“Sigorta sektörünün beklentisi yüzde 10’luk artış”
“Hem sigorta primleri hem de teminat limitleri artacak”
Trafik sigortasına yeni yılla birlikte zam geliyor. Peki oranlar ne olacak? Bu sigorta şirketlerine nasıl yansıyacak? Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, konuyla ilgili merak edilenleri anlattı.
Trafik sigortasına azami prim artış oranı yüzde 2’den yüzde 5’e çıkarılmıştı. Kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (SEDDK) oranı iki katına çıkarma yetkisi de verildi. Kurum yetkisini kullandı ve azmi artış oranını yüzde 10’a yükseltti. Kararla birlikte sigorta şirketleri ocak ayında yüzde 10 zam yapabilecek.
Mayıs 2023’ten itibaren biz hem sigorta sektörü olarak hem de TSB olarak SEDDK’dan yüzde 46 ile başlayan seyyanen bir zam talebi olduğunu belirten Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, sigorta sektörünün zam talebini şöyle açıkladı: “En son Eylül 2023 bilançoları açıklandığında trafik sigortalarında 11 milyar liralık bir teknik zararın olduğu görülüyor. Dolayısıyla piyasadaki arz sıkıntısının ana sebeplerinden biri de bu. Zaten mevcutta sigortacıların taşıdığı bir trafik sigortası yükü var ve bu yükün zararı giderek katlanıyor. Dolayısıyla sigortacılar teknik zarar ettiği bu branşta mali gelirlerle ya da diğer branşların elde ettiği kârlarla bu yükün etkisini azaltmaya çalışıyorlar. Ama genel olarak bir problem var. Problem nereden kaynaklanıyor diye bakarsak, sadece geçtiğimiz yılda bile biliyorsunuz artan döviz ve içinde yaşadığımız enflasyon sürecinin dışında asgari ücrete iki kez zam geldi. Yeni yılda bir kez daha gelecek. Yani bu artışlar yapılırken hemen önümüzde yüzde 40-50 olması beklenen bir asgari ücret zammı var. Ayrıca teminat limitleri yani sigorta bedeli de iki katına çıkarıldı önce, sonra yüzde 21 artış söz konusu oldu. Bunun dışında Anayasa Mahkemesi’nin birtakım iptal kararlarıyla sigortacıların bu konudaki maliyetleri arttı. Dolayısıyla tüm bu maliyetlere baktığımız zaman trafik sigortaların yük giderek artıyor.”
Asgari ücret artışı, hasar stok maliyetinin de artması demek!
Sigortacıların çalışanlarıyla ilgili bir asgari ücret artışından kaynaklanan bir maliyet endişesi taşıdığının yanlış bir bilgi olduğunu söyleyen Yaşar, trafik sigortalarındaki en önemli hasar kalemlerinden bir tanesinin bedeni hasarlar olduğunu belirtti ve ekledi: “Bu hasarların belirlenmesindeki en önemli parametre de asgari ücret parametresi. Yani asgari ücrete her zam geldiğinde, bizim muallak hasar stokumuz neredeyse o oranda artıyor. Mesela 1 Ocak’tan itibaren yeniden bizim mevcut stokumuz da yeniden maliyetlenecek. Tüm bu süreçlere baktığımızda zam kaçınılmazdı. Açıkçası sektörden mayıstan beri bekliyordu bunu. Nitekim bugün Resmi Gazete’de yayımlanan yeni bir tarife ve talimatla, tam olarak beklentilerimiz karşılanmasa da SEDDK en azından bir çözüm ortaya koyarak aylık yüzde 2 olan artışların, yüzde 5 olarak gerçekleşmesini sağladı. Bu, kendisine verilen yetkide nisan - mayıs ayına kadar yüzde 5’ler şeklinde devam edecek. Ondan sonra da bir endeks bu hesaplamayı yapacak.
Aynı zamanda SEDDK’ya da bir yetki verildi. Bu yetki kapsamında aylık artışların ve endeks artışlarının iki katına kadar çıkarılabilmesi ya da sıfıra çekilebilmesi mümkün. Sektörün beklentisi şu: Bu yetkinin ocak ayı için hemen kullanılacağını bekliyor ve tahmin ediyoruz. Dolayısıyla ocak ayında bu artışın en azından yüzde 10 olarak kullanılması ve sonraki aylarda yine bunlara bakılarak eylül ayında 11 milyarlık zararla da kendisini ifade eden bu yangını söndürmek üzere bir çözüm bulunması gerekir. Çünkü sigortacılık biliyorsunuz sadece sigortalılar için değil sigortacılar için de zorunlu. Bu branşta poliçe üretmek olan şirketler için sürdürülebilir olması şart.”
Artık piyasada arz krizi yok
Ahmet Yaşar, geçtiğimiz yıl trafik sigortasına erişimde ciddi sıkıntılar yaşanmasının ardından mevcutta böyle bir sorun olmadığını, sadece kimi şirketlerin daha çekimser olabileceğini söyledi. Halihazırda piyasada poliçe bulmayan bir sigortalı olmadığının altını çizdi. Yeni dönemdeki prim fiyatlarıyla ilgili de şu bilgileri aktardı: “Primler araç sınıflarına, illere ve kademeler başta olmak üzere çok sayıda parametreye göre değişiyor. Haliyle şu rakamdan şuna çıktı demek mümkün değil ama şöyle bir örnek verilebilir: Sıfırıncı basamakta, İstanbul’da bir otomobil için rakamlar tüzelde 24.258 TL, özelde ise 20.215 TL civarında. Basamaklar yükseldikçe prim fiyatları azalıyor. Ayrıca elektrikli araçlar için de tarifemizde yüzde 10 indirim var. Sürdürülebilirliğin önemli bir ayağı olduğu için elektrikli araçlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz.”
Zamlar kadar teminat limitleri de artıyor
Bu arada Resmi Gazete’de yayınlanan teminat limitlerinin artışıyla ilgili de konuşan Yaşar, “Bu da aslında beklemediğimiz bir şeydi. Maddi hasarlarda yüzde 60, bedeni hasarlarda yüzde 55 oranında teminat limitleri artıyor. Böylece 200 bin TL’ye araç başına, 400 bin TL’ye de kaza başına maddi teminat limitleri çıkıyor. Aynı şekilde de kişi başına 1 milyon 800 bin TL’ye araç sınıfına göre de 9 - 18 milyon TL arasında değişen kaza başına bedeni hasar limitleri çıkıyor. Burada zam tarafında bir ayarlama yapılırken teminat limitleri tarafında da enflasyon oranında bir artış söz konusu” dedi.
Hasar maliyet endeksi nasıl hesaplanacak?
Hasar maliyet endeksi hesaplamasında asgari ücret artışı yüzde 45, yedek ve parça aksesuar fiyat artışı yüzde 30, motorlu araç fiyat artışı yüzde 15 ve bakım onarım fiyat artışı yüzde 10 ağırlıklı olacak.