Artık şehirden bunalanların, doğada hayatını devam ettirmek isteyenlerin farklı bir hayali var. Dünyada sayıları her geçen gün artan yüzen evler hem çevre dostu hem de son derece hesaplı.
Yüzen evler konsepti, başlarda ekstrem bir yaşam şekli gibi algılansa da artık bir konaklama alternatifi olarak hayatımıza girmeye başladı. İnsan neden karada değil de denizin, gölün, nehrin üstündeki bir evde yaşamak ister? Bunun cevabı toplumdan topluma değişiklik gösteriyor. Gelişmiş toplumlarda yüzen ev konsepti, tamamen doğaya kaçış ve çevreci bir atılım. Şehirlerin, metropollerin sorunlarından kaçanlar için bir ferahlama yolu, doğayla iç içe yaşama fırsatı... Az gelişmiş toplumlar yüzen evleri ekonomik sebeplerden dolayı tercih ediyor. Ev almaya bütçe ayıramayanlar, daha çok kendi uğraşlarıyla bir ahşap ev inşa edip bunu dubaların üstüne yerleştirerek bir yüzen ev sahibi olabiliyorlar.
Yüzen ev konseptini kısaca su üzerinde hareket edebilen, belli bir amaca göre tasarlanmış ev şekli olarak tanımlayabiliriz. Görünümü normal evler gibi olmasına rağmen, kara yüzeyine oturtulmak yerine su üzerinde yüzüyor veya konumlanıyorlar. Suya demirlemiş veya yüzer halde kullanılıyorlar. Bu yapılar, ahşap veya beton malzeme ile inşa edilebiliyor. Ancak genellikle kullanılan malzeme ahşap ve bambu. Yüzen evler genellikle daha kolay hizmet almak için karaya yakın demirleniyor.
İki tip yüzen ev
Yüzen evleri hareket kabiliyetlerine göre iki kısma ayırabiliriz. İlki, karaya bağlı, çoğu kez demirlenmiş, su yüzeyinde olmasına rağmen sabit yapılar. Sadece 3-6 metrelik dikey hareketlerle su yüzeyinde hareket ediyorlar. Demirlenmiş yüzen evler, yapı malzemesi ve kullanım amaçlarıyla, yüzen evlerin en yaygın şekli. ABD, İtalya, Hollanda, Yeni Zelanda, İngiltere, Kanada, İsveç, Kamboçya, Bangladeş ve Filipinler'de yaygın olarak kullanılıyor. Küresel ısınma nedenli deniz yükselmesine de karşı çare olarak görülen bu evler sel, taşkın, kasırga, gelgit nedenli su taşkınlarının görüldüğü yerlerde yaygın kullanılıyor. Kıyılarda betonlaşmaya iyi bir alternatif olup balıkçılık için uzun zaman geçirilebilecek bir mecra, mülteciler ve topraksız köylüler için de ikamet imkanı oluyor.
İkinci tip yüzen evler, bir kara parçasına bağlı olmayan, yeri değiştirilebilen evlerdir. Balıkçılık ve turizm sektörleri bu tip evlere büyük ilgi gösterir. Bu tip evler turizm firmaları tarafından kiraya verilerek değerlendirilir. Bu tip yüzen evlerin en büyük avantajı sabit kalmaması ve bir yerden bir yere kolaylıkla taşınabilmesi.
Tercih sebepleri çok farklı
Her şeyde olduğu gibi yüzen ev konsepti de birçok farklı amaç için kullanılıyor. Ekonomik olarak zorluk çekenler, bir ev sahibi olmakta zorlananlar için yüzen ev inşa etmek oldukça hesaplı. Bambu dalları, ahşap, metal, plastik ve betonarme yüzen evlerin yapımında kullanılıyor. Özellikle Filipinler ve Kamboçya gibi doğu ülkelerinde bambu ve ahşap malzemeyle çok uygun şartlarda yüzen ev sahibi olunabiliyor.
Tabii yüzen evleri ekonomik sıkıntısı olmayanlar da tercih edebiliyor. Avrupa’daki birçok ülkede bu tip evleri, doğayla iç içe yaşamak isteyen, ekonomik durumu yerinde aileler tercih edebiliyor. Bu evlerin konforu da yapı malzemelerinin kalitesi de daha üst seviyede. Kanada ve Hollanda konforlu ve donanımlı yüzen ev yapımında kendilerini geliştirmiş ülkeler. Şehirden uzak, doğada konuşlanan yüzen evler çevreciler ve turistlerin ilgisini çekiyor. Bunun dışında turizm firmaları dünyanın dört bir köşesinde yüzen evleri müşterilerine kiralayabiliyor. Bir yüzen ev fikriniz varsa, böyle bir kiralama yöntemine başvurup küçük bir deneme yapma fırsatı elde edebiliyorsunuz.
Tercih sebeplerinden başka bir tanesi de yerleşim yerlerini tehdit eden sel tehlikesi, deniz yükselmesi gibi doğal nedenler. Bunun dışındaki en önemli avantajı ise çevre dostu olması. Ahşap malzemelerle inşa ettiğiniz bir yüzen evi yıkmaya karar verirseniz yıkım sonrası kalan malzemeler rahatlıkla doğaya karışacak ve doğal yaşama zarar vermeyecektir.
Dünyada yüzen evler
Denize, okyanusa veya bir nehre kıyısı olan ülkelerdeki yüzen ev tercihi gün geçtikçe daha da artıyor.
● Konut arazilerin yetersiz olduğu Maldivler’de yüzen evler çok revaçta. Maldivliler büyük beton bloklarda ikamet etmek yerine bu özgür yaşam tarzını tercih ediyor.
● Zimbabve'de Zambezi Nehri üzerindeki Kariba Baraj Gölü’nde yüzer evler kullanılıyor.
● Hindistan Jammu Keşmir'de Dal Gölü'nde bu yapılar bir hayli yaygın.
● Avrupa'da Hamburg Limanı kıyıları, ülkedeki en fazla yüzen evin bulunduğu bölge.
● Sırbistan’da yüzen evler eğlence ve yemekli gezilerinde kullanılıyor.
● İngiltere'de iç kesimlerdeki kanallarda yüzen evler bulunuyor.
● Kanadalılar yüzen evlerin genellikle motorlu olanlarını tercih ediyor.
● Avustralya'da, Murray Nehri ve Queensland Sahilleri’nde iki katlı yüzen evler bulunur. Konut ve tatil kulübesi olarak kullanılıyor.
● Avrupa’da yüzen evlerin özdeşleştiği ülke Hollanda. Son yıllarda artan nüfus arazi fiyatlarını yükseltirken, halk konut ihtiyacını gidermek için suyun üzerinde yaşamayı tercih etmeye başladı. Bu yaşam tarzı, maddi olarak Hollandalıları çok rahatlatıyor. Vergisi düşük olan yüzen evler, kanalların üzerinde çok sayıda bulunuyor. Amsterdam kanallarında yaklaşık 2500 aile yüzen evlerde yaşıyor.
Türkiye’de yüzen evler
Türkiye yüzen evlere pek de yabancı değil. 1940’lı yıllarda mimar Ahsen Yapanar’ın 30 metrelik bir tekne üzerinde tasarlayıp inşa ettiği yüzen evler Kadıköy civarında bir hayli ilgi gördü. Yüzen evin içerisinde mutfak, tuvalet, yatak ve oturma odası bulunuyordu ve bir çeşit yazlık ev gibi kullanılıyordu. Moda Koyu’nu dolduran yüzen evler bir ara o kadar çoğalmış ki Kadıköy sakinleri yazlarını yüzen deniz evlerinde geçirir olmuş.
1970’li yıllarda ise Mimar Melih Koray’ın bir iki sandalın üzerine inşa ettiği Katamaran tarzı ve çift katlı yüzen ev, o yıllarda büyük bir ilgiyle karşılanmış.
Günümüzde Türkiye’de yüzen ev örnekleri görmek mümkün. En son İstanbul Beykoz’daki Riva Deresi üzerine yapılar yüzen ev, bölgeyi ziyaret edenler ve fotoğrafçılar tarafından ilgiyle karşılanıyor. Hamdullah Aksoy’un 15 gün içinde yaptığını söylediği yüzen ev, şıklığıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.