NASA’daki gururumuz Betül Kaçar’ın başarı hikayesi

NASA’daki gururumuz Betül Kaçar’ın başarı hikayesi

Türk bilim kadını Betül Kaçar, NASA’nın uzayda yaşam izleri aramak için kurduğu araştırma ekibine kabul edildi. 36 yaşındaki Betül Kaçar, bilim alanında uluslararası gururumuz haline geldi. Astrobiyolog olarak görev yapan başarılı bilim kadınının kariyer hikayesi göz kamaştırıyor.

Betül Kaçar NASA’nın yeni kurulan araştırma ekibine kabul edildi.
Betül Kaçar NASA’nın yeni kurulan araştırma ekibine kabul edildi.

Astrobiyolog Betül Kaçar, Türkiye’de başarı peşindeki kadınlara ilham veren ve göğsümüzü kabartan önemli bir isim. Amerika Birleşik Devletleri’nin prestijli üniversiteleri arasında yer alan Arizona Üniversitesi’nde Astronomi ve Moleküler Hücre Biyolojisi departmanında doçentlik görevini üstlenen Betül Kaçar, NASA (Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi) tarafından burs verilen ilk Türk bilim kadını. 36 yaşındaki genç kadın, evrende yaşamın izlerini aramak için kurulan yeni NASA araştırma ekibinde yer alacak.

Bilime adanmış bir hayat hikayesi

Betül Kaçar ilk uluslararası bilim ödülünü 19 yaşında kazandı.
Betül Kaçar ilk uluslararası bilim ödülünü 19 yaşında kazandı.

Giresunlu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Kaçar, Karadeniz’den İstanbul'a göçen ailesinde resmi bir eğitim almış olan ilk kadın. Kaçar, Marmara Üniversitesi'nde kimya eğitimi alıyor, derslerden arta kalan zamanlarında da gönüllü projelere dahil oluyordu. Gönüllü olduğu projelerden biri de Alzheimer ile ilgili uluslararası bir konferans oldu. Enzimlerin moleküler özelliklerinin yaşla beraber nasıl değişebileceğinin konu edildiği bu konferanstan ilham alan Kaçar, Howard Hughes Tıp Enstitüsü'ne başvurdu. Henüz 19 yaşında bir öğrenciyken başvurduğu proje ile Amerikan Howard Hughes Tıp Enstitüsü (HHMI) tarafından ödüllendirildi ve bir yaz boyunca Emory Üniversitesi'nde bilimsel araştırmalar yaptı.

Evrimin moleküler mekanizmalarını nasıl anlayabileceğimiz konusunda araştırmalarına devam eden başarılı bilim kadını, 2004 yılında Emory Üniversitesi'ne döndü ve 2010 yılında biyomoleküler kimya alanında doktora yaptı. Doktora çalışmaları ise Emory Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Parkinson ve Alzheimer hastalıklarına neden olan proteinler üzerineydi. Doktora derecesini hem Emory Üniversitesi Kimya Bölümü hem de Emory Tıp Fakültesi'ndeki ortaklaşa çalışmalarının sonucunda aldı. Doktorasının ardından da başarıları hız kesmedi. Öncelikle NASA doktora sonrası bursunu kazanan Türk bilim insanı Doç. Dr. Betül Kaçar, ardından NASA Erken Kariyer Bursu ve NASA Astrobiyoloji Enstitüsü ve Ekzoloji Şubesi'nden finansman hakkı kazandı.

Eğitimin ardından yıldızlı kariyer adımları

Eş zamanlı olarak iki bilimsel görevi birden üstleniyor.
Eş zamanlı olarak iki bilimsel görevi birden üstleniyor.

Biyomoleküler kimya alanında doktorasını tamamladığı 2010 yılında Georgia Teknoloji Enstitüsü'nde araştırmacı olarak görev almaya başladı ve 2011 yılında da Blue Marble Uzay Bilimleri Enstitüsü'ne (BMSIS) üye oldu. 2012 yılında ise dünyanın en prestijli üniversitelerinden Harvard Üniversitesi'ne katıldı ve Organizma ve Evrimsel Biyoloji Bölümü'nde çalışmalarını sürdürmeye başladı. Burada, milyonlarca yıl boyunca nasıl geliştiklerini anlayabilmek için antik genleri yeniden inşa etmek üzerine çalıştı. Harvard’da yaptığı çalışmalar sonucunda eski bir proteini canlandırmayı ve koli basili bakterisi içinde gelişmesini sağlamayı başardı. Doktora sonrası evrimsel biyoloji ve astrobiyoloji alanına geçiş yaparak kendi araştırma konusunu oluşturdu. Kaçar ayrıca, 2014-2017 yılları arasında Harvard Üniversitesi'nde Organizma ve Evrimsel Biyoloji Bölümü'nde Araştırma Görevlisi olarak bağımsız bir araştırma grubuna liderlik etti.

Kaçar 2017'de Arizona Üniversitesi'ne atandı ve burada Astronomi, Moleküler ve Hücre Biyolojisi Yardımcı Doçent oldu. 2016 yılında Japonya hükümeti tarafından kurulan Tokyo Teknoloji Enstitüsü'nün Dünya-Yaşam Bilimleri Enstitüsü’nden (ELSI) öğretim üyeliği daveti alan bilim kadını, bu görevine Amerika ile eş zamanlı olarak devam ediyor.

Gelecek neslin bilim ışığı

Betül Kaçar NASA ile birlikte uzayda yaşam izlerini arıyor.
Betül Kaçar NASA ile birlikte uzayda yaşam izlerini arıyor.

Betül Kaçar, 2017 yılından bu yana Arizona Üniversitesi’nin Astronomi ve Moleküler Hücre Biyolojisi bölümünde görev yapıyor. 5 Şubat’ta 2 bin 500 kişiye 2020 Arizona Üniversitesi Bilim derslerinden ilkini veren Kaçar’ın ilk ders konusu, dünyadaki yaşamın yörüngesi ve dünyanın, yeni keşfedilen yerlerdeki yaşam olasılığı hakkında bize neler söyleyebileceği oldu.

NASA Genç Araştırmacı ödülü, NASA Astrobiyoloji Enstitüsü ve NASA Egzobiyoloji araştırmacı ödüllerini alan başarılı bilim kadını NASA Astrobiyoloji Enstitüsü'nün önde gelen üyelerinden biri olarak tanımlanıyor. Ancak bilgiye erişimin öneminin farkında olan Kaçar, onun izinden gelecek olan müstakbel bilim insanlarına da yardımcı olmak istiyor. Kaçar, dünyadaki tek astrobiyoloji eğitim platformu olan SAGANet'in kurucuları arasında yer alıyor. Eğitim ve bilgiye ulaşım sıkıntısı çeken gençlerin başvurabileceği platform, bilim insanlarını kamuoyu ile birleştirmek ve giderek erişimi artan sosyal medya aracılığıyla gençliği bilime yönlendirmeyi hedefliyor.

Uzayda yaşamın izlerini arıyor

Çalışmalarını yaşamın kökenlerini, evrimini ve evrenin başka yerlerindeki olası yaşamı keşfetmek üzerine yoğunlaştıran başarılı bilim insanı, hesaplama ve deneysel araçları kullanarak laboratuvarda, evrimsel zaman akışında geriye doğru adımları takip ediyor. Antik gezegenimizin zorlu koşullarının bugünkü yaşamı nasıl şekillendirdiğini ortaya çıkarmak için DNA'mızın evrimsel tarihini takip eden Kaçar, hayatın evrimindeki değişen şans ve zorunluluk rollerini araştırıyor. “Gezegenimizde sadece bir yaşam tarihi kaydedildi, ancak bu biyolojik geçmişe katkıda bulunan metabolik faktörleri yeniden yapılandırabilir miyiz?”, “Hayat bir kaza eseri mi doğmuştur?”, “Evrenin başka bir yerinde yaşam olasılığı nedir?” gibi soruların cevaplarını arayan Kaçar, dahil olduğu yeni NASA araştırma ekibinde de insanlık tarihinin en büyük keşiflerinden birini yaparak uzayda yaşamın izlerini bulmayı hedefliyor.

Hollywood dünya dışı bir yaşamın kanıtını disk şeklindeki uzay gemileri ve küçük yeşil adamlar aracılığıyla göreceğimizi tasvir etse de mikro düzeyde bir hayat kalıntısı bulmamız dünya dışı yaşam açısından çok daha büyük bir olasılık gibi görünüyor.