Rüzgarın Sert, Yiğidin Mert Olduğu Yer; Erzincan

Rüzgarın Sert, Yiğidin Mert Olduğu Yer; Erzincan

Tarihi İpek Yolu üzerinde, Doğu Anadolu'nun kadim şehirlerinden biridir Erzincan. Daha önce gelmediğinize pişman eder sizi. Tarihi zenginliklerinin yanında, dünyaca ünlü doğal lezzetleri olan, topraklarından maden suyu fışkıran doğal şehir. Çok badireler atlatmış olmasına rağmen dimdik ayakta, meydan okur gibi. "Rüzgarın Sert, Yiğidin Mert Olduğu Yer" derler ! 

Erzincan gezimize, halkın elleri ile dağların deldiği Kemaliyeliler Taş Yol, Karanlık Kanyon ve şiirlere konu olan Apçaağa Köyü'nü saklayan ve bizi kendisine hayran bırakan Kemaliye'den başlamıştık. Eğer okumadıysanız Anadolu'nun Cennet Bahçesi; Kemaliye yazımıza mutlaka göz atmalısınız.    

Kemaliyeliler Taş Yolu
Kemaliyeliler Taş Yolu

Kemaliye'de heybemize çok güzel anılar ekledik. Şimdi istikametimiz kendi söylemleri ile ,

Rüzgarın Sert, Yiğidin Mert Olduğu Yer; Erzincan

Kemaliye - Erzincan arası öyle güzel bir yoldan döndürdük ki iki tekerimizi, her 20 km'sinde sanki bambaşka diyarlar aştık. Eğer şanlıysanız bu yolculukta size kara tren eşlik edebilir. Yol boyunca uzanan nehirlerin sunduğu manzaralar da görülmeye değer gerçekten. Erzincan'a ilk vardığımızda aramızdaki konuşmalardan fark ettik ki, dağlık bir şehir beklentimiz varmış. Ama karşımıza heybetli dağlar arasında, dümdüz bir şehir çıktı. Yaşadığı acı deprem felaketleri sonrası şehir neredeyse birkaç kez yeniden yapılanmış. 

Biz Erzincan'a Geldik !!!

Yola çıktığımız andan itibaren, kendisi de bir motosiklet tutkunu olan sıkı takipçilerimizden Niyazi Şenol'dan mesajlar almıştık. Erzincan'a girer girmez arayıp, "biz geldik" dedik. Değerli hayat arkadaşı Zehra hanım ile birlikte, gülen gözlerle geldiler yanımıza. Daha ilk görüşte tutmuştu enerjimiz. Erzincan gezimiz boyunca bizi hiç yalnız bırakmadılar ve bu güzel şehirde bize rehberlik ettiler. Onları tanımak çok güzeldi ve birlikte çok güzel zamanlar geçirdik. Ne desek az, iyi ki varsınız.

Hazırsanız, Başlayalım 

Tarihi İpek Yolu güzergahında bulunan Erzincan, Hitit, Urartu, Med, Pers, Hellen ve Roma egemenliği görmüş, Malazgirt Savaşı sonrası Türklerin hakimiyetine girmiş ve Mengücekler’e başkentlik yapmış. İsmi, antik dönemde burada bulunan “eriza” isimli yerleşim yerinden gelmektedir. Selçuklu döneminde ismi “erzingan” olmuş ve daha sonra günümüzdeki ismi almış.

Yeşilin bol olduğu şehrin merkezi, depremlerden dolayı üç kez yer değiştirmiş. Depremlerden büyük yaralar alan Erzincan, her seferinden neredeyse yeniden kurulmuş. Bu nedenle şehir planlaması en iyiye yakın şekilde düzenlenmiş. Dümdüz ve yüksek binaları çok az olan, etrafı dağlarla çevrili bir şehir haline gelmiş. 

Girlevik Şelalesi Erzincan
Girlevik Şelalesi Erzincan

Mutlaka Görmelisin; Girlevik Şelalesi

Erzincan'ı gezmeye harika bir doğal ortamdan başladık. Buraya geldiğinizde "mutlaka görmelisiniz" diyebileceğimiz yerlerden biri Girlevik Şelalesi. Turistlerin, gezginlerin ve özellikle fotoğraf tutkunlarının Erzincan'da ki ilk adresi olan şelale, Munzur dağının yamaçlarından doğan, doğal bir şelale. Her mevsim başka güzel olurmuş. 

40 metre yükseklikten, üç kademe halinde öyle güzel dökülüyor ki bakmaya doyamazsınız. Şelalenin bulunduğu bölge de yeşiller içerisinde piknik ve mesire alanı. Çadır kurmak için de çok uygun. 

Bu özel ve doğal güzelliği pamuklara sarmamız ve öyle korumamız gerekli inanın. Özellikle Erzincanlılar lütfen kıymetini bilin. 

Biz sabah erken gelip şelalenin hemen dibindeki tesiste muhteşem bir Erzincan kahvaltısı yaptık. Gelirseniz siz de mutlaka deneyin. Erzincan özellikle bal ve süt ürünlerinde gerçekten çok iyi. Hâlâ tadı damağımızda.

Erzincan Ekşi Su
Erzincan Ekşi Su

Çeşmelerinden Maden Suyu Akıyor

Girlevik şelalesinden ayrılıp, 40km'lik kısa bir sürüş ardından Erzincan'da mutlaka görmelisiniz diyebileceğimiz Ekşi Su'ya geçtik. 

Kapısına ulaştığımızda elinde su bidonları ile sıra bekleyen onlarca insan karşıladı bizi. Burası bir mesire alanı ancak bölgede çıkan suyun onaylanmış faydaları sebebi ile buradan su alabilmek için gelen misafiri çok. Biz de denedik tabii ki. Çeşmelerinden bildiğiniz doğal maden suyu akıyor. Ne güzel doldur doldur git, hem de ücretsiz. 

Bulunduğu alan yeşiller içerisinde, göleti, cafeleri ve piknik alanları ile çok güzel düzenlenmiş ve tertemizdi. Kamp için de çok uygun bu arada. Çok yakınında bulunan sazlık, birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Şanslıysanız birkaçına denk gelebilirsiniz.

Urartulardan Kalma Altın Tepe

Ekşi Su'dan ayrılıp, Erzincan'ın Üzümlü ilçesindeki tarihi Tunç çağına uzanan Altın Tepe'ye doğru döndürdük tekerimizi. 

Erzincan ovasına baktığınızda, dağların önünde görünen tepenin gözünüze çarpmaması mümkün değil. Ama yanına gittiğinizde karşınıza çıkan tarih ve yapı hayrete düşürüyor insanı. 

Erzincan Altın Tepe
Erzincan Altın Tepe

Urartuların, kuzeybatıdaki bilinen son kalesi Altın Tepe aynı zamanda, günümüze kadar ulaşabilen en önemli Urartu kentlerinden biri. Zamanında kaçak kazılar yüzünden adından sıkça bahsettiren tepe, aslında 1959 yılında yapılan bilimsel kazılar sonucu ortaya çıkartılmış. Tunç çağına kadar uzanan kadim bir geçmişi var. 

Mezar Odalarına Girdik

Biz geldiğimizde restorasyon ve kazı çalışmaları hala devam ediyordu. Daha net görüntü alabilmek için drone uçururken, meraklı işçiler yanımıza geldi ve biraz sohbet ettik. Bize herkesin giremediği mezarların bulunduğunu yeri göstermeyi teklif ettiklerinde çok sevindik ve hemen takip etmeye başladık onları. Tepenin biraz altındaki yamaçta bulunan mezarlara indik. Tepe içerisindeki karanlık odalara girdik ve yerinde gördük mezarları. Bilimsel araştırmacılar bulana kadar bu mezarları, hırsızlar çoktan bulmuş. İçi boşaltılmış maalesef lakin lahitler hala duruyor. Açılacak 16 mezar odası daha varmış. Yapılan kazılarda bir çok yaşam kalıntısı bulunup, Ankara'ya müzeye gönderilmiş. İnanın güzel ülkemizin her köşesinden tarih fışkırıyor.

Tepede iç içe iki kale duvarı ile korunan; saray, tapınak, kabul salonu, mezarlar, depo binaları ve gelişmiş kanalizasyon sistemi gibi kalıntılar da ortaya çıkartılmış. Kent içerisinde bulunan gelişmiş kanalizasyon sistemine bağlı lavabo, alaturka tuvalet taşı, banyo taşı ve zemini taş döşeli havuz ve erken Hıristiyanlık dönemine ait zemini mozaik ile kaplı bir de kilisenin bulunmuş.

Motosikletimiz Bakımı Hak Etti

Erzincan'da çok merak ettiğimiz Otlukbeli Gölü ve o çok ünlü Otlukbeli Savaşının yapıldığı alana gideceğiz ancak aylardır bizim kahrımızı çeken motosikletimiz Havuç'a bir bakım hediye edelim dedik. Erzincan'da mihmandarlığımızı yapan Şenol abi, bizi yılların ustası Sezai İnce'ye götürdü. Eski toprak işte. Nefis bir karşılama, güler yüz, işinin de erbabı. Yolda olduğumuzu bildiği için, hemen ilgilendi bizimle. Klasik kontrollerimizi yaptıktan sonra yola hazırız. Ancak dükkan içerisinde iki klasik motosiklet var ki görülmeye değer. Biri efsane Bmw diğeri de motorlu bisiklet. İkisi de Sezai ustanın marifeti ile hala aktif çalışıyor, öyle göstermelik falan da değil.

Biz tam yola çıkacakken bir motor daha yanaştı. İsviçre plakalı. Öğrendik ki Türkiye'yi geziyormuş. 3 defa sorduk ismini ama o kadar enteresan bir isimdi ki inanın anlayamadık. Lastik değiştirmek istiyormuş, Sezai usta ilgilendi hemen ama bir gün beklemesi lazım. Bu arada biraz sohbet ettik. Motosikletlerimiz için birbirimize etiketlerimizden verdik. 

Erzincan Köftesi Yemelisiniz 

Biz artık yola çıkalım. Ama "yoook olmaz, aç yola çıkılmaz" dedi Sezai usta. Beni takip edin birlikte yemeğe gidiyoruz. Buralarda, özellikle sanayide Erzincan köftesi yemeden olmazmış. "Hayır" cevabı da pek kabul edilmiyor. Tabi yabancı misafirimizi de aldık yanımıza. Köfteler sipariş verildi. Masaya önce güzel bir salata geldi, bizim misafir hemen yemeğe başladı. Biraz sonra fark ettik ki onu ana yemek sanmış. Sezai usta, ustaca bir vücut dili ile uyardı "bekle" :)) Biz klasik bir köfte beklerken uzun, Adana kebabına benzeyen bir formda köfteler geldi. Unutamayacağımız tatlardan biri oldu. Eğer Erzincan'a giderseniz, bu lezzeti özellikle sanayide yemelisiniz. Nefis !!!

Erzincan Motosiklet Kulübü

Şehirden ayrılmadan önce bize mihmandarlık eden Şenol abinin de üyesi olduğu, Erzincan Motosiklet Kulübünün şehir merkezinde bulunan kulüp evlerini ziyaret edip, aynı sevdayı paylaştığımız dostlarla biraz sohbet ettik. Sağolsunlar burada olduğumuz sürece hepsi çok candan karşıladı bizi. Motosiklet tutkularını birlikte bilinçli ve keyifle sürdürüyorlar. Şehirlerinde yaptıkları sosyal projelerle de gerçek motosiklet kullanıcısının farkını ortaya koyuyorlar. Allah bu güzel birlikteliklerini bozmasın. 

Artık Erzincan merkezden ayrılıyoruz. Zor bir yol var önümüzde ancak önce dünya üzerindeki eşsiz bir güzelliği görecek, ecdada dualar okuyacağız. Otlukbeli'ne sürüyoruz.

Eşsiz Bir Göl; Otlukbeli Gölü 

Erzincan'dan tarihe adını Otlukbeli savaşı ile yazdıran Otlukbeli ilçesindeki, dünya üzerinde eşine çok az rastlanan bir doğa harikasına geldik. Ulaşmak biraz zor olsa karşılaştığımız manzara her şeyi unutturdu. Küçücük bir göl olmasına dünya üzerinde eşi benzeri pek görülmeyen, sodalı sularının oluşturduğu, kırmızı rengi ile etkileyici bir traverten set gölü. Doğal Anıt unvanı da almış. 

Erzincan Otlukbeli Gölü
Erzincan Otlukbeli Gölü

Bölgede yaşayanlar, maden sularının romatizmalı hastalıklar başta olmak üzere, kırık çıkık rahatsızlıklarında ve kadın hastalıklarının tedavisinde fayda sağladığı söylediler ama ne kadar kanıtlanmış bir bilgi bilemiyoruz.

Ecdada Saygı ile Otlukbeli Savaş Anıtı

Otlukbeli gölünün hemen üst tarafında, Otlukbeli savaşının yapıldığı hakim bir tepeye inşa edilen Otlukbeli Savaş Şehitleri Anıtı'na sürdük iki tekerimizi. İki Müslüman ve Türk hükümdarını karşı karşıya getiren Otlukbeli savaşının yapıldığı bölge burası. Düşünsenize burada 8 saat içerisinde yüzbinler şehit olmuş. 1473'de iki büyük Türk hükümdarı Osmanlı Devleti Padişahı Fatih Sultan Mehmet Han ile Akkoyunlu Devleti Hükümdarı Uzun Hasan arasındaki savaşta şehit düşen askerlerin anısına 2008'de yapılmış anıt. 

Biz de geçerken ziyaret edip ecdadımıza dualarımızı gönderdik. 

Otlukbeli Savaş Anıtı Erzincan
Otlukbeli Savaş Anıtı Erzincan

Vaktiniz Varsa Görmelisiniz !

Erzincan'a en az 3-4 gün ayırmalısınız. Eğer vaktiniz varsa ; 

  • Erzincan'a kış aylarında gelmişseniz Ergan Dağı Kayak Tesisleri'nde güzel bir kar tatili yapabilirsiniz. 
  • Arkeolojiye meraklıysanız Erzincan müzesinde sergilenen yaklaşık 550 eseri inceleyebilirsiniz. 
  • Anadolu'da yetişen velilerden Terzi Baba adına yapılan camii ve türbesini ziyaret edebilirsiniz. 
  • Ekşi Su yanındaki şifalı Horhor kaplıcasında keyif yapabilirsiniz.
Erzincan Tulum Peyniri
Erzincan Tulum Peyniri

Erzincan'da Ne Yenir, Ne Alınır ?

Erzincan çok değerli lezzetlere sahip. İlk akla gelen Tulum Peyniri. Bu bölgede beslenen Karaman koyunlarından alınan sütten yapılan Tulum peynirinin ünü Türkiye'yi aşmış durumda.  

Erzincan bakır işçiliği ile de özel bir yere sahip. Bakır işlemeli çaydanlık, sürahi, vazo, semaver, çay-kahve takımları ve diğer çeşitli süs objelerini merkezdeki dükkanlarda görebilirsiniz.

Erzincan'dan ayrılmadan tava leblebisini yemenizi de öneririz. Yukarıda anlattığımız Erzincan köftesini de özellikle sanayide yemeyi unutmayın.  

Biz Yine Yollarda Olacağız 

Erzincan'da harika zaman geçirdik. Enteresan yerler gördük ve anı torbamıza yıldızlı anılar bıraktık. Artık ayrılma vakti geldi, biz yine yollarda olacağız. Unutmayın; en uzun yolculuklar, tek bir adımla başlar. Yeni maceralarımıza buluşmak üzere. Quick Routes instagram sayfamızı takip etmeyi unutmayın.  

QKimlik Koruma Sigortası
QKimlik Koruma Sigortası

QKimlik Koruma Sigortası

QKimlik ürünümüzle hem dijital hem de fiziksel dünyadaki risklere karşı güvende hissedebilirsiniz.

Kimlik bilgileriniz tüm tehditlere karşı güvence altında!

quicksigorta.com/kimlik-koruma-sigortasi