Müzelere giriş saatleri bellidir. Peki, size gece Ayasofya turu yapabileceğinizi söylesek... Kulağa ilginç geliyor değil mi? Saffet Emre Tonguç rehberliğinde yapılan Müzede Bir Gece-Ayasofya Müzesi” gezisinde, katılımcılar bu tarihi yapıyı yeniden keşfediyor; hem de akşam saatlerinde... Biz de bu tura katılarak Ayasofya’da bir gece geçirdik.
Ayasofya’yı bir de gece görün…
31 yıldır profesyonel rehberlik yapan Tonguç, bugüne kadar pek çok ünlü isme Ayasofya’yı gezdirmiş. Martha Stewart’ tan Oprah Winfrey’e, Calvin Klein’dan Robert Redford’a, ABD’nin İlk Kadın Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’tan Bill Gates’in oğlu Rory Gates’e, İtalyan Prensesi Gabriella’dan modacı Michael Kors’a… Bunlar gibi daha birçok ünlü isim sıralayabiliriz. İşte tüm bu birikim sonucunda Tonguç, neden hep yabancılar için Ayasofya’yı açtırdıklarını ve sadece onların bu güzelliğe gece tanıklık ettiğini düşünmüş. Sonunda da “Ayasofya’da Bir Gece” ismiyle düzenlenen bu turlar ortaya çıkmış. Bu şehrin sahipleri olduğumuzu dile getiren Tonguç, hemen herkesin gece saatlerinde bu güzellikleri görmesi gerektiğini söylüyor.
Gece ile gündüz arasındaki farklar…
İstanbul’un gece çok güzel bir şehir olduğunu söyleyen Tonguç, zaten son kitabında da bu konuyu işlemiş. İstanbul ve Gece… Bu lafı hemen herkes duyar ama sadece bazılarımız deneyimleme fırsatı yakalar. Gece tüm çirkinlikler örtülüp, el ayak çekildiği zaman Ayasofya’nın gizemli yanları daha bir çekici oluyor. Gündüz bazen 24 bin kişinin ziyaret ettiği bu gizemli mekanı, gece sınırlı sayıda kişiyle ve dolu dolu bir rehber eşliğinde gezmek ise ayrıca heyecan verici. Çıt çıkmayan bir sessizlik içinde, Ayasofya’nın görkemi ve olağanüstü güzelliğiyle birleşiyor. Ve tüm bunlar kendinizi özel hissetmenizi sağlamaya yetiyor.
Meraklılarını bekleyen Ayasofya’ya dair gece turundan kısa notlar...
Biraz daha ilerleyip Dilek taşı ya da Terleyen sütun olarak bilinen ve hakkında pek çok rivayet olan sütunun yanına geliyorsunuz. Bu noktanın, Tonguç’tan dinlediğimiz farklı bir hikayesi var. Roma İmparatoru Jüstinyen’in bir gün başı çok ağrımaya başlar ve bu ağrıya çare bulamaz. Daha sonra kafasını bu sütuna yaslayan Jüstinyen’in baş ağrısı geçer. Bunun duyulmasıyla birlikte burada adaklar adanır ve şifa bulmak isteyenlerin uğradıkları bir yer haline gelir.
Eksik parçaların sırrı
Yine Saffet Emre Tonguç’un anlatımıyla öğrendiğimiz bir başka şey ise Ayasofya’nın üst katında olan Vaftizci Yahya ve Meryem Ana mozaiğindeki eksik parçaların nasıl yok olduğu. Çalındığı fikri, görür görmez aklınıza gelen yegane şey olacak elbette. Ama hasta olan kişilerin bu mozaik parçalarını eritip, yedikleri ve içtikleri şeylere katarak şifa aradıklarını duymak hepimizi şaşırtıyor.
Üst katta, imparator ailesinin Ayasofya’nın onarımları için yaptıkları yardımı simgeleyen mozaik var. Bu mozaikte İmparatoriçe Zoe, IX. Konstantinos Monomakhos ve Hz. İsa betimlemesi görülüyor. Ancak mozaikte Zoe’nin birinci kocasının gövdesi üçüncü kocasının ise kafasının olduğunu öğrenmek, Ayasofya’nın Antik dönemden kalma bir “photoshop”a ev sahipliği yaptığını gösteriyor.
NOT: Sacred7 Travel’ın düzenlediği geziyle ilgili ayrıntılı bilgiye www.sacred7travel.com adresinden ulaşabilir, yine aynı adresten bilet alabilirsiniz. Katılım kişi başı 295 TL.