İnternetin günümüzde artan kullanımı ve sağladığı kolaylık neticesinde birçok ihtiyaç internet üzerinden gerçekleştirilebiliyor. Hatta mobil aplikasyonlarla çok daha hızlı yapılabiliyor. Peki internet üzerinden yapılan alışverişlerde kendi haklarımızı ne kadar biliyoruz? Tüketici haklarıyla ilgili konularda bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.
Geleneksel alışverişte satıcıyla yüz yüze iletişim, ürünü/ hizmeti görüp ya da deneyerek satın almaya karar verme gibi avantajlardan yararlanılabiliyor. Ancak online alışverişte bu mümkün olmadığından satın alırken biraz daha dikkatli olunması gerekiyor. Kredi kartıyla alışveriş yapıldığı için öncelikle güvenlikli (3D secure gibi) bir siteden alışveriş yapılması daha sonra sıkıntı yaşamamak için bir hayli önemli. Peki tüketici olarak internet alışverişlerinde hangi haklara sahibiz?
Her geçen gün yeni bir tüketici mağduriyeti ile karşı karşıya kalıyoruz. Bazen kendimiz bazen de bir yakınımız internet üzerinden yaptığı alışverişle alakalı sıkıntılar yaşıyoruz. Bu süreçte kendi haklarımıza da hakim olmadığımız için çaresiz kalabiliyoruz. Oysa internet üzerinden satın alınan ürünün yanlış gelmesi, süresinin belirtilen teslimat süresini aşması ya da kredi kartından yapılan alışverişin üzerinde bir tutar çekilmesi gibi birçok krizde kanun tüketicinin tarafında yer alıyor.
Satıcı bütün bilgileri tüketiciyle paylaşmak zorunda
Yeni yönetmelikle birlikte bütün e-ticaret sitelerinin kendi iletişim bilgilerini vermeleri zorunlu hale geldi. Bu sebeple tüketici olarak internetten alışveriş yapacağınız firmanın bilgilerini talep etme hakkınız bulunuyor. Bu bilgilerin alışveriş yaparken karşınıza gelen sözleşmenin içerisinde yer alması şart. Bu sözleşmeler genel olarak tüketicinin müdahale edemeyeceği sözleşmeler. Yalnızca kabul etme ya da etmeme seçeneği tercih edilebiliyor. Ancak yine de tüketici firma tarafından gerekli bilgilendirmeyi almaya dikkat etmeli. Özellikle satıcının ismi, adresi, telefonu, satın alınan mal ve hizmetin özellikleri, ödenecek bedel ve ödeme şeklinin detayı, kargo ücreti detayları vb. gibi ayrıntıların sözleşmede yer aldığından emin olunması gerekiyor.
Avukat Arabulucu K. Pınar Durmaz, tüketici ve satıcı arasında oluşan sözleşmeyi şu şekilde açıklıyor: “Tüketicinin internet üzerinden yaptığı alışveriş birtakım yasal düzenlemelere tabidir, böyle de olmak zorundadır. İnternet alışverişleri, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’na dayanarak hazırlanan ve şu an yürürlükte olan ‘Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’ne tabi. Yani alıcı ve satıcı arasında online alışveriş işlemi ile bir sözleşme yapılmış olmakta ve bu sözleşme mesafeli sözleşme adını almaktadır. Mesafeli sözleşmeler, satıcı ile tüketicinin satış işlemi sırasında fiziksel olarak karşı karşıya olmadığı, mal veya hizmetin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.”
Kargo teslimatı hakkı
Yine yasal düzenlemelere göre satıcının tüketicinin siparişinin kendisine ulaştığı andan itibaren taahhüt edilen süre içinde mal/hizmeti sunma yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekiyor ve mal satışlarında bu süre 30 günü geçemiyor. Örneğin; bir kıyafet satın aldınız, bu kıyafetin elinize ulaşması 30 günü geçerse, satış sözleşmesini kanunen feshetme hakkına sahipsiniz.
Harcama itirazı hakkı
Ters ibraz olarak da bilinen bu hak, internet üzerinden yapılan alışverişlerde önemli bir diğer tüketici hakkı. Kredi kartıyla yaptığınız işlem sonucunda bir ürün ya da hizmet size sunulmadığında bankanıza harcama itirazında bulunmanız mümkün. Eğer ürün ya da hizmet size ulaşmamışsa ya da gereği gibi sunulmamışsa bankanızdan para iadesi talebinde bulunabiliyorsunuz. Talepte bulunduktan sonraki süreç banka nezdinde ilerliyor. Bu sürecin sonunda satıcının ürün ya da hizmeti teslim ettiğini ispatlayamadığı durumda kredi kartınızdan çekilen para kartınıza iade ediliyor.
Cayma hakkı
Cayma hakkıyla, herhangi bir gerekçe göstermeden ve herhangi bir cezai şart ödemeden alınan ürün ya da hizmeti satın almaktan vazgeçebiliyorsunuz. Burada dikkat edilmesi gereken şey, bu haktan yararlanabilmek için yasal sürenin 14 gün olması. Av. Arb. K. Pınar Durmaz, her alışveriş işleminde satıcının, satın alınan mal/hizmete ilişkin cayma hakkının olduğunu tüketiciye bildirmesi gerektiğini belirtiyor. Yani burada tüketicinin cayma hakkına ilişkin bilgilendirme yükümlülüğü yasal olarak satıcıya yüklenmiştir. Tüketicinin yasal hakkını bilmesinin sağlanması güvenilir alışverişin de önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
Cayma hakkının kullanılmasından sonra hem tüketicinin hem de satıcının yükümlülükleri bulunuyor. Satıcının 14 gün içinde kargo dahil olmak üzere tahsil ettiği satış bedelini tüketiciye iade etmesi şartı var. Tüketici de aldığı mala ilişkin olarak cayma hakkını kullandıktan sonra o malı 10 gün içinde satıcıya göndermesi gerekiyor.
Tüketicinin cayma hakkını kullanamayacağı bir takım düzenlemeler var ki bu istisnalar 15. Madde kapsamında tanımlanmış durumda. Tüketicinin cayma hakkının bulunmadığı ürünler yönetmelikte şu şekilde sıralanıyor:
● Kişiye özel olarak üretilen veya özel hale getirilen ürünler
● Mayo, iç çamaşırı veya kozmetik gibi iadesi sağlık ve hijyenik açıdan uygun olmayan ürünler
● DVD ve CD gibi çoğaltılabilecek ürünler
● Niteliği itibariyle geri gönderilmeye elverişli olmayan ve çabuk bozulma tehlikesi olan ürünler
● Ambalaj, bant, paket gibi koruyucu unsurları açılan kitap, dijital içerik ve bilgisayar sarf malzemeleri,
● Abonelik sözleşmesi kapsamında olmayan gazete ve dergi,
● Konaklama, kiralama gibi belirli bir tarihe yönelik hizmetler.
Ayıplı ürün ve hizmetler
Alınan hizmet veya ürünün kusurlu (ayıplı) çıkması durumunda ürün iadesi hakkından yararlanmak mümkün. Satın alınan mal veya hizmetin kusurlu olduğunu fark eden tüketici satıcıyla iletişime geçip malın iadesi, malın yenisiyle değiştirilmesi, malın tamiri, malın özürü kadar değerinden indirilmesi gibi haklardan yararlanabilir. Bunun yanı sıra gizli ayıplı ürünler de olabiliyor. Bu ürünler, tüketicilerin ilk bakışta fark edemeyeceği ve ürünün kullanımıyla ortaya çıkan kusurlar olarak karşımıza çıkabiliyor. Bu gibi durumlarda ürünü satın aldığınız tarihten itibaren iki yıl boyunca ürünü iade edebiliyorsunuz.
Tüketici Hakem Heyeti hakkı
Son olarak da daha genel bir hak arama yolu olan tüketici hakem heyetlerinden bahsetmekte fayda var. Tüketici uyuşmazlıklarının çözümü için her il ve ilçe merkezinde en az bir tüketici hakem heyeti kurulmuştur. Miktarına ve büyükşehir olan/olmayan il ve ilçe durumlarına göre tüketici hakem heyetine başvurunuzu yapabilirsiniz. Başvuru sürecinde elinizde alışverişinize dair bilgi ve belgeleri sunmanız gerekiyor. Tüketici hakem heyeti satıcıdan da alışverişe konu gerekli bilgi ve belgeleri isteyecektir. Tüketici hakem heyetinin vereceği karara karşı her iki tarafın da itiraz hakkı vardır. Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. Tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir, tekrar itiraz edilemez.
Tüketici hakem heyetine başvuru yaparken anlaşmazlık yaşanılan ürün veya hizmetin miktarına göre başvurulan tüketici hakem heyeti değişiklik gösteriyor. Aşağıda parasal sınırlara göre başvurabileceğiniz yerleri bulabilirsiniz. Bu miktarlar her yıl yeniden düzenlenerek resmi gazetede yayımlanmaktadır.
a) İlçe tüketici hakem heyetleri için üst parasal sınır, 6.920 (altıbindokuzyüzyirmi) Türk Lirası,
b) Büyükşehir statüsünde olan illerdeki il tüketici hakem heyetleri için parasal sınır, 6.920 (altıbindokuzyüzyirmi) Türk Lirası ile 10.390 (onbinüçyüzdoksan) Türk Lirası arası,
c) Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerindeki il tüketici hakem heyetleri için üst parasal sınır, 10.390 (onbinüçyüzdoksan) Türk Lirası,
ç) Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerdeki il tüketici hakem heyetleri için parasal sınır, 6.920 (altıbindokuzyüzyirmi) Türk Lirası ile 10.390 (onbinüçyüzdoksan) Türk Lirası arası olarak tespit edilmiştir.
İlgili rakamların üzerinde kalan durumlarda dilerseniz, doğrudan Tüketici Mahkemesi’nde dava açabilir, yasal olanaklardan faydalanabilirsiniz.