15 Grammy ödüllü Alicia Keys’in yüzerken dinlediği “Halkalı Şeker” şarkısını icra eden, Hollanda merkezli Altın Gün grubuyla tanıştınız mı?
ABD'li R&B ve soul müzik sanatçısı Alicia Keys, sessiz bir koyda sırt üstü cıp cıp yüzüyor... Yüzerken de teknesinden gelen müzik sesiyle ne dinlediğini duyup şaşırıyoruz: “Halkalı Şeker...” Bu video 15 Grammy ödüllü Alicia Keys'in hesabından Türkiye sosyal medyasına bomba etkisiyle düşüyor.
Peki kim bu türküyü söyleyen? Hemen ona mikrofon tutmak gerek? Ama Türkiye'de de bilinmiyor icra eden. Kısa bir araştırmanın sonunda karşımıza Altın Gün (Evet annelerimizin sadece şarkılarını değil kısırlı, patates salatalı günlerinin isminden tesadüfen olsa da yürümüşler) adında Hollandalı bir grup çıkıyor.
Şimdi baştan alabiliriz. Alicia Keys kendini mavi sulara bırakırken fonda Altın Gün var aslında. Bu arada aklımıza takılmadı da değil “Halkalı Şeker”i çevirmelerini istemiş midir Alicia Keys? Google Translate “Ring Candy” diyor diye girişmişler midir mevzuya? “Halkalı şeker, hasiretlik çeker, çok sallanma güzel yârim, cahilim aklım gider” sözlerine ne yorumda bulunmuştur Alicia Keys? Türkünün yöresi Ankara, kaynak kişisi Ahmet Yamacı bu arada....
Altın Gün, Amsterdam'da yaşayan Türkçe saykodelik folk müziği çalıp söyleyen bir grup. Meraklısının daha çok Avrupa'da dinlediği bir grupken şimdi Alicia Keys sayesinde Türkiye'de daha geniş bir kesime seslenir oldular.
Albümlerinde daha ne türküler var
Aslında grup çok ilginç. Yüzyıldır rafta duran türküleri sevdiğimiz bir tatta çalmıyorlar. Sanki TRT'nin bile çalmayacağı kadar etnik. Hani azıcık kendimizi bildiğimizde gitmemek için ayak dirediğimiz düğünlerde çalındığı gibi. Sonra onları biraz rock biraz funky ile sosluyorlar. E bizde de adettir; annemizin dinlemesi utanç, Alicia Keys'in dinlemesi gurur oluverir. Anadolu sound'unun her daim kıymetini bilenleri bir kenara koyalım ama kabul edelim ki ergen dinleyicileriz çoğunlukla.
Bugün Selda Bağcan "Yuh Yuh" diye Burning Man'lerde çalınıyorsa Mos Def, Türkiye'nin Z jenerasyonu da “Yuh Yuh” dinliyorsa Frodo (Elijah Wood) sayesindedir.
Peki dünya neyin peşinde? ABD'de kabaca sound arayışındaki sıkıntının bir sonucu diyebiliriz Anadolu rock keşfine. Avrupa'da daha organik bir ilişki söz konusu. Gurbetçilik esas neden tabii. Plak koleksiyonerliği bir başka sebep. Ama ne olursa olsun Anadolu Rock'ı Anadolu Rock yapan da Aşık Veysel-Jim Morrison gibi bir karma değil miydi zaten? Şöyle diyebiliriz o halde. İyi müzik nerede yapılırsa yapılsın dinleyicisini buluyor.
Üç yıl önce İstanbul'a konsere gelen Jacco Gardner'ın basçıcı Jasper Verhulst; Selda Bağcan, Barış Manço, Erkin Koray ve Anadolu rock dinleyip hayran kalıyor. Hollanda'da Altın Gün'ü kurmaya karar veriyor. Ben Rider (gitar), Nic Mauskovic (bateri), Gino Groeneveld (perküsyon), iki Türk; Merve Daşdemir (vokal) ile Erdinç Ecevit Yıldız'ın (saz, saksafon, klavye, vokal) katılımıyla yaklaşık 1.5 yıl önce grup oluşuyor.
“On” adındaki ilk albümde şu türküler yer alıyor: “Tatlı Dile Güler Yüze”, “Kırşehir'in Gülleri”, “Goca Dünya”, “Halkalı Şeker”, “Caney”, “Şad Olup Gülmedim”, “Cemalım”, “Çiçekler Ekiliyor”, “Kaymakamın Kızları”, “Şeker Oğlan”...
Grup, Le Guess Who?, Primavera ve Lowlands festivallerinde Avrupa'yı fethetti. 23 Kasım'da da İstanbul'da Salon İKSV'de ikinci konserlerini verecek.