Yaklaşık 20 senedir botoks, dolgu gibi medikal estetik uygulamalarına yenileri eklenirken ameliyatsız yöntemler, cerrahi gibi sonuç vermiyor. Fakat ufak dokunuşlarla hem hastanın kendini iyi hissetmesini hem de iyi gözükmesini sağlıyor.
Uluslararası medikal estetik kongrelerine katılarak tüm bu gelişmeleri takip eden Medikal Estetik Derneği eski Başkanı Dr. Ali Kerim Diler, medikal estetiğin son yıllarda daha çok tercih edilmesini insanların sosyal yaşamlarından uzak kalmadan bu uygulamaları yaptırabilmelerine bağlıyor. Dr. Ali Kerim Diler’in uygulama yaptırmak isteyenlere önerisi ise güvenebilecekleri bir doktor seçmeleri. Dr. Ali Kerim Diler’le konuştuk...
Medikal estetik nedir? Estetik cerrahiden farkları neler? Medikal estetik için neştersiz estetik diyebilir miyiz?
Hem yumuşak dokuyu hacimlendiren, kırışıklık ve çizgileri dolduran materyaller bazında hem de biyomedikal cihazlar alanında özellikle son 20 yılda biyomedikal teknolojiler çok ilerledi. Ameliyatsız yöntemler cerrahi gibi çoğu zaman radikal sonuçlar vermiyor. Fakat ufak dokunuşlarla hem hastanın kendini iyi hissetmesini hem de iyi gözükmesini sağlıyor. Diğer yandan da cerrahi müdahalelerdeki gibi maddi bir bedel söz konusu değil. Bir öğlen arasında yaptırılan dolgularla üç-beş sene önceki gibi görünmek mümkün. Uygun dolgu malzemesi ile cerrahi müdahalelerdeki kadar masrafa girmeyerek istenilen sonuçlara ulaşılabiliyor. Kısacası medikal estetiği estetik kusurlara ameliyat dışı çözümler üreterek, psikofizik dengenin sağlanması olarak tanımlayabiliriz.
Kırışıklıkları düzeltmeden migren hastalığının tedavisine kadar birçok alanda kullanılan botoks yerine artık dolgu mu tercih ediliyor? Botoks ile dolgunun farkı nedir?
Botoks aslında mimik çizgileri dediğimiz dinamik kasların kasılmasına bağlı olarak alın ve göz çevresinde oluşan çizgileri düzeltmek için kullanılıyor. Kas ve sinir iletisini sağlayan ara madde olan asetilkoline tutunarak, sinir iletiminin kasta etkisini göstermesini engelliyor. Bu felç anlamına gelmiyor. Bizim bir motor uyarılarımız, bir de duyusal uyarılarımız var. Botoks hislerimizi etkilemiyor çünkü asetilkolin hissetmemizi sağlayan madde değil. Botoks aslında sıvı bir madde, kas hareketlerini azaltıyor veya tamamen durduruyor. Bizim eğilimimiz kas hareketlerini azaltmak; durdurmak değil. Doğal görünümlü botoks yapmak da mümkün. Örneğin teorik bilgiye göre bir göz çevresi 12 ünite ile tamamen bloke oluyorsa, 12 değil de yedi ya da sekiz ünite kullanılarak doğal bir görünüm elde edilebilir. Hastanın yaşı ve sosyal konumuyla daha uygun bir sonuç elde edilmiş olur. 60 yaşında ve anneanne olmuş bir kadının aşırı gergin bir cilde sahip olmasına gerek yok. Hasta böyle bir taleple gelse dahi ben yapmıyorum. Artık hastalarla iletişimde bu noktaya geldik.
Peki kişinin kendi yağı ile yapılan dolguları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kişinin kendi yağı ile yapılan dolgunun biraz daha kaba bir işlem olduğunu düşünüyorum. Diyelim burun-dudak oluğunun veya elmacık kemiğinin iki cc’lik bir dolguya ihtiyacı var. Kişinin kendi yağ dokusu ile dolgu yaptığınızda bu dolgu zamanla eksiliyor. Oysa dolgu maddesi ne kadar enjekte ediyorsanız o şekilde kalıyor.
Ne kadar sıklıkla botoks veya dolgu yaptırılması gerekiyor?
Hasta genelde tekrar botoks ya da dolgu yaptırması gerektiğini hissediyor ama genelde altı ayda bir yapılmalı denir. Hatta bu 8 - 12 aya kadar uzayabilir. Zaman içerisinde o kas kullanılmaya kullanılmaya uygulama sıklığı azalabiliyor. Yeniden botoks yaptırmadığınız zaman bir süre sonra kas tekrardan eski haline geliyor. Kası tamamen bloke etmemek kasın işlevlerini durdurmamak lazım. Çünkü kasın içinden küçük kılcal damarlar geçiyor; onlar da deriyi besliyor.
Cilt yenilemeyle ilgili yeni uygulamalar neler?
Ultherapy adlı teknikte kullanılan odaklanmış ses dalgaları kasın hemen üstündeki ince zara (fasyaya) atış yaparak bir sıkılaşma sağlıyor. Yüz ovalinin yeniden sağlanması, alnın toparlanmasını sağlıyor.
Ayrıca cilt yenilemesinde de fraksiyonel lazer kullanıyoruz. Cildin 1-1,5 mikron derinliğine odaklanmış lazer atışlarıyla cilt altını uyarmayı başarabiliyoruz. Hastanın kendi kanının trombositlerini kullanarak cildin yenilenmesini de sağlıyoruz. Bundan 30 sene önce trombositlerin sadece kanın pıhtılaşmasına yardımcı olduğu düşünülürken şimdi içinde barındırdığı büyüme faktörünü kullanarak yara iyileştirme ve cilt yenilemede kullanıyoruz. Cilt kendi kendine onarımına yardımcı oluyor. Üç ay boyunca ayda bir kez uygulayarak cildin kendi kendine onarımını takviye etmiş oluyor; daha sonra hastanın senede bir kere gelmesi yeterli oluyor.
Genelde yüze yapılan uygulamalar çok konuşuluyor ancak vücutla ilgili oldukça fazla yeni yöntem var. Bu yöntemlerden bahsedebilir misiniz?
Vücutla ilgili ameliyat dışı yöntemlerden bu aralar çok popüler olanı yüzde de kullanılan odaklanmış ultrason teknolojisi. Bu yöntemde ses dalgaları yağ dokusunda odaklanıyor ve yağ dokusunu patlatıyor. Kavitasyon, ultrasonundan oldukça farklı bir yöntem. Kavitasyonda bir ultrason başlığı var; o belli bir ısı enerjisini yağ hücrelerine veriyor. Bu ısı enerjisi yağ hücrelerinin çeperinde birtakım değişimlere yol açarak yağların erimesine yol açıyor. Fakat kavitasyon ambalajlı bir margarini güneşe koymaya benziyor. Yağ eriyor ama orada durmaya devam ediyor. Odaklanmış ultrasonda ise yağ dokusu derinliğinde odaklanan ses dalgası oradaki yağ hücresini patlatıyor, yağ hücrelerini ortadan kaldırıyor. Civarındaki sağlıklı dokuya da zarar vermiyor. Ultrashape HIFU (High Intense Focus Ultrasound) teknolojisi, lokal zayıflamada özellikle karın bölgesi ve basenlerde etkili oluyor.
Siz kendinize medikal estetik uygulaması yaptırmayı düşünüyor musunuz? Doktor seçerken hastaların nelere dikkat etmesi gerekiyor?
Ben birçok şeyi kendi üstümde deniyorum. Yüzümde değil belki ama elimde deniyorum. Fraksel lazeri cilt yenilemede ben de kullanıyorum. Onun dışı bir uygulamaya ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum.
Medikal estetikte kullanılan farklı kalitede maddeler var. Kötü olanlar ya kaçak yollardan Türkiye’ye sokuluyor ya da merdiven altında üretiliyor. Bu yüzden bu uygulamaların doktorlar tarafından tıbbi ortamlarda uygulanması ve hastanın güveneceği bir hekim seçmesi lazım. Bunun kriterleri herkes için farklıdır ama ben kolay kolay hekim değiştirilmesini önermiyorum.
Aşırı isteklerle gelen hastalarınız oluyor mu? Onları nasıl yönlendiriyorsunuz?
Hastalara en başta şunu söylüyorum; “Senin isteklerinle örtüştürmeye çalışırım ama son sözü ben söylerim.” Tabii ki psikiyatra yönlendirdiğim hastalar oluyor. Medikal estetikte, tanımında da belirttiğim gibi, psikofizik dengenin sağlanması temel amaç.
Medikal estetik çok disiplinli bir yapı. Dermatoloji, plastik cerrahi, psikoloji ve psikoterapi ve hatta fizik tedavi önemli. Çünkü karnında yağ olan bir hasta geliyor, “Pilates yap kaslarını çalıştırmayı öğren” diyoruz. Medikal estetik uzmanı bunların koordinatörü olmalı aslında. Hastaya bakarak kendi çözümleyebileceklerini saptayarak diğer uzmanlardan destek almalı.