Radyo programcısı Luis Soto, Peru’nun yerel dillerinden Keçuva’yı kullanarak maç anlatmak isteyince bir zorlukla karşılaştı: Birçok futbol teriminin bu dilde karşılığı yoktu. Yılmayan Soto, yeni bir futbol sözlüğü oluşturdu...
Bir gün Türkiye’den kalkıp Peru’ya giderseniz yerli halkın geldiğiniz ülkenin nerede olduğuna dair en ufak bir fikirleri olmayabilir ancak size Türkiye Milli Futbol Takımı’ndan isimleri sayabilirler... İki ülke her ne kadar birbirinden çok uzakta, farklı yarım kürelerde, bambaşka kültürlere sahip olsa da arada büyük benzerlikler var. Bunlardan biri de futbola olan ilgi.
1982 yılından beri ilk kez, bu sene Dünya Kupası’na katılmaya hak kazanan Peru için bunun ne kadar önemli bir olay olduğunu tahmin etmek zor değil. Radyocu Luis Soto Dünya Kupası’nı kendi yerel dili Keçuva’yla (Quechua/Runasimi) sunmak istediğinde ise önemli bir engele takıldı. Zira, kökleri İnka İmparatorluğu’na dayanan Kecuvaların dilinde modern futbol terimlerinin hiçbiri yoktu. Futbol topu bile!
Keçuva, And Dağları’nda yaşayan halkın yerel dili. Yedi milyon kişiyle başta Peru olmak üzere Ekvador, Kolombiya, Şili ve Arjantin’in de dahil olduğu Güney Amerika ülkelerinde yaklaşık 8 ila 10 milyon kişi tarafından konuşuluyor. Günümüzde Peru, Ekvador ve Bolivya’nın resmi dillerinden biri kabul ediliyor.
Futbol topunun karşılığı yoktu!
Soto, Inti Raymi adlı Peru radyosunda her gün Percy Chile ve Saturnino Pulla ile bir spor programı sunuyor. 34 yıllık bir aranın ardından futbolun çok sevildiği bu ülke Dünya Kupası’na katılmaya hak kazanınca elbette büyük bir heyecan yaşandı. Luis Soto’nun Keçuva dilinde bir futbol terminolojisi oluşturma çabası ise 10 yıl öncesine dayanıyor. Özellikle Dünya Kupası maçlarını Keçuva yerlilerine radyodan aktarabilmek için Soto, Keçuva kültüründe kolay anlaşılabilecek yeni sözcükler ve ifadeler oluşturmaya başladı. İşi hiç de kolay değildi zira futbol topu için bile yeni bir sözcük üretmesi gerekti. Artık Keçuva dilinde futbol topu meşin yuvarlak yani “qara q’ompo” olacaktı. Soto, 2018 Dünya Kupası maçlarını sunmak için yoğun bir hazırlık yaptı. Bilgisayar oyunlarındaki maçları anlatarak sunumunu akıcılaştırdı ve milyonlarca Perulu’nun takip edeceği karşılaşmaları hakkıyla sunabilecek kıvama geldiğinden emin oldu.
Dili korumak için önemli bir çaba
Soto’nun çalışması zamanla kaybolmakta olan dilin korunması anlamında çok değerli bir çaba. Bu fikrin ilk ortaya çıkma hikayesi ise şöyle: İnka İmparatorluğu’nun yerleşkelerinden biri olan Macchu Picchu kentini de sınırlarında barındıran Cuzco şehrinin yerel futbol takımı Cienciano, 2003 yılında Arjantin’in River Plate takımını yenerek Güney Amerika Kupası’nı kazanıyor. Bir yıl sonra Soto, Cienciano’nun bir maçını Keçuva dilinde sunmak istiyor. O zamandan itibaren futbol terimleri ve deyimleri için sözlük oluşturmaya başlıyor. Bunun için oldukça detaylı bir araştırma yapıyor. Örneğin yerli halktan birçok insanla konuşup, “Siz olsanız bu durumu nasıl ifade ederdiniz?” diyerek onların fikirleri ve deneyimlerinden faydalanıyor.
Soto maçları anlatırken kendi kültüründen yola çıkarak dinleyicilere aşina gelecek benzetmeler yapıyor. Örneğin topa çok kuvvetli vuran bir futbolcu için “Çok kinoa yemiş olmalı, öylesine güçlü” diyor. Sağlıklı beslenme akımının en popüler gıdalarından olan kinoa aslında And Dağları halklarının binlerce yıldır faydalandıkları ve çok önemsedikleri bir besin.
Peru, Dünya Kupası’na Danimarka’ya 1-0 yenilerek veda ederken Soto bu durumu şöyle ifade ediyor: “Bulutlar içinde bir boşluğa düşmüş gibiyiz”.
Peru, yerel dillerinden biri olan ve ülke nüfusunun beşte birinin konuştuğu Keçuva dilinin yaşatılması için büyük çaba harcıyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri ise ırkçılığın önüne geçmek. Soto, emeğiyle dalga geçenlere ise şöyle cevap veriyor: “Ben bunu para için yapmıyorum. İnsanlar temsil edilebilsinler diye yapıyorum”.
Bu yazı New York Times ve Al Dia News’ten faydalanarak oluşturulmuştur.