Zamanla yarışılan günümüz dünyasında, elektronik cihazların, özellikle mobil telefonların her daim kullanılabilir olması çok önemli. Burada da “hızlı şarj” teknolojileri devreye giriyor.
Mobil telefon markaları, yenilenmiş, geliştirilmiş birçok modelle piyasaya hakim olmak için birbiriyle yarışıyor. Teknolojinin tüm imkânlarının seferber edildiği Silikon Vadisi koşularında, şarj konusunda avantaj sunan markalar maratonu göğüslüyor. Mobil telefon kullanıcıları için önem arz eden konuların başında şarj süresi geliyor. Artan sosyal medya kullanımı başta olmak üzere, özellikle pandemi döneminde uzaktan çalışma modeli nedeniyle de elden düşmeyen telefonlardan uzun süre ayrı kalınmak istenmiyor.
Hızlı şarj teknolojisinin özeti
Hızlı şarjı özet olarak anlatmaya geçmeden önce basit bir şekilde şarjın, daha doğrusu deşarjın ne olduğunu tanımlamakta fayda var. Cihaz -örneğin bir mobil telefon- kullanımdayken elektronlar, elektrolit aracılığıyla pilin negatif kutbundan pozitif kutbuna giden bir akış sağlıyor. Akış işlemi sona erdiğinde ise pil, yüzde sıfıra düşüyor; yani boşalıyor, deşarj oluyor. Cihazın yeniden kullanılabilmesi için elektronları katoda tekrar göndermek gerekiyor. İşte bu geri taşıma işlemine “şarj etmek” deniyor.
Taşıma işleminin aracısı ise USB bağlantı cihazları. Bir telefonun pili ile verilen standart bir USB bağlantı noktası -normal bir şarj cihazı- telefona bağlandığında cihaza 2,5W gönderebiliyor. Hızlı şarj teknolojisine gelindiğinde bu miktar artıyor. Yeni nesil teknoloji ile telefona 50W, 80W ve 100W şarj cihazları ile daha hızlı bir aktarım olabiliyor.
Hızlı şarj kozu cihazların son kullanıcıya pazarlanmasında büyük avantaj sağlıyor. Son kullanıcı telefonunu alıyor ve hızlı şarj cihazı kullanarak kısa sürede basit bir şekilde şarj ediyor. Ancak üreticiler için daha yüksek watt’lık bir güç kullanmak o kadar da basit olamıyor. Daha yüksek akım ve daha yüksek voltaj, pilleri daha hızlı şarj etse de bunun da bir sınırı var.
Telefon pilleri, beş voltun altında çalışıyor. Bu amaçla bazı şirketler, şarj telefona ulaştığında akımı ikiye katlayan ve voltajı yarıya indirerek pilin hızlı bir şekilde şarj olmasını sağlayan, “2’ye ya da 4’e bölme şarj pompası” adı verilen bir teknik kullanıyor.
Tüketiciler için dakikalar içinde şarj olabilen bir telefona sahip olmak harika ancak iddia edilen hızlara ulaşmak için şirketin tescilli ya da önerdiği şarj aletini kullanmak şart olduğundan, bir anlamda telefon şirketine bağımlı olunuyor. Bunlardan herhangi biri hasar görürse veya kaybolursa şirketten yeniden satın almak gerekiyor.
Güvenlik konusu ayrıca önemli
Hızlı şarj kullanımı sırasında dikkat edilmesi gereken en önemli konu, cihazın hızlı şarjı destekleyip desteklemediği. Yeni nesil cihazların çoğu hızlı şarj teknolojisini destekliyor. Yine de hızlı şarj teknolojisini desteklemeyen cihazları yüksek amperli şarj aletleri ile şarj etmeye çalışmamak gerekiyor. Aksi halde cihaz zarar görebiliyor. Özellikle uzun vadede cihazın bataryasında hasar oluşabilir ki bu da cihazın ömrünü kısaltabiliyor.
Öte yandan uzmanlar hızlı şarjın pil ömrü üzerinde, dayanması için tasarlandığı normal iki yıl boyunca önemli bir etkisi olmadığını da söylüyor.
Bazı ürünler hızlı şarj teknolojisini destekliyor olsa da kutu içeriklerinde hızlı şarj aleti olmayabiliyor. Bunun en bariz örneği iPhone modelleri. Apple, yeni nesil telefonlarında hızlı şarj teknolojisini kullanıyor fakat telefonların kutusundan hızlı şarj cihazları çıkmıyor. Bu cihazları almak için ayrıca bir bütçe ayırmak gerekiyor.
Son birkaç yılda adaptör, kablo gibi telefon bileşenleri de tıpkı akıllı telefonlar gibi ekonomik olmaktan uzak elbette. Bu nedenle, hızlı şarj için özel donanım yapmak, bir cihazı çok daha pahalı hale getirebiliyor.
Pazarda neler oluyor?
OPPO: Hızlı şarj teknolojileri konusundaki gelişmeler akıllı mobil telefon piyasasını her daim canlı tutuyor. Oppo ve Vivo gibi Çin merkezli akıllı telefon üreticileri, hızlı şarj yarışının sıkı takipçileri. Örneğin Oppo AirVOOC 50W, piyasadaki en iyi kablosuz şarj cihazları arasında gösteriliyor.
XIAOMI: Bir süre önce Xiaomi, hızlı şarj testlerinden birini duyurdu. Şirket hem kablolu hem de kablosuz hızlı şarj konusunda önemli başarılar elde ettiklerini açıkladı. Xiaomi, 200W'lık "HyperCharge" teknolojisiyle 8 dakikada tamamen şarj imkânı sunuyor. Kablosuz şarj konusunda da 120W gücünde bir hızlı şarj teknolojisi sunan Xiaomi, Mi 11 Pro modelini 15 dakika içinde tamamen şarj ettiğini duyurdu. Her iki sistem de geliştirilme sürecinde.
SAMSUNG: Yine Samsung’un yeni nesil akıllı cihazları da kablosuz hızlı şarj ve kablolu adaptif hızlı şarj için dahili bir bobin sistemi ile donatılmış. Bu yerleşik özellik daha hızlı şarj imkânı sağlıyor. Ancak, Samsung'un Galaxy S22 Ultra ve Plus için sunduğu 45W hızlı şarj özelliği tam not alamadı. Öte yandan Xiaomi Mi 65W Hızlı Şarj Cihazı da Samsung ve Oppo, OnePlus, Realme veya diğer akıllı telefonları şarj etmek için uygun. Cihaz, güç dönüşümünü iyileştiren GaN teknolojisini birleştirme avantajına da sahip. GaN şarj cihazı, galyum nitrürden yapılmış bir cihaz. GaN teknolojisi, hızlı şarj sırasında ısı oluşumunu azaltıyor.
APPLE: Apple, iPhone cihazlarına hızlı şarj özelliğini eleştiri alacak kadar geç getirdi. iPhone kullanıcılarının çoğunun sabırsızlanarak beklemesine karşın Apple uygulamayı, Eylül 2017’de kullanıma sundu. Apple’ın resmi verilerine göre iPhone’lar hızlı şarj özelliği kullanılarak 30 dakikada yüzde 50 oranında şarj edilebiliyor. iPhone 8 ve iPhone 8 Plus, iPhone X, iPhone XR, iPhone XS ve iPhone XS Max hızlı şarj özelliği olan Apple mobil telefon modellerinden. Öte yandan iPhone için en iyi hızlı şarj cihazı ise Belkin BoostCharge 25W olarak gösteriliyor. USB-C Power Delivery 3.0 standardıyla uyumlu olan bu cihaz bu standarta sahip tüm cihazlar için optimize edilmiş şarj imkânı sunuyor.
Öte yandan Apple için uygun MagSafe şarj cihazı, iPhone 12, iPhone 13 ve AirPod’ları, Google Pixel 6 / Pixel 6 Pro, Huawei P40 Pro, S21, Galaxy Note ve OnePlus Pro10 gibi diğer telefonları da şarj ediyor.
Teknoloji konusundaki yarışın uzun dönemdeki en önemli faydası, bir süre sonra elde edilen ürünlerin maddi anlamda daha ulaşılabilir olması. Bu nedenle şirketlerin birbirleri arasındaki yarışın son tüketici tarafından akıllıca takibinin yine son kullanıcının faydasına olacak kuşkusuz.