Zorunlu trafik sigortasının teminat tutarı limitleri arttı

Zorunlu trafik sigortasının teminat tutarı limitleri arttı

Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları hakkındaki yönetmelik değişikliği gereği, 1 Temmuz’da yeni teminat tutarları belli oldu. Herhangi bir kaza durumunda, sigorta şirketlerinin maddi hasarlı kazalarda ödeyeceği en fazla tazminat tutarını gösteren limitler artırıldı. 

Teminat tutarlarında 1 Temmuz itibarıyla yüzde 8 artış görüldü

21 Aralık 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan zorunlu trafik sigortası hakkındaki yönetmelik değişikliği, teminat tutarlarının otomatik güncellenmesine hükmetmişti. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları hakkındaki yönetmelik gereği, 1 Ocak 2019 itibarıyla uygulanan sağlık giderleri, sakatlanma/ ölüm ve maddi teminat tutarlarının nitelikleri şekillenmişti. Yönetmelikte her altı ayda bir otomatik olmak koşuluyla rakamların revize edileceği de belirtilmişti.

Bu karar kapsamında sigorta şirketlerinin ödeyeceği teminat tutarı, maddi hasarlı kazalarda 36 bin lirayken bu rakam, araç başına 39 bin liraya çıkarıldı. Sakatlanma ve kalıcı sakatlık teminatı 360 bin liradan 390 bin liraya çıktı. Kaza başı teminat ise 72 bin liradan 78 bin liraya çıktı. Bu oranlara bakıldığında Ocak 2019 teminatları, Temmuz 2019 teminatlarıyla kıyaslandığında yüzde 8 - 8,5 oranında bir artış olduğu görülüyor.

Sigorta teminatları neleri kapsıyor?

Teminat limitlerinin uygulanacağı araç kullanım grupları ise insan taşımada kullanılan motorlu araçlar, eşya taşımada kullanılan motorlu araçlar, römork ile iş makineleri, tarım araçları ile özel amaçlı araçlar, motosiklet ve yük motosikleti şeklinde sıralanabilir.

1 Temmuz tarihiyle geçerli olan sağlık giderleri ve sakatlama / ölüm kapsamındaki teminatlar, kişi başına 390 bin lira, kaza başına ise araç grubuna göre farklılık göstererek 1 milyon 170 bin lira ile 3 milyon 900 bin lira arasında değişiyor. Maddi teminatlardaki durum ise araç başına 39 bin lira, kaza başına ise 78 bin lira. 

TARİFE & UW & TEKNİK RAPORLAMA MÜDÜRÜMÜZ CEVAPLIYOR…

Quick Sigorta Tarife & UW & Teknik Raporlama Müdürümüz Seyda Köksal, konuyla ilgili tüm merak edilenleri paylaştı.

Quick Sigorta olarak teminatlardaki düzenlemeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hazine tarafından 21 Aralık 2018 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelik değişikliği ile 2022 yılına kadar tüm teminatlar detaylı olarak kamuoyu ile paylaşıldı. Bedel artışlarının takvime bağlanması, sektörün ileride hangi teminatları vereceğini bilmesi açısından önemli. Ancak, yukarıda da açıkladığım gibi piyasanın giderek daralması, dövizdeki dalgalanmanın devam eden olumsuz etkileri, araç sahiplerinin zorunlu olmasına rağmen trafik poliçesinden dahi imtina eder duruma gelmeleri, trafik branşının gelir-gider makasının daha da açılmasına sebep oluyor.

Geçtiğimiz yıl teminatlardaki artış ne durumdaydı?

Geçtiğimiz yıl yine aynı dönemde teminatların artımı söz konusu olduğunda, artan maliyetlerle birlikte sektörün talebiyle ve hazinenin uygun olduğu belli bir oran çerçevesinde (yüzde 5 civarı bir artıştı sanırım) prim artışı söz konusu oldu. Ancak bu yıl herhangi bir prim artışı söz konusu değil. Biz her ay hazinenin belirlediği yüzde 1,5’luk artış oranları çerçevesinde, bu oranları artırıyoruz.

1 Temmuz itibarıyla teminatlardaki artışı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kalemlere bakarak cevaplayayım. Örneğin, geçen seneden bu seneye bizim ödenen hasar maliyetimiz yüzde 15 civarında artmış, dosya adetlerimiz yüzde 5 civarında gerilemiş gibi görünüyor. Tabii bu aslında piyasanın biraz da daralmasından kaynaklı. İnsanlar artık araçlarını kullanmaktan imtina ediyor. Dosya açılışının azalmasının nedenlerinden biri de bu.

İlk kanaatimize göre hasar maliyetimizin yüzde 15 arttığı bir ortamda; teminat tutarlarının yüzde 8 - 8,5 civarında artması, primin biraz geriden gelmesi ve bu sebeple makasın biraz daha açılması sektörde hasar prim oranının daha kötü seviyelere ulaşmasına neden olabilir.

Önümüzdeki dönemlerde durum nasıl olacak?

Kamuoyunda genel kanaat şöyle: Her ay yüzde 1,5 artış söz konusu. Evet doğru, bu artış her daim var. Ancak bahsettiğim oranlar, daha çok havuza konu olan büyük-küçük otobüs, çekici ve kamyon gibi ağır tonajlı araçlarda ve riskin yüksek olduğu araçlarda geçerli. Fakat diğer küçük araçlarda örneğin otomobillerde, kamyonette ve motosikletlerde prim anlamında maalesef ortalamaları yakalayamadık. Primin bu şekilde geriden geliyor olması ve bir de rekabet elimizi kolumuzu bağlar durumda.

Sigorta sektörü teminatlardaki artıştan memnun mu?

Bizim tek temennimiz, özellikle hazinenin nezdinde bu tutarların en azından vaatleri karşılayacak oranlar çerçevesinde tekrar gözden geçirilmesi. Bunun dışında nitelik olarak baktığımızda sadece ilgili teminatların arttığını söyleyebiliriz. Hatta yılbaşından itibaren bu rakamlar biraz daha artacak. Örneğin, 78 bin lira dediğimiz rakam yılbaşında kaza başına 82 bin liraya çıkacak. Şu an 39 bin olan kaza başı teminatı yılbaşında 41 bin liraya çıkacak. Bu artık düzenli bir takvime bağlanmış durumda. Sektörün önünü görmesi açısından bu güzel bir şey ancak prim konusunda bizim endişelerimiz devam ediyor maalesef.

Bu düzenlemeler tüketiciyi nasıl etkiliyor?

Bu veriler çerçevesinde baktığımız zaman, tüketicilerin ilgili poliçeleri zaten ucuza aldığını söyleyebiliriz. Özellikle otomobilde, kamyonette, motosiklette ve traktörde yoğun rekabet olması sebebiyle zaten geçen seneki primlerin altına kadar inildi. Hatta bazı kurumlara baktığımızda 2017 rakamlarına kadar inen bir primin, geri gelişi söz konusu.

Bir tarafından devamlı hasar maliyetiniz artıyor, diğer taraftan da priminiz geri geliyor. Yani, tüm sektör adına bir noktadan sonra bu durum sürdürülebilir özelliğini kaybedecek. Bizimle birlikte rekabette olan ne kadar şirket varsa hepsi, aynı çıkmazın içerisine girecek. Burada önemli olan şey, bunun devamlılığını sağlayabilmek. Yaklaşık bir yıldır primler her ay yüzde 1,5 oranında artıyor fakat enflasyon aynı oranda artmıyor. Dövize bağlı olarak çeşitli maliyetler ve işçilikler artıyor. Aralık 2018’de yayınlanan yönetmelik çerçevesinde teminatlar, belirli bir disipline bağlandı. Yani sigorta şirketleri bu yönetmeliğe baktığı zaman iki sene sonra hangi teminatla poliçe keseceğini görebiliyor. Tabii ki bunu söylemek çok zor. Fakat teminatların enflasyon veya bu ortalama maliyetlerin altında kalmayacak şekilde revizyon edilmesi, çok daha sağlıklı olur diye düşünüyorum.