Çoban Ekrem'in keçisi iyi ki kaçmış da, doğa ananın güzel ülkemize bahşettiği o mucizevi güzelliklerinden birini daha keşfedebilmişiz. Dev kayalar arasından akan turkuaz renkli suyu, tertemiz havası ve birçok aktiviteye ev sahipliği yapan eşsiz özellikleri ile Saklıkent Kanyonu, yaz aylarında binlerce turistin uğrak noktası.
Quick Routes serüvenimizde Fethiye'ye doğru dönerken tekerimiz, notlarımıza bol yıldızlı kaydettiğimiz duraklardan biriydi Saklıkent Kanyonu. Muğla'nın Fethiye ilçesine 55 km kadar mesafedeki bu özel kanyona giderken, yol üzerinde göreceğiniz bölge halkının açtığı tezgahlara uğramadan geçmeyin. Buralarda birçok organik ürünün tadına bakabilirsiniz ama daha önemlisi, o güzel şiveleri ile yaptıkları samimi sohbetlere katılmalısınız.
Çoban Ekrem'in Keşfettiği Saklıkent Kanyonu
Saklıkent Kanyonuna geldiğinizde biletinizi alıp, turnikeleri geçince dev kayalara tutturulmuş ahşap bir yoldan muhteşem bir giriş yapıyorsunuz. Daha burada sizi alıyor içerisine. Altınızdan yüksek bir debi ile akan su, serin ve tertemiz bir hava, dev kayalar. İnsanı heyecanlandırıyor.
1988 yılında bölgede keçilerini otlatan Çoban Ekrem, kaçan bir keçisini ararken tesadüfen bulmuş Saklıkent Kanyonunu ve hemen yetkililere haber vermiş. Yapılan çalışmalar sonrası 1989 yılında ziyarete açılmış. Daha sonraları da milli park ilan edilmiş. İlk başlarda bölge halkı tarafından ziyaret edilen kanyon, TRT tarafından yapılan bir tanıtım filmi sonrası büyük bir ün kazanmış ve her yıl özellikle yaz aylarında 300 binleri aşan ziyaretçi ağırlamaya başlamış. Günümüzden 200 bin yıl önce şekillendiği düşünülen bu doğal oluşum, 18 kilometre derinliği ile ülkemizin en uzun kanyonu olma özelliğine de sahip.
Eşen Çayını Aşmalısınız
Girişten başlayan ahşap yol sizi, Eşen çayının dev kayalar altından fışkıran kaynağına ulaştıracak. Bu bölgeye oturup keyif yapabileceğiniz, çayınızı kahvenizi yudumlayabileceğiniz minik bir tesis yapılmış. Suyun çıktıktan sonra minik kayalar üzerinde oluşturduğu manzara da görülmeye değer. Kanyon içerisine yürümek istiyorsanız, güçlü akan suyu aşıp karşıya geçmek zorundasınız. Bu bölgede su üzerine bir halat çekilmiş. Ondan yardım alıp, dikkatli adımlarla karşıya geçerek, kanyonun içerisine doğru ilerleyebilirsiniz. Bu arada su buz gibi uyarmakta fayda var.
Kanyon İçesinde Yürümelisiniz
Eşen çayını aştıysanız, yer yer 600 metre yüksekliğe ulaşan dev kayaların içerisinde ilginç bir yürüyüşe başlıyorsunuz. Bazı yerlerde birbirine olan yakınlıkları 2 metreye kadar düşen kayalar arasında, bazen gökyüzünü dahi göremiyorsunuz ama çok keyifli bir yürüyüş rotası olduğunu söylemeliyiz. Kanyon içerisinde yürürken, vücutları çamurla kaplanmış insanlar görürseniz korkmayın. Özellikle yabancı turistlerin içerideki çamur çok ilgisini çekiyor. Kanyonun sonuna kadar yürümeniz mümkün değil bir yerden sonra profesyonel ekipmana ve yanınızda bir rehbere ihtiyacınız var.
Aktivite Merkezi Saklıkent Kanyonu
Kanyon içerisinde sadece yürüyüş ve su geçişi maceraları yok elbette. Saklıkent uluslararası düzeyde bir rafting merkezi. Gelen yabancı turistlerin yüksek çoğunluğu rafting için burayı seçiyor. Kanyon girişindeki işletmelerden destek alabiliyorsunuz ve 45 dakikadan 3 saate kadar farklı parkurların tadını çıkarabiliyorsunuz. Rafting turu sonunda çamur banyosu da bonus. Adrenalin sevenler bitmedi. Kanyon üzerine kurulmuş manzaralı bir zipline macerası ya da adrenalinin tavan yaptığı bir bungee jumping atlayışı da deneyebilirsiniz.
Nehir Kenarında Dinlenebilirsiniz
Saklıkent Kanyonunda ıslanmaya ve yorulmaya hazırlıklı olun. Çünkü; böyle bir güzelliğin tüm nimetlerinden faydalanmak isteyeceksiniz elinizde olmadan. Ama korkacak bir şey yok, dinlenmeniz ve acıktıysanız eğer, nefis lezzetleri tadabileceğiniz şirin ve renkli mekanlar kanyon etrafında sıralanmış durumda. Buz gibi akan suların üzerine çakılmış, ahşap oturaklarda bir ayağınız suyun içerisinde dinlenebilirsiniz.
Saklıkent gezimizin özet videosuna göz atmak isterseniz onu da şuraya iliştirelim.
Saklıkent Kanyon Gezi İçin Bu Uyarılarımızı Dikkate Almalısınız
- Kanyonda rahat yürümek için, rahat ve kaygan olmayan ayakkabılarınız yanınızda olsun. Eğer yok ise girişten kiralayabiliyorsunuz.
- Kanyona girerken içinize mayonuzu, şortunuzu ve üzerinize de sadece bir tişört giyin. Islanacaksınız.
- Yanınızda küçük ve su geçirmez bir çanta olsun. Onun içerisine sadece elzem ihtiyaçlarınızı alın ve gerisi aracınızda kalsın. Telefon ya da fotoğraf makinenizi sudan korumanız için de o çantaya ihtiyacınız olacak.
- Suyun kaynak bölgesinden karşıya geçerken, su bazı yerlerde belinize kadar geliyor. Karşıya çekilmiş halattan uzak olmayın, sürüklenen ve düşenleri gördük. Karşıya geçerken ayaklarınızı yerden kaldırmadan, sürükleyerek ilerleyin. O zaman dengenizi korumak daha kolay oluyor.
- İsterseniz, yöre gençlerinden rehberlik hizmeti alabilirsiniz.
- Eğer mümkünse yaz aylarının sonlarına doğru gelin, turizm sezonunda çok kalabalık olabiliyor.
Ruhunuzu Dinlendirin
Saklıkent kanyonu, eşsiz turkuaz suların dev kayalar arasından çılgınca aktığı inanılmaz bir ortam. Akdeniz'in acımasız sıcaklarından bir anda kurtulabileceğiniz ve nefes alabileceğiniz aynı zamanda da akan suyun yanında yöre kilimlerinden hazırlanmış divanlarda dinlenebileceğiniz efsanevi bir güzellik. "Mutlaka görmelisiniz" diyebileceğimiz, güzel ülkemizin nadide yerlerinden biri. Bizim de anı torbamıza yıldızlı notlar bıraktı.
Her zaman söyleriz "Önce Türkiye'yi Keşfedin" Biz her kilometresine aşığız. Her kilometresinde başka bir güzellik ile şaşırtır sizi. Yeni yazılarımızda buluşmak üzere, sağlıcakla kalın. Bizi Quick Routes sosyal medya hesaplarımızdan takip etmeyi unutmayın.
