Dünyada yüz estetiği operasyonlarında son dönemlerin en popüler uygulaması, space lift yöntemi. Yüzdeki sarkan dokular, bu yöntem sayesinde en güvenli şekilde eski yerlerine taşınıyor.
Yaş ilerledikçe alın, yanak, boyun ve göz çevresinde yaşlanmaya dair belirtiler oluşmaya başlıyor. Space lift yöntemi, kişilere en etkili ve kalıcı sonucu sunmanın yanında hızlı bir iyileşme süreci de sağladığı için sıkça tercih ediliyor. Bu uygulama, sarkmış dokuları belirleyerek yüzdeki yeni keşfedilen güvenli boşluklar üzerinde ilerliyor ve dokuları eski bulundukları yere taşıyıp sabitliyor. Operasyonun gerçekleştiği bölgede önemli bir damar ve sinir yapısı bulunmaması, ameliyatı daha güvenli hale getiriyor ve daha hızlı bir iyileşme süreci sağlıyor. Operasyonun en büyük avantajı ise tamamıyla sarkmış dokuların, genç yaşta bulundukları noktaya tekrar ulaşması ve böylece doğal bir görünüm elde edilmesi. Bu uygulamayla kişiler 10-15 yaş gençleşmiş görünebiliyor.
Dünyadaki uygulamaların ardından, bu yöntemi Türkiye’de ilk kez uygulayan Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Zekeriya Kul’dan space lift hakkındaki detayları öğrendik.
“Genç yaştaki kişiler de bu operasyona aday olabilir”
Space lift uygulaması; yüzü oluşturan kemik, kas, yağ dokusu ve deride meydana gelen zamansal değişiklikleri ortadan kaldırıp bu dokulara genç yaşlarda bulundukları konumu, gerginliği ve dolgunluğu tekrar kazandırıyor. Op. Dr. Zekeriya Kul, ameliyatla ilgili şu detayları veriyor: “Alın bölgesinden boyun bölgesine kadar var olan ve kişinin yaşlı görünmesine neden olan bütün yapılar (kaş, göz kapakları, yanak, boyun) hedeflediğimiz bölgelerdir. Her ne kadar yaşlanma ile meydana gelen değişiklikleri gidermeye yönelik olsa da çok genç yaşta kaşların düşüklüğünden şikâyetçi olan ve daha canlı, dinamik görünmek isteyen bir kişi de bu ameliyat için adaydır. İhtiyacı olan kişiler, bu yöntemi doktorunun da onay vermesiyle uygulatabilir.”
Bu yöntemin diğer yüz gerdirme operasyonlarından farkı nedir?
Zekeriya Kul’a yüz gerdirme operasyonlarının diğer operasyondan farkını sorduğumuzda şöyle bir yanıt alıyoruz: “Klasik yüz germe operasyonlarında, deriye daha fazla gerginlik kazandırılmaya çalışıldığından “maske yüz” dediğimiz doğal olmayan sonuçlar elde edilir. Oysa yüzümüzdeki ‘space’ adını verdiğimiz güvenli boşluklarda ilerleyerek derin dokuları deri ile birlikte bir bütün olarak yukarı yönde taşıdığımızda, hem daha doğal sonuçlar elde ederiz hem de daha güvenli bir cerrahi işlem gerçekleştirebiliriz. Çünkü yüzümüzdeki mimik kaslarımızın hareketinden sorumlu sinir dallarına oldukça yakın çalıştığımızdan bir yandan etkili bir sonuç elde etmemiz diğer yandan da bu sinir dallarını korumamız şart.”
İyileşme sürecinde morluk ve şişlikler minimum seviyede
Space lift yönteminde klasik cerrahi yöntemlerden farklı olarak, dokular üzerindeki travma çok düşük seviyede olduğu için morluk ve şişlik gibi kişiyi iş ve sosyal hayattan uzaklaştıran problemler minimuma iniyor. Kul ayrıca, “Operasyon sonrası sürecin diğer yöntemlere göre daha konforlu geçtiğini söyleyebiliriz. İyileşme kriterini özellikle sosyal ortama rahatlıkla girebilmek şeklinde değerlendirirsek operasyon sonrası süreç ortalama bir haftadır diyebiliriz.” diyor.
“Space lift yöntemi memnuniyet seviyesi yüksek bir yöntem”
Bu uygulama dünyada son dönemde en çok tercih edilen yüz germe yöntemlerinden. Zekeriya Kul konuyu şöyle açıklıyor: “Tekniği geliştiren plastik cerrah benim de beraber çalışma imkanı bulduğum Avustralyalı Plastik Cerrah Dr. Bryan Mendelson’dur. Türkiye’de bu tekniğin ilk kullanıcısı olmanın yanı sıra düzenlediğimiz kadavra kursları ile dünyanın birçok ülkesinden plastik cerrahla teknik ile ilgili tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Özellikle Kuzey Avrupalılar ve Ruslar bu ameliyat için Türkiye’yi çok tercih ediyor. Space lift yöntemi, memnuniyet seviyesi yüksek bir işlem olduğu için de her geçen gün daha fazla ilgi görmeye devam ediyor.”