Dalışın tutkuya dönüştüğü yer: Kaş

Dalışın tutkuya dönüştüğü yer: Kaş

İklimi, berrak denizi ve tüm canlılığıyla çoğu tatilci için çekici bir alternatif olan Kaş, dalış tutkunlarının gönlünde ayrı bir yere sahip.

Eğer bu yaz aklınızda dalış sporunu deneme fikri varsa, Kaş harika bir başlangıç olabilir. 

Scuba adı verilen dalış sporu için ülkemizde birden fazla rota var. Antalya’nın turistik ilçelerinden Kaş, 20’ye yakın dalış noktasıyla en ideal yerlerden biri. Hatta hava koşulları uygunsa dalış noktalarının sayısı 37’ye kadar çıkıyor. M.Ö. 1300’lerden başlayıp günümüze kadar uzanan kalıntılarla tarihe ve doğaya suyun altında şahit olacağınız bir yer aynı zamanda.

Scuba - Dalış Sporu
Scuba - Dalış Sporu

Kaş’a gittik, nerelerde dalalım?

Dalış noktası çok olsa da diğerlerine nazaran fazlaca ilgi gören yerler var. Başlıcaları:

Kanyon: 5-24 metre arasında bir duvar yer alıyor. Burada ortalama 75 yıllık bir Yunan gemi batığıyla (Dimitri) karşılaşıyorsunuz. Pamuk taşırken kayalara çarpıp battığı ve sonrasında dinamitle patlatıldığı biliniyor.

Uçan Balık: 55-71 metrelerde 2. Dünya Savaşı’nda düşürülen İtalyan Savoia-Marchetti SM79 modeli bombardıman uçağı batığıyla en popüler yerlerin başında geliyor. Ancak çok derinde olması nedeniyle yalnızca usta dalıcılara öneriliyor.

Limanağzı-Fener: Burası Kaş merkeze en yakın mesafelerden biri. 23 metrede Osmanlı batığının yanı sıra dalış turizmi için 2009’da yapay bir şekilde batırılan C-47 Dakota kargo uçağını görmek mümkün.

Neptün: 20 metrelerde amfora yığınlarını göreceğiniz antik batık alanı bulunuyor. Daha derinlerdeyse ıskartaya çıktıktan sonra batırılan TCSG-119 sahil güvenlik botunu görebilirsiniz.

Oasis Reef: Kum ve balık cenneti diyebileceğimiz bir nokta. Orfoz, lagos, müren, trompet balıkları ve istiridyelerin ev sahipliği yaptığı bu yerde, amfora ve ahşap batık kalıntıları da zenginlik katıyor.

Hidayet: 25-30 metrelerde M.Ö. 1300’lü yıllarda battığı düşünülen Uluburun batığının orijinaline sadık kalınarak yapılan kopyasını görebilirsiniz.  

Scuba - Dalış Sporu
Scuba - Dalış Sporu

Peki buralarda dalmak için hangi merkezlerden yardım alalım?

Dalış sporuna yeni başlayacaksanız, yetki belgesi olmayan eğitmenlerden uzak durmaya bakın. Nerelerden eğitim alabileceğinize gelince...

12 ay boyunca eğitim verenler:

  • Dragoman: 0242 836 36 14
  • Subaqua: 0532 221 01 29
  • Nautilus Diving: 0242 836 28 18
  • Barakuda: 0532 641 48 73

Nisan-Aralık arası eğitim verenler:

  • Blue Team: 0535 663 14 77
  • Oceanids: 0535 434 57 80
  • Apollo: 0536 541 30 84
  • Life Aquatic Freediving: 0532 400 88 36 (Diğer merkezlerdeki tüplü dalış eğitimlerinin yanı sıra serbest dalış eğitimi de veriliyor)

Scuba - Dalış Sporu
Scuba - Dalış Sporu

Yanımıza ne alalım, neye dikkat edelim?

Merkezler dalış için uygun ekipmanları veriyorlar ancak siz yanınıza plaj için her zaman ne alıyorsanız onları alın. Suyunuzu ve midenizi bastıracak bir bisküvi, sandviç gibi yiyecekleri de çantanıza atın. Dalmadan önce ne tamamen tok ne de aç olmamaya özen gösterin.

Her isteyen dalabilir mi?

Kalp, damar, panik atak, kulak enfeksiyonu, tansiyon, fıtık, şeker, sara gibi herhangi bir sorununuz yoksa ve eğitim alacaksanız evet! Teori ve pratik çalışmalarının ardından ilk dalışınızı eğitmen eşliğinde yapabilirsiniz. Başlangıç kursları, deneme dalışının ardından beş ya da altı dalıştan oluşuyor. Bu eğitim de bir yıldız anlamına geliyor. Ortalama bir dalışçı olabilmek için üç yıldızı tamamlamak gerek. Federasyonun kuralları arasında 14 yaş altının dalayacağı ve 14-18 yaş arasındaki çocukların da ailelerinin onayıyla dalış eğitimlerini alabileceği kuralı var. Bunun dışında amatörler başlangıçta 5 metreye kadar dalabilirken, bir üst seviyedekiler 18, en üst seviyedekiler ise 30 metreye kadar dalabiliyor.

Peki bütçesi nedir?

Ekipmanlı mı yoksa ekipmansız mı dalacaksınız? Tek dalış mı yoksa üçlü, altılı ya da 10’lu olarak mı dalacaksınız? Gündüz mü yoksa gece mi dalacaksınız? İşin bütçesi tüm bu soruların cevabına göre değişse de tek dalışı için ortalama 70-100 TL ayırmanız yeterli. 

Tatile gidip dalışa merak saranlar

Kaş’a tatil için gidip, dalışa merak saranlardan Anne Bebek Dergisi Satış Temsilcisi Bice Akkaya, ilk kez 2010’da Saroz’un Kömür Limanı’nda dalış yapmış ve ardından Kaş, Çeşme, Kekova gibi noktalarla devam etmiş. Genellikle sıcak havalarda dalış yapmayı seven Akkaya’ya göre dalışın belli bir sezonu yok, her mevsimin tadı başka. Bu spora yeni başlayacaklara önerileriyle şöyle:

“Sakin olup eğitmeni iyi dinlemelisiniz, yoksa kendinizi riske atabilirsiniz. Sonrasında dalışın keyfini çıkarmaya odaklanın. Dalıştaki el işaretlerini doğru uygulamak da önemli.”

Telekomünikasyon sektöründe İş Analisti olarak görev yapan Barçın Keleş ise dalış sporuyla Kaş’ta tanışanlardan. İlk dalışında heyecan ve korkuyu bir arada yaşadığını söyleyen Keleş, her yıl aynı dalış ekibi ve eğitmenle tekrarladığı bu tutkuyu şöyle anlatıyor:

“Suyun altında her şey çok sakin ve kendine has bir ritmi var. Dışarıdaki tüm kurallardan ve kaostan azade bir dünya… Daha önce görmediğim canlılara ve onların doğayla uyumuna tanıklık etmek de her seferinde yeniden keşfetme duygusunu getiriyor. Bu yüzden fırsat buldukça soluğu Kaş’ta alıyorum. Zaten pahalı olmayan bir belde olduğu için en az üç gün kalıp günlük ortalama 250 TL bütçeyle hem dalıp hem de tatil yapabiliyorum.”