Sağlık sektöründeki gelişmelerin yeni ve heyecan verici bir örneği gündeme çarpıcı bir şekilde yansıdı. Dünyaca ünlü Apple firmasının, Stanford Üniversitesi ile ortaklaşa gerçekleştirdiği “Apple Heart Study” adındaki araştırmanın ilk sonuçları yayınlandı. Araştırmanın heyecan verici sonucunu, Doç. Dr. Mehmet Vefik Yazıcıoğlu ile konuştuk: Gelecekte bizi neler bekliyor?
Araştırmanın heyecan verici sonucu, Apple Heart Study uygulamasının, düzensiz kalp ritimlerini saptadığının doğrulanması oldu. Apple Heart Study, Apple Watch isimli kol saati ile birlikte çalışan bir uygulama. Bu uygulamayla, kalp ritim bozuklukları saptanarak kalp krizi ve inme gibi sağlık problemlerinin engellenmesi amaçlanıyor.
ABD’nin 50 eyaletinden, 419.093 katılımcı ile gerçekleştirilen araştırma toplam sekiz ay sürdü. Katılımcıların yüzde 0,5'inin, düzensiz nabız bildirimleri aldığı ve bunun önemli bir bulgu olduğu belirtildi. Öte yandan araştırmaya katılan gönüllüler üzerinde yapılan EKG çekimlerinin ardından uygulamanın yüzde 70'lik bir doğruluk payı olduğu saptandı. Böylece araştırma, bu teknolojinin kalp atışı düzensizliklerini güvenli bir şekilde tanımlayabildiğine dair ilk sonuçları verdi ve Apple Heart Study’nin güvenilir bir uygulama olduğunu ortaya koydu.
Konu hakkında fikirlerine başvurduğumuz Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kartal Koşuyolu Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Kardiyoloji Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Mehmet Vefik Yazıcıoğlu ile bu araştırmayı, araştırmanın sonuçlarını ve tıp geleceğine etkisini konuştuk.
Apple Watch gibi uygulamaların sağlık sektörüne ne gibi yararları var?
Günümüzde, mobil teknolojideki hızlı gelişmeler, sosyal iletişim alanında hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Mobil teknolojinin, bankacılık işlemleri, navigasyon gibi yaşamı kolaylaştıran hizmetlerinin yanında sağlık alanında kullanımı da giderek yaygınlaşıyor. İnsan hayatını kurtarmayı amaçlayan yazılımlar da mobil teknolojide yerini doğal olarak almaya başladı. Apple Watch’daki kalp ritmi yazılımı da bunun için geliştirilmiş ve oldukça önemli bir amaca hizmet ediyor. Kalp hastalığı bulunan bir kişi rahatsızlık hissettiği bir andaki kalp ritmini kaydedip bu veriyi doktoru ile anında paylaşabiliyor artık. Dolayısıyla bu sayede zaman kaybı olmaksızın anında teşhis, önlem alma veya müdahaleye imkan doğuyor.
Apple Heart Study adlı araştırmanın sonuçları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Atriyal Fibrilasyon (AF), inmeye yol açmasının yanında kalp yetmezliği, nefes darlığı, yürüyememe gibi şikayetlere de yol açabiliyor. Bu nedenle erken teşhis çok önemli. Apple Heart Study isimli araştırma da Atriyal Fibrilasyonlu hastaların hızlı ve erken tespiti için yapılmış oldukça önemli bir çalışma bence. 400 bin hasta gibi oldukça geniş bir popülasyonda yapılmış, bilimsel güvenirliği yüksek ve değerli bir çalışma. Çalışma sonucuna göre kayıtların yüzde 70’inde doğruluk payı var. Bu Apple ritim kayıt yazılımının doğru ve yeterli olduğunu ancak daha da geliştirilebileceğini düşündürüyor.
Bozuk ritim bildirimlerinin yüzde 84’ünde AF tespit edilmiş ki bu da kullanıcı ile uygulamanın uyumu açısından mükemmel bir sonuç. Düzensiz nabız bildirimi alınanların yüzde 34’ünde ise bir hafta sonra AF tespit edilmiş. Bu da aralıklı gelip geçen (paroksismal) AF’nin tespiti için oldukça kıymetli. Çünkü bu hastaların çoğu taşıdığı riskten habersiz ve hissettikleri çarpıntıyı önemsemeyenler.
Mobil teknolojinin, bir tanı yöntemi olarak kullanılabilmesi sağlıkta önleyici tedbirler açısından çığır açıcı gibi görünüyor. Zamanla daha hassas ve doğruluk oranları yüksek yazılımlar ile sağlıkta önleyici tedbirler açısından yararının gelecekte daha güçlü olacağı kesin.
Bu uygulamaların hep yararları konuşuluyor ama uygulamanın yanlış yorumlanması ve zararlı sonuçları da olabilir mi?
Biz kardiyologlar profesyonel anlamda ritim kaydı için Holter Monitorizasyonu denilen bir teşhis metodunu kullanırız. Bu üzerinize elektrotlarla takılan küçük bir EKG kayıt cihazıdır. Bu cihazın kayıtlarını analiz ederken normal ve doğru ritim kayıtlarının arasına serpiştirilmiş “artefakt” dediğimiz parazit kayıtları ile de karşılaşırız ve bunları eleyerek yorum yaparız. “Artefakt” denilen ve yanlış yorumlanabilecek bu kayıtları deneyimli bir göz hemen tanıyabilir. Dolayısıyla Apple Watch’un yapmış olduğu kayıtta yanlış yorumlamaya müsait bir artefakt var ise bunu deneyimli bir profesyonel tarafından kolaylıkla ayırt edilebilir. Ancak profesyonel olmayan biri tarafından yanlış yorumlanabilmesi de mümkün.
Sağlıkla ilgili denetimler, yakın bir gelecekte kolumuzdaki bir saat veya yanımızda taşıdığımız bir alet tarafından mı yapılacak?