Hayvan klonlamada gelinen son nokta

Hayvan klonlamada gelinen son nokta

Çin’de yedi yaşındaki köpek Huahuangma’nın derisinden klonlanan Kunxun isimli köpek, tıpkı Huahuangma gibi adli vakalarda görev almak için eğitimlere başladı. Bu taze gelişme bize, ilkinden bu yana gündeme gelen klonlanmış sevimli hayvanları hatırlattı. Peki geride bıraktığımız yıllar boyunca kimler geldi, kimler geçti?

1885 yılında Hans Adolf Dreisch’in bir deniz kestanesini klonlamasından bu yana birçok türde hayvan, farklı amaçlar için klonlandı ve bu çalışmalar katlanarak devam ediyor. Bunun en yakın örneği, Çin’de yaşandı. Daha önce Çin’in Yünnan eyaletinde yapılan bir çalışma, farklı yeteneklere sahip bir polis köpeğini kopyalamaya odaklanmıştı. Köpeklerin Sherlock Holmes’u olarak tasvir edilen köpeğin koku alma duyuları polisin işini çok kolay hale getiriyordu. Bu genetik faydanın sürdürülebilmesi için köpeği klonlama pratik bir çözüm olarak düşünüldü. Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı’nın desteklediği bu proje kapsamında klonlanan ilk yavru Kunxun, sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi ve üç aylık oldu. Kunxun uyuşturucu madde tanıma, kitle kontrolü ve delil bulma üzerine eğitilecek. On aylık olduğunda da resmi olarak bir polis köpeği hâline gelecek. Olağan şartlarda köpeğin eğitimi beş yıla kadar sürebiliyor fakat hâlihazırda bu işlerde mahir olan bir köpeği klonlamak, eğitim sürecini ve köpek eğitiminde alınan riski azaltıyor.

DÜNDEN BUGÜNE KLONLANAN SEVİMLİ DOSTLAR

Sazan

1963 yılında Tong Dizhou tarafından bir sazan klonlandı. Neredeyse on sene sonra yakın bir tür olan havuz balığını kopyalayan kişi yine kendisi oldu. 100 yıl kadar önce gerçekleşen ilk girişimi saymazsak bu ilerleme önemli bir adıma işaret ediyordu.

Koyun Dolly 

Koyun Dolly.
Koyun Dolly.
Fotoğraf: Mike Pennington

Klonlanan hayvanlar arasında belki de en ünlüsü Dolly. Klonlanan ilk memeli olan Dolly 1996 yılında dünyaya geldi ve altı yıl kadar yaşadı. Bu klonlama adımından sonra Dolly’nin birçok farklı hali de kopyalandı yani araştırmalar Dolly ile sınırlı değildi. İskoçya’da Edinbugh Üniversitesi’nin Roslin Enstitüsü’nde gerçekleştirilen çalışma daha sonrasında farklı memeli türlerinin kopyalanmasının da yolunu açtı. Dolly’ye kadar bilim insanları memelileri ancak embriyo halindelerken ikiye bölerek klonlayabiliyorlardı.

Fare Cumulina 

Fare Cumulina
Fare Cumulina
Kaynak: www.hawaii.edu

Bu arsız ufak kemirgen Hawaii’de 1997 yılında ilk başarılı fare klonu olarak doğdu. Fare için uzun bir süre olan iki yıl yedi ay yaşadı ve iki tane yavru doğurdu.

İnekler: Noto ve Kaga

Noto ve Kaga
Noto ve Kaga

Japonlar klonlama işini ileri götürenler arasında önemli bir yere sahip. 90’lardaki klonlama programları arasında üretilen ve 1998 yılından başlayarak önce iki tane olarak klonlanan Noto ve Kaga isimli inekler daha sonradan binlerce defa daha kopyalandılar. Bu şekilde et ve süt üretimi konusundaki genetik mühendislik çalışmaları için de öncü oldular.

Keçi Mira

Bir başka geviş getiren klonlaması olarak karşımıza çıkan Mira, 1998 yılında klonlandı. Mira ve kardeşlerinin ilaç sanayisinde araştırmalar yapan özel bir Amerikan laboratuvarında klonlandıkları belirtiliyor.

Domuz Ailesi: Millie, Alexis, Christa, Dotcom ve Carrel

Bu küçük domuz ailesi, insanlara yapılacak organ nakli için 2000 yılında üretildiler. Projenin arkasındaki PPL Therapeutics isimli Amerikan firması, bu domuz ailesini Millie ve “Millie’nin kopyaları” olarak üretti. Bu firma aynı zamanda koyun Dolly’nin klonlanmasında da rol oynamıştı.

Hint şebeği

2000 yılında klonlanan ve Amerikan Tetra tarafından laboratuvarlarda kullanılmak üzere geliştirilen Hint şebeği, önemli bir adım olarak tarihteki yerini aldı. Özellikle diyabet gibi hastalıklara çözüm üretilmesinde, laboratuvar araştırmalarında bu maymunlar kullanılacak.

Yaban koyunu Ombretta

Klonlamanın hayır amaçlı olarak da kullanılabileceğini gösteren çalışmalardan Ombretta, soyu tükenmekte olan muflon veya yaban koyunu olarak bilinen türün geri getirilmesi için 2001 yılında klonlandı.

Kedi CC

Kedi CC
Kedi CC

2001 yılında Texas A&M Üniversitesi’ndeki araştırmacılar kısaca CC adını verdikleri (e-postadaki Carbon Copy anlamında, evet o CC) bir kedi klonladılar. Her ne kadar kendisinden klonlanan Rainbow (gökkuşağı) isimli kediye göre tüy deseninde biraz farklılıklar olsa da bunun genetik değil, gelişimle ilgili farklılıklardan dolayı ortaya çıktığı düşünüldü. CC’nin birkaç yıl sonra kendi yavrularının olduğunu da belirtelim.

Geyik Dewey

Teksas A&M Üniversitesi’ndeki araştırmacılar da 2003'te Dewey adındaki bir beyaz kuyruklu geyiği klonladılar. Dewey, ölen beyaz kuyruklu bir geyikten alınan cilt hücrelerinden klonlandı ve 23 Mayıs 2003'te Sweet Pea adında bir taşıyıcı anneden doğdu. Dewey bugün hala hayatta.

At Prometea

2003'te, İtalya'daki araştırmacılar, Prometea adını verdikleri dişi atı klonladılar. İlginç bir şekilde, Prometea'yı doğuran dişi, aynı zamanda genetik malzemenin de donörüydü. Raporu hazırlayanlar Prometea'nın başarılı bir şekilde klonlanmasının, bir annenin kendisiyle genetik olarak aynı olan bir fetüsü taşımasının bağışıklık sistemi ile ilgili nedenlerle güvensiz olabileceği görüşünü tekrar gözden geçirmeye yönlendirdi.

Snuppy

Snuppy
Snuppy
Kaynak: time.com

Snuppy adlı köpek, 2005’te Güney Kore'deki Afgan tazısından alınan cilt hücrelerinden klonlandı. Nature dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, 1095 köpek embriyosunun 123 taşıyıcı ana köpeğe yerleştirilmesinin ardından bir kardeşiyle birlikte doğdu ve diğer kardeş birkaç hafta sonra öldü. Sonuçlara göre 2008 yılında Snuppy kendi yavrularını da besledi.

Diğer Fareler

2008 yılında Japon bilim insanları 16 yıl boyunca -20 derecede saklanmış fare hücrelerinden yeni bir fare klonladılar. Donmuş örnekler çözüldüğünde tüm hücrelerin hasar gördüğünü fark etseler de klonlamayı gerçekleştirecek DNA’yı içinden çıkartmayı başardılar. Bu çalışma bir anlamda, soyu tükenmiş canlıları ileride tekrar hayata döndürmenin de kapısını aralayabilecek niteliğe sahip.

Vahşi keçiler

2009 yılında tükenmiş bir soyu geri getirebilme konusunda önemli bir adım atıldı. Vahşi keçilerden “Pirene dağ keçisi”, 1999’da bulunan DNA örneklerinden klonlandı. Maalesef minik keçi ciğerlerindeki bozukluklar nedeniyle birkaç dakika içinde hayata veda etti.