Haldun Taner Müze Evi açıldı!

Edebiyat tarihimizin en büyük isimlerinden Haldun Taner’in anısına, Kadıköy’de bir müze evi açıldı. Yazarın kişisel eşyalarının, fotoğraflarının ve eserlerinin sergilendiği müze, önümüzdeki dönemde birçok etkinliğe de ev sahipliği yapacak.

Haldun Taner, yakın dönem edebiyat tarihimizin en büyük isimlerinden biri. Yaşamı boyunca sayısız eser veren Taner, özellikle tiyatro alanında çağının en büyükleri arasında gösteriliyor. Başta Türkiye’de epik tiyatronun ilk örneği sayılan Keşanlı Ali Destanı olmak üzere ürettiği eserler günümüzde alanlarının klasikleri arasında yer alıyor. Tiyatro oyunlarının yanı sıra büyük bir öykü yazarı olarak da bilinen, bu alanda birçok ödülü bulunan Taner, 1986 yılında aramızdan ayrılana kadar köşe yazarlığı yapmış, birçok farklı üniversitede dersler vermiş, tiyatrolar kurmuş ve kendi adıyla anılan bir tiyatro ekolüne öncülük etmişti.

Haldun Taner Müze Evi, Kadıköy’ün Fenerbahçe Mahallesi’nde.

Yazın ve düşünce dünyamızın simge isimlerinden biri olan Haldun Taner’in bir özelliği de uzun yıllar Kadıköy’de yaşamış, eserlerini burada üretmiş, buraya olan sevgisini sıklıkla dile getirmiş olmasıydı. Büyük yazarın 1986 yılında aramızdan ayrılışının ardından, adı Caddebostan’da bir sokağa ve Şehir Tiyatroları’nın Kadıköy’deki sahnesine verilmişti. Taner, şimdi de Kadıköy Belediyesi’nin girişimleriyle anısına oluşturulmuş bir Müze Evi’yle ölümsüzleştiriliyor. Fenerbahçe Mahallesi’nde, Kadıköy Belediyesi’ne ait tarihî bir binanın restore edilmesiyle oluşturulan müze, Taner’in 103. doğum gününde, 16 Mart’ta ziyarete açıldı.

Tarihe yolculuk

Ünlü yazarın çalışma masası da Müze Evi’nde görülebilir.

Haldun Taner Müze Evi baştan sona bu büyük yazarın anısına bir saygı duruşu olarak tasarlanmış. İki katlı bir binadan oluşturulan müzenin giriş katında yazarın çeşitli yıllarda çekilmiş fotoğrafları ve dünyanın çeşitli şehirlerinde oynanmış, çoğu imzalı afişlerin yer aldığı bir oda karşılıyor ziyaretçileri. Sol taraftaki duvarı boydan boya kaplayan Haldun Taner fotoğrafına Can Yücel’in dizeleri eşlik ediyor: “Giderayak / Sen belki de / İnsan Haldun...” Biraz ileride ise ünlü yazarın çalışma masası yer alıyor. Üstünde kartvizitleri, antetli kâğıtları, kartviziti ve ince ince işlediği ajandasından bir sayfa var.

Müzedeki vitrinde Taner’in yazdığı mektupları, saatini ve kalemlerini görebilirsiniz.

Üst kata çıkarken Taner’in adına adanmış sahnenin bir fotoğrafı eşlik ediyor bize. Üst katta ise yazarın şapkasını, eldivenlerini, daktilosunu, yazı masasını, yayımlanmış eserlerini buluyoruz. Bir köşedeki vitrinde pasaportu, yazdığı mektuplardan bazıları, kalemi, gözlükleri ve saati var. Duvarlarda ise orijinalleri yazarın evinde bulunan, Nuri İyem, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Nedim Günsür gibi ressamlara ait bazı resimlerin reprodüksiyonlarına yer verilmiş. Yaşamının farklı dönemlerinden kalma fotoğraflar bu katta da her köşeyi süslüyor. Taner’in günlük yaşantısını, anılarını ve eserlerini bir araya getirmiş küçük, mütevazı ve saygı dolu bir müze burası.

Kurslar, etkinlikler, projeler...

Haldun Taner’in kaleme aldığı oyunların imzalı eserleri de müzede yer alıyor.

Müze Evi, yalnızca yazarın hatırasına ait parçaları sergileyerek değil düzenleyeceği etkinliklerle de Haldun Taner’in anısını yaşatmayı hedefliyor. Müze bünyesinde Türkiye’de özgün tiyatro üretiminin devamlılığı ve tiyatroya yeni isimlerin kazandırılması yönünde birçok etkinlik düzenlenmesi planlanıyor. Özellikle genç yazarların teşvik edileceği Haldun Taner Müze Evi’nde dönemsel olarak hikaye ve oyun yazarlığı kursları düzenlenecek. Yeni yazarların keşfedilmesine ve tiyatro alanına kazandırılmasına imkanlar yaratılmaya çalışılacak.

Müze ayrıca birçok seminere ve buluşmaya da ev sahipliği yapacak. Bu vesileyle genç ve yeni keşfedilen yazarların tiyatro topluluklarıyla bir araya gelmesine vesile olunması ve ileride ortaya çıkacak muhtemel yapıtlara ortak bir platform sağlanması hedefleniyor. Müzenin bir başka projesi ise Haldun Taner Müze Evi Genç Yazarlar Arşiv/Kitaplığı adlı bir kitaplığın kurulması ve müze bünyesine kazandırılması. Böylelikle müze bünyesinde yeni ve yerli tiyatro oyunlarından oluşturulacak bir kitaplık kurulacak ve müzenin kültür hafızasına yaptığı katkılar canlı ve kalıcı bir unsur daha kazanmış olacak.

120 yıllık bir konak

Haldun Taner Müze Evi, Avrupa’daki örneklerini andırıyor.

Haldun Taner Müze Evi, İstanbul’un en güzel semtlerinden birisinde, Feneryolu’nda, neredeyse 120 yıllık tarihe sahip bir binada oluşturulmuş samimi bir müze. Avrupa’daki benzerlerini hatırlatan zariflikte, kültür tarihine sayısız katkılar yapmış mühim bir yazarın şahsiyetine adanan, ziyaretçilerini bir yazarın dünyasında kısa bir yolculuğa davet eden bir kültür anıtı. Bir yandan da canlı bir organizma olmayı, çeşitli etkinliklerle Haldun Taner’in mirasını gelecek kuşaklara aktarmayı planlıyor. Yeni eserlerin yaratılmasına vesile olmaya, tiyatro alanında üretim yapanları bir araya getirmeye ve bu alanda bir kültür hafızası oluşturmayı hedefliyor. Dr. Faruk Ayanoğlu Caddesi No. 10, Kadıköy-İstanbul adresinde bulunan müze ziyaretçilerini bekliyor.