Birlikte yaşadığımız minik dostlarımızı ne kadar korumaya çalışsak da bazen önüne geçemediğimiz acil durumlar olabiliyor. Panik halinde veterinere gittiğimizde gözümüzden bile sakındığımız kedi ve köpeğimize nasıl müdahale edilir, bize maliyeti ne kadar olur, ücretler çok mu pahalı, gibi soruları Veteriner Hekimler Ziyanur Gürlen ve Uğur Aydın’a sorduk.
7/24 açık olan bir veteriner kliniğinde en sık gelen “acil” vakalar hangileridir?
Hemen söyleyelim, ilk sırada yüksekten düşme var. Özellikle yaz aylarında neredeyse her gün bir yüksekten düşme vakası ile karşılaşıyoruz. Mesela mayıs - haziran ayları gibi başlar, eylül ve ekim aylarına kadar bu şekilde devam eder. Özellikle kediler, zaten çok meraklı hayvanlar, bu aylarda da sıklıkla kızgınlık dönemine giriyorlar, sahibi de biraz dikkatsizse camdan düşme şikayeti ile geliyor. İkinci acil durum ise araba çarpması.
Araç çarpması ya da yüksekten düşme öyküsü ile gelen acil vakada ilk olarak yapılması gerekenler nelerdir?
Öncelikle hızlıca elle muayene yapıyoruz. Ardından önerdiğimiz üç işlem var:
● İlki röntgen. Elle kırık hissettiysek, o bölgeye odaklanarak çekim yapıyoruz. Akciğerlerde hırıltı sesi duyduysak, diyafram yırtığı seçeneğini elemek istiyorsak da bunları röntgen sayesinde görüyoruz.
● Röntgen sonrasında ise kan tahlili yapıyoruz, bu durumda iç kanama riskini görmüş oluyoruz. Tahlil yapmamızın sebebi röntgende iç kanamanın net şekilde görülememesi. Hastanın ya çok fazla kanaması oluyor ki bu durumda da net olmayan bir görüntü oluşur, yanıltabilir. Ya da kanama çok oluyor ve görünmüyor, bu daha kötüsü. Bazen ilk saatlerde iç kanama olmayabiliyor, daha sonrasında başlıyor. Bu durumda da röntgende temiz görünüyor ama sonrasında başlayan kanamayı tespit etmek mümkün olmuyor. Bu nedenle kan tahlilini mutlaka öneriyoruz.
● Ardından gelen aşama ise biyokimya tahlilleri. Biyokimya tahlillerinde iç organlarda bir hasar oluşmuş mu, net şekilde görebiliyoruz. Eğer bir sorun varsa, hiç vakit geçirmeden hemen tedaviye başlıyoruz. Bunun dışında kanama durdurucu iki iğnemiz var, altı saat arayla yapılıyor. İlk doz klinikte hemen yapılıyor zaten ancak hasta sahipleri genelde bir kerelik gibi algılıyor. Ama değil. Özellikle bir travma yaşamış ama hasar almadan kazayı atlatmış gibi görünen hayvanların ikinci doz iç kanama iğnesi hasta sahibi tarafından atlanıyor. Atlamamak lazım.
Acil müdahale sonrasında hayvanın durumu müşahede altına alınmayı gerektiriyorsa gerektiriyorsa süreç nasıl ilerleniyor?
Eğer hastanın burada kalmasını ve takip edilmesini gerektiren bir durum varsa mutlaka yatan hasta bölümüne alıyoruz. Burada da farklı uygulamalar var. Mesela bazı hayvanların vücut sıcaklığı düşmüş oluyor, bu durum da sıcak serum uygulaması yapılıyor. Serumu kedi ya da köpeğin vücut ısısında veriyoruz ki hızlı şekilde normale dönsün. Yoğun bakıma alınması gereken, nefes alma güçlüğü çeken hastalarımız da oluyor. Zaten burada kalması durumunda sürekli olarak gözetim altında. İnsanların tedavi gördüğü yoğun bakım ünitelerindeki bakımın aynısı yapılıyor.
Araba çarpması ve yüksekten düşme vakalarında da bu acil durum uygulamaları aynı mı? Yoksa daha farklı uygulamalar da yapılıyor mu?
Belki çok küçük farklılıklar olabilir ama uygulamalar aynı şekilde ilerliyor. İkisinde de travma yaşandığından bu saydıklarımızın tamamının yüksekten düşen ya da araba çarpan hayvanlar için yapılması gerekiyor. Tabi burada hastanın durumu da önemli. Bizler gerekli görmediğimiz hiçbir müdahaleyi uygulamayız. Hem hastaya eziyet hem de hasta sahibine maddi külfet. Bu nedenle her işlemi yaparken gerçekten gerekli olduğuna emin olarak yapıyoruz ve hasta sahiplerimize tavsiyelerde bulunuyoruz.
Araç çarpması ya da yüksekten düşme kazaları dışında minik dostlarımızın evde başlarına gelebilecek kazalar nelerdir? Hangi durumlarda acilen veterinere gelmemiz gerekir?
Kedi ya da köpek epilepsi hastası olabiliyor, bu durumda birden krize girebiliyor. Kalp krizi geçirebiliyor, yabancı cisim ya da ip yutması olabiliyor. Bu durumlardan herhangi birisiyle karşılaştıysanız minik dostunuzu vakit kaybetmeden kliniğe getirmeniz gerekiyor. Özellikle kedilerde gördüğümüz ip ya da yabancı cisim yutması vakaları tahmin edilenden daha ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Mesela hasta sahibi kedinin ağzından sallanan bir ip gördüğünde asla çekmeye çalışmamalı. Hayvanların iç organları, sindirim sistemleri ve metabolizmaları insanlardan farklı şekilde işler. Küçük bir ip bir kedi için çok zarar verici olabilir.
Acil durum müdahalesinin hasta sahibine toplam maliyeti ne kadar?
İlk olarak muayene ücreti 130 lira, akşam 21.00’den sabah 09.00’a kadar acil durum muayenesi oluyor, 150 lira olarak fiyatlandırılıyor. Eğer klinik dışına çıktıysak ya da klinik gece açtırılıyorsa bu durumlarda muayene ücretleri daha yüksek oluyor. Röntgen ilk pozda 150 lira ile başlıyor, sonrasında her poz için 90 lira daha ekleniyor. Acil bir durumda minimum iki poz çekilmesi gerekiyor. Kan alımı 65 lira, kan tahlili ücreti 140 - 180 lira arası, biyokimya tahlilleri için ise bakılan parametre başına 50 - 80 lira civarında oynuyor.
Genelde acil durumlarda minimum altı parametreye bakılıyor ama hayvanın durumuna göre sadece biyokimyada toplam ücretler 800 liraya kadar çıkabiliyor. Eğer klinikte kalacaksa günlük kalış ücreti 65 lira, yoğun bakım ücreti ise 130 lira. Serum tedavisinde bir serum takılması 95 lira, içine katılan ilaçlar ayrıca fiyatlandırılıyor. Damar yolunun açılması ise 65 lira. Serum seti yenilenecek ise onun da fiyatı ayrıca ekleniyor. Kırık operasyonu gerekmesi durumunda ise bir fiyat vermek çok doğru olmaz. Çünkü kırığın yeri, kaç parçalı kırık olduğu, pin takılıp takılmayacağı gibi kriterleri var. Bazen sadece kafes istirahati ile kırıkları tedavi ettiğimiz de oluyor. Ayrıca Veteriner Fakültesi’nde de kırık operasyonları yapılıyor. Veteriner Fakültesi’nin fiyatları özel kliniklere göre biraz daha düşük. Bu fiyatları aslında köpek acil durum müdahale fiyatlarını düşünerek verdik, kedilerde de hemen hemen aynı fiyatlar ama biraz daha düşük bir ücret çıkar.
Peki acil durumda getirilen sokak kedisi ya da köpeği ise masraflarını karşılayacak kimse yoksa nasıl ilerliyorsunuz?
Sokak hayvanı ücret tarifesi diye bir şey yok. Ancak kliniklerin çoğu kendilerine bir sokak hayvanı ücret tarifesi hazırlar. Genelde normal ücretlerin yarısı gibi düşünülebilir. Çünkü hayvanseverler veterinerlerin de mağdur olmasını istemiyorlar. Biz de sokak hayvanlarını mağdur etmek istemiyoruz. Biraz da vicdan meselesi aslında. Sonuçta yardıma ihtiyacı olan, acil müdahale gereken bir hayvanı sırf sahibi yok diye ortada bırakamazsınız.
İnsanlarda olduğu gibi sahipli hayvanlara özel bir sigorta yapılması ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Hasta sahiplerimizden bu konuyu çok duyuyoruz. Evcil hayvanlarına yaptırabilecekleri bir sigorta ile ilgili çok kereler sohbet ettik. Sigorta olması durumunda hem kendilerini daha rahat hissedebilir hem de kedi ya da köpeklerinin daha güvende olduğunu bilebilirler. Hasta sahibi acil durumda kliniğe geldiğinde zaten çok endişeli ve üzgün oluyor. Acil müdahale de geçen zaman kısa bile olsa psikolojik olarak çok yıpratıcı bir durum. Bir de üzerine ne kadar fatura ödeyeceğim endişesi başlıyor. Doğal olarak faturayı düşünmeden ne gerekirse yapın diyorlar ancak her şey normale döndükten sonra hasta sahibinin bütçesini sarsan bir fatura çıkıyor ortaya. Bu nedenle acil bir durum yaşansın ya da yaşanmasın çoğu hasta sahibimiz bir sigorta olsa, mutlaka yaptırırız diyor. Biz de veteriner hekimler olarak bunu destekliyoruz.