Kadıköy sergi alanı gibi!

Kadıköy sergi alanı gibi!

Bu yıl yedinci kez düzenlenen Kadıköy Mural Festivali kapsamında sokak sanatçıları tarafından duvarlar sergi alanına dönüştürüldü. İşte Kadıköy’ü ziyaret etmek için bir neden daha... 

İstanbul’un son yıllarda adından en çok söz edilen; tasarım dükkanları, kafeleri, konser mekanları, sanatçı atölyeleri ve sanat dostu sakinleriyle en renkli mahallelerden birine dönüşen mahallesi Yeldeğirmeni, tam yedinci kez Kadıköy Mural Festivali’ne ev sahipliği yaptı. Boş bina cephelerinin dev boyutlu resimlerle süslendiği festival, bu yıl 20 Haziran’da başladı. 9 Temmuz cuma günü ise Lonac ve Omeria’nın Rasimpaşa Mahallesi’ndeki çalışmalarıyla son buldu.

Kadıköy’de yaşayan sokak sanatçılarının girişimleriyle başlayan festival, Kadıköy Belediyesi’nin desteğiyle varlığını sürdürüyor. Belediyenin desteği öyle bir noktadaki, geçtiğimiz yıl belediye binasının cepheleri de festival kapsamında renklendirildi. Böylece Kadıköy’ün göbeğindeki bu büyük bina Söğütlüçeşme’nin girişinde semte girenleri duvar resimleriyle karşılamaya başladı. Ancak festivalin resmi sponsoru olmasalar da festivali en çok sahiplenen ve destekleyenler mahalleliler. Belki “bu mahallenin çocukları” başlattığı için, belki de hakikaten sokağa neşe taşıdığı içindir...

Mahalleliden kek, börek ikramı

Festival kapsamında ülkemize gelen Brezilyalı Arlin, Kadıköy’e bu renkli mural’i armağan etti.
Festival kapsamında ülkemize gelen Brezilyalı Arlin, Kadıköy’e bu renkli mural’i armağan etti.

Duvar resmi yapanlarla mahalleli arasında ilk yıllardan beri bir yardımlaşma söz konusu. Geçmiş yıllardan bu yana börekten dolmaya çeşitlenen ikramlarla gösterilen misafirperverlik, mahallelilerin teşekkürü olarak görülebilir. Festivalin gündelik hayatla iç içe olmasının bir nedeni de duvar resimlerinin yapım sürecinin uzun sürmesi ve sanatçıların bu süreçte mahallede çokça vakit geçirmeleri. Festival ilk yıllarından bu yana hem yerli hem de yabancı sokak sanatçılarını ağırlamayı da sürdürüyor. Böylelikle mahalle, Güney Amerika’dan Avrupa’ya pek çok farklı kültüre de ev sahipliği yapmış oluyor. Bu yıl da yine benzer bir çeşitlilik söz konusuydu. Türkiye’den Omeria, Brezilya’dan Arlin, Hırvatistan’dan Lonac ve Sırbistan’dan Artes, Rasimpaşa ve Osmanağa mahallelerinde bulunan bina duvarlarını renklendirdi. Festivalin sonunda Kadıköy’ün yaklaşık 1.250 metrekarelik dört duvarı mural sanatıyla açık hava sergi alanına dönüştü.

Mahallenin ruhunu yansıtıyor

Sırbistan’dan gelen Artez’in Beautiful Journey’si, bu yıl tamamlanan ilk eser.
Sırbistan’dan gelen Artez’in Beautiful Journey’si, bu yıl tamamlanan ilk eser.

Festivalin bu yıl ilk tamamlanan eseri Osmanağa Mahallesi’nde Tulumbacı Asım Sokak No: 6 adresinde yer aldı. Sırbistan’dan gelen sanatçı Artez’in eseri, Beautiful Journey ismini taşıyor. Sanatçı bu eserini köpeği Luna’ya adamış. Instagram hesabında eserle ilgili olarak, “Bu duvar resmi köpeğim Iuna ve beraber geçirdiğimiz 11 yıllık güzel arkadaşlık için” demiş ve festivale bu eseri gerçekleştirmesine izin verdiği için teşekkür etmiş. Fotoğrafçı Sumit Das’ın modellik ettiği eserin sol tarafında çerçeveden bakan sevimli Luna, hayvansever mahallenin ruhunu da yansıtıyor aynı zamanda.

İkinci tamamlanan eserse Brezilya’dan Arlin’e ait. Eser, Artez’in sükûnet içeren eserinin aksine hareketli, renkli ve “vahşi”... Rasimpaşa Mahallesi’nde Mühendis Sarı Ali Sokak No: 24’de yer alan eser bir kaplanı gösteriyor. Eser, tren yolunun arkasında bulunuyor ve kaplanın görkemi, trenin hareketiyle birleşince, ritmi hızlanan bir gösteriye dönüşüyor. Sanatçı eser için Instagram sayfasına “Bazen vahşi olmak gerekir” yazmış.

Pek çok kadın kendini bulacak

Hırvatistan’dan Lonac’ın eseri Intermission adını taşıyor.
Hırvatistan’dan Lonac’ın eseri Intermission adını taşıyor.

Üçüncü eserse Rasimpaşa Mahallesi’nde Hırvatistan’dan Lonac’ın Kırmızıkuşak Sokak No: 17’de bulunan eseri. Lonac’ın eseri Intermission (mola) adını taşıyor ve kucağında okuduğu kitapta kaldığı yeri parmağıyla tutmuş, oturan bir kadın figürü gösteriyor. Okuduğu romana kısa bir mola veren bir okur… Sanatçının bir arkadaşının modellik ettiği bu figür gururlu duruşu, sakinliği ve sadeliğiyle pek çok genç kadının kendini bulabileceği bir portreye dönüşüyor.

Rengarenk keçinin sanatçısı Max, festival ekibinden

İstanbullu sanatçı Max’in bu eseri Kadıköy’ü renklendiren işlerden...

Türkiye’den Omeria’nın eseri ise Ayrılıkçeşme Sokak No: 56’da görülebilir. Festivalin belki en coşkulu ve neşeli bu eseri eğlenmekten çılgına dönmüş bir sprey boyayla festivali kutluyor adeta. Son resim ise İstanbul’da sokak resmiyle ilgilenen hemen herkesin tanıdığı Max’den. Festival ekibinden olan Max, kendi üslubuyla rengarenk bir keçiyi yerleştiriyor duvara.

Festivalin eser yapım süreci sonlandı. Ama renklenen duvarlar daha uzun süre Kadıköy’de ziyaretçilerini bekliyor.