şehrinin kalıntıları ve muhteşem manzarası yarımadanın turistik özellikleri arasında. Yarımadada doğu ve batı yönünde beyaz kumu ve turkuaz rengiyle dikkat çeken iki koy bulunurken Tisan plajı da dalgasız ve temiz deniziyle tatilcilerin gözüne çarpıyor. Hem doğal güzelliğiyle hem de sakinliğiyle ön planda olan Tisan yarımadasının keşfedilme hikayesi de ilginç. Kıbrıs Barış Harekatı sırasında helikopterle yarımadanın üzerinden geçen bir albayın koyu keşfettiği söyleniyor. Daha sonra burayı ziyarete gelen Albay bir site kuruyor ve Tisan yarımadası da ismini bu siteden alıyor.
Amanos Dağları ve Akdeniz’in berrak suları arasında bir yer: Arsuz
Görsel Kaynak: arsuz.bel.tr
Hatay’ın bir ilçesi olan Arsuz, Amanos Dağları ve Akdeniz’in berrak suları arasında bir sahil kenarı boyunca uzanır. Hem kültürel ve tarihi özellikleriyle hem de doğal güzellikleriyle Arsuz, hemen hemen her bütçeye uygun bir tatil planı sunuyor. Yemyeşil yayları, kumsal plajları, güneşi ve şırıl şırıl pınarlarıyla her kesime hitap edecek bir tatil olanağıyla en iyi seçenekler arasında. Bir inanışa göre Arsuz, bugün Antakya olarak bildiğimiz yerin kurucusu I. Seleucus Nicetor ile Demetrius’un kızı Stratonica’nın evlendiği yer. Romalılar döneminde de önemli bir turizm yeri olarak bilenen Arsuz, Maryo Hanna Kilisesi, Meryemana Havuzu ve Arsuz Kalesi gibi tarihi yerleri de barındırıyor.
Bilindik turistik mekanların karmaşasından uzak: Sokakağzı
Görsel Kaynak: yolcu360.com
Quick Yurt İçi Seyahat Sigortası
Yurt İçi Seyahat Sigortası, Türkiye içinde ister tatil ister iş amaçlı tüm seyahatlerinizde beklenmedik durumlara karşı yanınızdadır.
Yurt içi seyahatlerinde beklenmeyen olaylar canını sıkmasın.
Detaylı bilgi için:
quicksigorta.com/seyahat-sigortasi-yurtici